1 – PİRİENE: Orijinal halini koruyan nadir yerleşimlerden biri şehircilik harikası olan Piriene’dir.

2 – Didim: Antik Çağ’ın kehanet merkezidir. Piriene’den sonra Milet’den geçerek varıyoruz. Didim geçmişte bir yerleşimden ziyade kehanet merkezi olarak kullanılmıştır. 108 sütundan oluşan 109 metre uzunluğunda 51 metre genişliğindeki Apollo Tapınağı Yunan mimarisinin şaheserlerinden birisidir.

antikkent.jpg

3 – AFRODİSİAS: Sezar’ın seçimi atalarının Afrodit’den geldiğine inanan Sezar, Tanrıça’nın tapınağına altında Eros heykeli hediye etmiş ve Anadolu’daki şehirler içinde kendisine Afrodisias’ı seçmiş yüzyıllar içinde deprem ve istilalar şehri tarihin tozlu sayfalarına gömmüş. Özellikte 1402 yılında Timur’un Anadolu’yu kılıçtan geçirdiği dönemde bundan Afrodisias da payını almış ve bir daha belini doğrultamamıştır. Bu 1961 yılında ki kazılar başlayana kadar böyle sürmüştür.

4 – PHASELİS: Dikkat sizi büyüleyebilir. Bana göre kesinlikle Türkiye’nin en romantik antik şehridir. Phaselis M.Ö 690 yılında Rodos’tan gelenlerce kurulmuş Büyük İskender’in bile büyülendiği bir kışı burada geçirdiği söylenmektedir.

5 – TERMESSOS: Büyük İskender bile onlardan korkmuştu. Güllük dağı milli parkındaki Termessos bana göre Türkiye’deki en çarpıcı antik şehirlerinden, Peru’daki Machu, Picchu’nu yere göğe koyamayanlar onun ülkemizdeki benzerini yirmi dakika bir tırmanıştan sonra Güllük dağının tepesinde görebilir. 1000 metreye yakın bir rakıma sahip, bu şehirde yaşayanlar kendilerini Güllük dağının eski adı Solymus’tan dolayı Solimi diye adlandırmıştır.

6 – HALİKARNAS (Mucizevi Mozolenin Taşları Kalede) : Homores’un ebedi mavilikler ülkesi Cevat Şakir’in ise başka yerde olup nur içinde yatılacağına burada nur içinde yaşanır, Bodrum’daki denizaltı arkeoloji müzesi olarak kullanılan Aziz Peder kalesi, kale tarihi Halikarnas’da bulunan ve dünyanın yedi harikasından biri sayılan mozolenin taşlarından yapılmıştır.

7 – PAMUKKALE (Kutsal Şehr’in Beyazı Hiç Tükenmez) : Eski adı Hiyerapolis yani kutsal şehir olan Pamukkale’den önce Romalılardan kalma havuzlar vardır. Pamukkale’nin başlangıcı burasıdır. Burada sıcak su havuzunda yüzeceksiniz. Yakınlarında tamamen gün yüzüne çıkmış İmparator Domitiana adına sütunlu cadde ve müze görülmeye değerdir.

8 – ASSOS: Tanrısal güzeller burada yaşamıştır. İsmi Yunanca birinci anlamına gelen şehrin en yüksek noktasında ki Athena tapınağı, bu güzel tapınağı ve armağan ettiği zeytin ağacı ile Atina şehrine adını veren bilgelik tanrıçası geldi aklıma ve Kaz dağlarında düzenlenen ilk güzellik yarışmaları üç adaydan biri olmuş ama tacını fettan Afrodit’e kaptırmıştır. Aristo bu şehirde araştırmalar yaparak üç yılını geçirmiştir.

9 – BERGAMA: Asklepieion kapısında ölüm giremez yazıyor. Akrapoldeki Trajan tapınağı 1900 yıllık görkemi ile tepeden tüm şehri selamlıyor. Bergama’nın dünya tarihinde çok önemli bir yeri vardır. O dönemde dünyada iki adet büyük kütüphane bulunuyormuş. Bunlardan biri 500 bin kitap kapasiteli İskenderiye, diğeri iki bin kitaplı Bergama, Mısırlılar kendi kütüphanelerinden daha büyük olacak kaygısı ile Bergama’ya papirus ihracatını durdurmuş. Kral II. Eumenes küplere binmiş ve hemen bilim insanlarını toplamış papirusun yerine geçecek bir şey bulmalarını emretmiştir. Çözüm olarak kurutulmuş hayvan derisi kullanılmaya başlanmış buna da Bergama kağıdı demişler, Batı literatürüne parşomen olarak geçmiştir. Bergama’da bulunan Aslepion ise M.Ö 4 yy’dan kalma eski bir hastane, girişine ölüm buraya giremez yazmışlar. İnanışa göre sağlık tanrısı olan Aslepios hastaların rüyalarına girip iyileştiriyormuş.

10 – EFES: Meşhur kütüphanesi tünelle geneleve bağlıydı. Anadolu’daki çoğu şehir gibi önce Yunan sonra Roma medeniyetlerine kucak açmış ve onların eserleri ile donatılmış bir antik yerleşim olan Efes, dünyanın yedi harikasından biri olan ve 127 adet İyon tarzı kolon başlığının üzerinde göğe doğru yükselen Artemis tapınağı şehrin hem gururu hem de zenginlik kaynağı olmuş, Batı sahillerinde ki en önemli liman şehri olarak yetmiş iki milletden insan Efes sokaklarında dolaşıp şehrin güzelliğinden büyülenmiş buna birde Hristiyanlığın en önemli şehirlerden birisi olması eklenince Efes İncil’de dâhil olmak üzere bütün kaynaklarda yer almış, Efes’li erkekler kitap okumaya pek düşkünlermiş. Yıllar sonra yapılan araştırmalar neticesinde kütüphaneden gizli bir tünelin karşıdaki binaya geçiş imkanı sağladığını göstermiş. Tahmin etmek zor değil, karşıda şehrin genelevi bulunuyor! Anlayacağınız kitaba düşkün erkeklerden korkmak lazım…

                Ben Aydın Avcı’dan bu haftalıkta bu kadar. Bu imkanlarınız dâhilinde görmeniz gereken Antik şehirleri yıllık müze kartı alarak doyasıya gezebilir ve daha detaylı bilgi alabilirsiniz. Bu eşsiz güzellikleri yerinde görmenizi ve yaşamanızı canı gönülden isterim. Buraların birer taş yığını değil de tarihin birer parçaları olduğunu unutmamanız dileğiyle hepinize hayırlı işler ve hayırlı haftalar dilerim. Hoşçakalın…

 

(http://www.hurriyet.com.tr/seyahat/23471019.asp yararlanılmıştır)