Hollanda mahkemesinin eşcinsel koruyucu aileye teslim ettiği Iğdırlı kardeşler, şuan Türkiye'de ancak koruyucu aile çocukları istiyor.

Iğdır'da yaşayan ancak Hollanda'daki ailelerinden dolayı Lahey Yüksek Mahkemesi'nin eşcinsel bir koruyucu aileye verilmesine karar verdiği iki kardeşin, Iğdır'daki sınıf arkadaşları, arkadaşlarından ayrılmak istemiyor.

Edinilen bilgiye göre, Hollanda'da yaşayan Nurgül ve Hanlar Azeroğlu çiftinin Arif (10), Halil (7) ve Yunus (4) isimli çocuklarının velayeti, ''2004 yılında Yunus'un annesi tarafından düşürüldüğü'' gerekçesiyle Hollanda Gençlik Dairesince üstlenildi.

Daire, çocukları Hollandalı eşcinsel bir koruyucu aileye verdi. Ancak, Arif ve Halil yeniden anne ve babası tarafından Iğdır'daki akrabalarının yanına götürüldü. Bu arada, Hollandalı koruyucu ailenin davası üzerine Lahey Yüksek Mahkemesi, çocukların tekrar Hollandalı koruyucu aileye verilmesine karar verdi.

Karar, iki kardeşin Iğdır'da Kurtuluş İlköğretim Okulundaki sınıf arkadaşlarını çok üzüldü. Öğrenciler Arif ve Yunus'tan ayrılmak istemediklerini belirtti. 4. sınıfa giden Arif'in sınıf arkadaşlarından Büşra Özkan, Zehra Kalkan ve Eda Kızılay, Arif'i çok sevdiklerini belirttiler. Arif'in tam olarak Türkçe konuşamamasına rağmen çok iyi anlaştıklarını dile getiren öğrenciler, ''Onların bu konulara üzüldüklerini biliyoruz. Biz onları çok sevdik. Iğdır'dan gitmelerini istemiyoruz'' dediler. 1. sınıfa giden Halil'in sınıf arkadaşları da Halil'den ayrılmak istemediklerini söyledi. Öğrenciler Halil'le çok iyi anlaştıklarını kaydetti.

''ONLARI KENDİ AİLELERİ DIŞINDA KİMSEYE VERMEK İSTEMİYORUZ''

Çocukların dayısı Teğmen Aslan ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, Lahey Yüksek Mahkemesi tarafından alınan karara tepki gösterdiklerini belirtti.

Çocukların eşcinsel bir koruyucu aileye verilmesine kesinlikle karşı olduklarını belirten Aslan, ''Çocuklar 6 aydır bizimle birlikte. Çok mutlular. Onları kendi aileleri dışında kimseye vermek istemiyoruz'' dedi.

Eşcinsel bir çiftin çocuklara aile sıcaklığı sunmasının ''imkansız'' olduğunu savunan Aslan, şunları söyledi:

''Çocukların velayetini bir yanlış anlaşılma sonucu Hollanda Gençlik Dairesi aldı. Daha sonra 3 kardeşi eşcinsel bir çiftin yanına verdi. Çocukların ikisi burada 3 sene kaldı. Daha sonra mahkeme Arif ve Halil'in velayetini yeniden bize verdi. Biz Yunus'un da velayetini almayı planlarken bir anda mahkeme çocukları tekrar koruyucu aileye vermeye karar verdi. Çocukların velayeti ablamdayken, kendisi çocukları Iğdır'a benim yanıma getirdi. Çocuklar 6 aydır bizimle birlikte kalıyor. Onları burada okula yazdırdık. Çocuklar burada çok mutlu olduklarını söylediler. Koruyucu ailenin yanında çocuklar mutlu değildi. Koruyucu aile ile kaldıkları 3 yılın çok kötü geçtiğini belirttiler. Çocuklarımız tekrar koruyucu ailenin evine gitmek istemiyor. Ayrıca eşcinsel bir aile çocuklara nasıl anne - baba sevgisi verebilir?''

CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKANDAN YARDIM İSTEDİLER

Arif'in şeker hastası olduğunu da anlatan Aslan, şöyle konuştu:

''Çocuklara çok iyi bakmaya çalışıyoruz. Arif, şeker hastası. Tedavi için Erzurum ve Iğdır'daki hastanelere götürdüm. Çocukların Türkiye'de bir sosyal güvenceleri olmadığı için ilaçları kendi paramla aldım. Dayıları olarak tüm isteklerini yerine getirmeye çalıştım. Çocuklardan ayrılmak istemiyoruz. Bu konuda Cumhurbaşkanımız, Başbakanımızdan yardım bekliyoruz. Bizim yapacağımız hiçbir şey kalmadı. Bizlere yardım eli uzatmalarını istiyoruz.''

ÇOCUKLARIN BABAANNESİ VE DEDESİNİN AÇIKLAMALARI

Çocukların dedesi Ekber ve babaanneleri Susen Kötük ise gazetecilere yaptığı açıklamada, torunlarının gitmesini istemediklerini belirtti. Torunlarının Iğdır'a alıştığını ve burada okula başladığını dile getiren Ekber Kötük, ''Onlara en iyi şekilde bakmaya çalışıyoruz'' dedi. Gelininin ve oğlunun küçük çocuklarını göremediklerini de kaydeden Kötük, çocukların ailelerine kavuşmaları için yetkililerin yardımını beklediklerini kaydetti.

Susen Kötük ise Arif'in şeker hastası olduğunu anımsatarak ''Arif üzüntü ve stresten dolayı hasta oldu. Yaşananlar onu hasta etti. Yetkililer bize sahip çıksın. Çocuklarımızı yabancılara vermek istemiyoruz'' diye konuştu.

Iğdır Sosyal Hizmetler Müdürü Halil Yükselen ise bakanlığın emri doğrultusunda konuyla ilgili araştırma başlattıklarını belirtti.