Milletin en önemli değerlerinin geliştirilmesi ve geleceğe taşınması eğitim yoluyla gerçekleştirilir.

Hayli zamandır yenik düşmüş medeniyetin çocukları olarak okullarda bizlere,  hâkim medeniyetin doğruları dayatılıyor.

Ne gariptir ki, bu dayatma adının başında “Milli” yazan bakanlık tarafından yapılıyor.

Sosyal bilgiler dersinde ağırlıklı olarak yakın tarih dersi vermekle “Milli” olunacağını sanıyor...

Milleti millet yapan en önemli değerlerden “Din ve Kültür” unsurlarını yok sayarak müfredat belirliyoruz.

Geçmişte müfredatımızda “Din bilgisi” bile seçmeli vaziyette idi.

Öğretilen din bilgisi ise, ne olduğu belirsiz vaziyette, “Din Kültürü ve Ahlak bilgisi” şeklindedir.

Yani verilen “İslam dini” dersi değildir.

Ya nedir?

Bütün dinlerin, kültürlerin ve ahlak anlayışının aynı bohça içinde sunulduğu garabet bir şeydir.

Hal böyle olunca, her kafadan bir ses ve sığ bir din anlayışı ortaya çıkıyor.

Bu sebeple, İlahiyatçılarını dinlemeyen ve ilahiyatçılara din öğretenlerle gündelik hayatımızda bolca karşılaşıyoruz.

Neden?

Devletin dine ve dini hayata karşı aldığı pozisyon sebebiyle insanlarımız, devletin doğru din öğreteceğine inanmıyor...

İnsanlarımız çaresizlik içinde, hayatın anlamı, ölümlü olma fikri ve islamın ahiret inancına hazırlıklı olmak için çevresinde, yanında ve yöresinde bulduğu, itimat ettiği ve inandığı insanların ağzına bakarak, din ihtiyacını gidermeye çabalıyor...

Bu çabasından dolayı kimseyi suçlayacak değiliz.

Suçlu devlettir.

Devletin görevi vatandaşının ihtiyacını giderecek şekilde kendini tanzim etmek, ihtiyaç duyulan kurumları inşa etmektir.

Bu yüzyılda devlet, pozitivist rüzgârın etkisi ve yenikliğin ezikliği içinde “Batıdan gelen her şeyi doğru diye iman etmiştir.”

Artık devlet millete göre yeniden doğrularını sorgulamalı ve milletin değerlerine bağlı çalışma ve yapılanmayı öncelikle eğitiminden başlamalı...

Milletin çocukları okullarda Allah’la tanışmalıdır.

Mesela, canlılar âlemini öğrenirken, canlıların tabi olduğu yasanın Allah tarafından konulduğu öğrencilere Fen bilgisi ve Biyoloji derslerinde öğretilmeli...

Aynı yöntem, Coğrafya, Matematik ve Fizik derslerinde de uygulanmalıdır.

Kâinattaki fizik yasalarını bulanlardan (Newton, Arşimet vb. bilim insanlarından) bahsedip, o yasayı koyan Allah’tan bahsetmemek “Küfürdür,” hakikatin üstünü örtmektir.

Devlet ve  kişilerin, millet adına bu küfrü işleme hakkı yoktur ve olamaz.

Bu yanlıştan derhal dönülmeli, “Batılılaşma İhanetine” son verilmelidir.

Bir asırdan fazla bir zamandır oynanan bu oyuna son verilerek, okullarımızda milletin dini değerleri esas alınmalı, insanlığın beşeri tecrübelerinden istifade edecek şekilde müfredat oluşturulmalıdır.

Nihayetinde, insanlığın elde ettiği beşeri tecrübe ve bilgiler “İman esasları” değildir.

İnsanlık tarafından elde edilen bilgilere “İman etme” mecburiyetimiz yoktur.

Elde edilen bilgiler kainatı yaratan Allah tarafından “Sünnetullah” olarak konulmuş değilse, kesinlik içermezler...

Değişmez olan yasalar Allah’ın yaratırken koyduğu yasalardır...

Bu yasalara “Sünnetullah” denir.

Okullarda “Sünnetullah bilgisi” çocuklarımıza mutlaka verilmeli...

İnsanlık, ateizm ve inançsızlığın doğurduğu boşluk ve uçurumdan kurtarılmalıdır.

Çocuklarımız ve insanlık bu inançsızlık uçurumdan kurtarılmaya layıktır.

İnsanlığın karşılaştığı imansızlık uçurumunun tehlikesi, sigara ve alkol bağımlılığından daha ileri boyuttadır ve daha önemlidir.

İmam Hatipler açarak eskiyi tekrar etmeyi bırakalım...

Milletimize ve insanlığa yepyeni bir anlayışla, insanlık için manevi değerleri öne çıkaran “İslam Mektepleri” açalım.

Mevcut eğitim sisteminden razı olanlar bu haliyle devam edebilir.

Bize göre;

Milletin birliği, inandığı değerler ve bu değerler ışığında alacağı eğitimle olacaktır.

Topyekûn bir seferberlik ilan edilmeli, Eğitim Fakültelerinin fonksiyonu ve okulların öğretmen kadrosu bu misyona göre yeniden dizayn edilmeli...

Mevcut öğretmenlerden gönüllü olanlar proje kapsamında uzun süreli “Hizmet içi eğitime” tabi tutularak istifade edilmeli...

Mevcut halleriyle ihtiyaca cevap veremeyen İmam Hatip okulları açmakla varılacak yer yoktur.

Yapılması gereken “İslam mektepleri” açmaktır.

 

 

 

 

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA