ORUÇSUZ VE ORUÇLULARIN BASINA KAPALI İFTARLARI!

7 katın geçici sahibi, Bugünün moda tabiri diktatör, gördüğünü ıslayan, değerli komşum lokma ustası ve yazın ortasında dişlerimi fırçalarken suyu idareli kullanmaya çalışan benim zıttım, yazın Pazar yeri yıkayıcısı, geçen günlerde iftar yemeği verdi.

Herkes iftar veriyor ya, yavru belediyedeki M.Ö verdi diye bende vereyim dedi.

Beş yıldır üyelere iftar yemeği vermedi, bu sene aklına geldi.

Gerçi protokol ve basın ile işi olmaz, ortalığa çıkmaz, herkes ile kavgalıdır, bayramlarda sahil kenarlarına gider, vatandaşı ve kendi cemaatini 7.kata asla sokmaz!

Oruç tutmaz, sadece yemek dağıtıyor, iftar programlarında “Hayırlı Ramazan’lar “diye sahte gülücükler dağıtır.

Oruç tutmamak “yasak mı ” diyeceksiniz!

Hayır, “yasak “değil. Günah mı peki? O da değil.

Sadece farz. O da kişi ile Allah (c-c) arasında ki bir şey.

O gün Aydın’da, Adnan Bosnalı’nın Başkanlığında oda üyelerinin davetli olduğu Aydın Ticaret Borsası yönetimi iftar yemeği var.

Bütün basın mensupları o programda.

Basın son dakikaya kadar lokma ustasının iftar daveti olacak mı diye bekledi!

Davet olmayınca, Aydın Ticaret Borsası programına katıldılar.

Amaç da bu idi zaten!

Basını yanıltmak, gelebilecek sorulardan kaçmak!

Olur, da bir basın mensubu “oruç tutuyor musunuz” sorusunda yalan söylemek, lokma ustasına yakışmaz.

Orucu geçelim, şimdi asıl konuya gelelim.

Çatı adayının ortak üyeleri artık malum barıştı.

İftar yemeğinde olmaları normal diyebilirim. Ama yine de haklarını yemeyeyim. Sosyal medyada görsellerden kim katıldı, kim katılmadı, göremedim.

Günlerdir, sosyal medyada “sizi 7. kattan kovmuştu” unutmayın, yemeğe katılmayın diye bir kampanya başlatılmıştı.

Belki ünlü bir İl müdürü görürde, aklına gelir, müdahale eder diye, vatandaş bu hareketi bekledi.

İl müdürünü ne sosyal medya da, ne de gerçek de gören olmadığı için bu hareketi, kampanyayı görmeside mümkün değil, o da ayrı bir gerçek!

Kovulduklarını unutan, bu sezonun yeni okul öğrencileri, geçmiş dönemlerdeki sınıfta kalan örgencilere yapılanları hatırlamadıkları için, yemek davetini sosyal medya da lokma ustasına “Sn… Diyerek” övmeleri de, bu dönemde de sınıfta kalacaklarına kesin gözüyle bakıyorum.

10455547_743304909048668_1336351598_n.jpg

Hatırlarsak geçmiş zamanlarda İl Müdürü Ankara’da ki banka genel müdür yardımcısını, elinden tutup, lokmacıya götürmüştü. Bunu bilen öğrencilerde ne yapacaklarını bilemez ve hediyelerini her beş yılda bir sunmaya hazırız demeleri normaldir!

Eeee

Sonra da bugün başkasına, yarın sana “Ne diyorsun sen“ diye sokak ağzı yapılırsa şaşılmaması gerekir.

***

BİMER HANGİ KAFAYI YAŞIYOR?

Sayın vali Erol Ayıldız

Geçenlerde bir gazetenin köşe yazarı makalesinde şöyle yazmıştı.

Söz konusu şikâyetle ilgili alana gidip inceleme ve tespit yapmak yerine, oturduğu yerden kendisine gelen belgelerle Başbakan'ı bile kandırması kabul edilebilir değildir.”

Hat da;

Ha bir de, şu önüne gelen her belgeye inanan zavallı Çevre ve Şehircilik İl Müdürü ve personelinin, Aydın'ın halkını, valisini, kendi bakanlarını ve başbakanı bir daha kandırmaya yeltenmesin diye.”

Bir cümlesi vardı.

Beni de kandırdılar.

Bizler köşe yazarı olarak bazen siyaseti yorumlarız, bazen yetkililerin yapmadığı, eksik kaldığı, görmediği konuları, vatandaş için kamuya hizmet ederiz.

Ben de halkı ilgilendiren bir konuda BİMER’e yazı yazdım.

Metin aynen şöyle;

Aydın Kent meydanında Mart ayında yapılmış olan görsel su havuzu çevreye pis koku saçmaktadır. Havuza bakıldığı zaman içinde her türlü kirlilik normal göz ile görülmektedir. Küçük yaştaki çocukların yüzlerini yıkayıp serinlediklerini görüyorum. Gözlerine veya yaralı bir bölgesine serinlemek amacı ile yaptıkları bu işlem sonucu suyun kirli olduğu ve mikrop barındırdığını düşünüyorum. Müteakip zamanlarda köşe yazılarımda suyun temizlenmesi, klorlanması amacıyla Belediyeye yazılarım ile uyarmıştım. Her hangi bir önlem alınmadığını ve bu durumun istenmeyen hastalıklara neden olabileceğini düşünerek, bu konuda çevre il müdürlüğü, sağlık müdürlüğünün gerekli çalışmaları yapmasını, işletmeye cezai sorumluluğunun hatırlatılması ve yaptırım gücünün kullanılmasını ve kamuoyuna bu tehlikeyi duyurmasını rica ederim.

Başbakanlık İletişim Merkezi BİMER

30 Haziran 2014 günkü “Kamu yetkilileri, nasılsınız? Neler yapıyorsunuz?”isimli makalem de yaklaşık 20 gün önce;

Havuz kimin? Kime soralım?

Kent meydanındaki bu havuzun kirliliğine kim ne zaman dur diyecek?

Mikrop, kirliliği geçtim

Yakında sistem bu kum ve artıklardan tıkanıp, çalışamaz hale geldiğinde milyonlarca liralık yatırım

Sarf olacak ya ona yanarım.

Hele buz pateni yanındaki yerlerde duran

Köşe yazımdan sonra nereye gittiği bilinmeyen o oturaklar hizmetin sadece açılış ve görsellerden olduğunu maalesef üzülerek söyleyebiliyorum.

2014-07-21-04-38-11-ekran-goruntusu.png

2014-07-21-04-38-30-ekran-goruntusu.png

Diyerek, hat da resimler ile kamuoyu ve yetkililere halk sağlığı için gerekenleri yapması için kamu adına görevimi yapmıştım.

Ki bu resimler tesadüfen yeni çekmiş olduğum görsellerdir.

BİMER ile ilgilenen biriminiz ise;

2014-07-21-04-48-24-ekran-goruntusu.png

Muhatap olarak Aydın Büyükşehir Belediyesine havale etmesini size ve kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Örneğin;

Evime hırsız girdiğinde, karakola şikâyete gitmek den de korkar oldum

Çünkü karakol “ hırsıza, git derdini ona anlat der diye

Evden sokağa çıkmayı açıkçası düşünmüyorum artık!

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınkonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım! 

facebook.png twitter.png

 
habericiuygulamalar.jpg