ADD Kuşadası Şubesi Yönetim Kurulu tarafından Şube Başkanı Nail Topal imzasıyla yapılan açıklamada, " Kamuoyunca ayrıntıları bilinmeyen "Ergenekon Davası" kapsamında, savcılık tarafından ifadelerine başvurulmak gerekçesiyle, başta adı, Ulu Önder Atatürk tarafından konan, Atatürkçü çizgide yayınlarını sürdüren Cumhuriyet Gazetesi'nin başyazarı ve imtiyaz sahibi İlhan Selçuk olmak üzere, diğer aydınların gece baskınıyla göz altına alınması, çağdaş hukuk devleti anlayış ve uygulamasıyla bağdaştırılamayacak
bir davranıştır. Tam bağımsızlık, Cumhuriyet, ulus-devlet ve laiklik konularında özverili ve duyarlı tutum ve davranışlarıyla emperyalizme karşı duruşlarıyla tanınan yurtsever Türk aydınlarının, düşünür ve yazarlarının terörle ilişkilendirilerek sıradan adi suçlu işlemi görmelerini şiddetle kınıyoruz. 2 gün göz altında tutulduktan ve savcılık soruşturmasından sonra, bugün özgürlüğüne kavuşarak, serbest bırakıldığını öğrendiğimiz 83 yaşındaki Atatürk devrimcisi, Atatürkçü Düşünce'nin yılmaz savunucusu, usta
yazar İlhan Selçuk'a geçmiş olsun diyor, aynı soruşturmada göz altında bulunan diğer aydınlarımızın en kısa zamanda özgürlüklerine kavuşmalarını, Türk Adalet örgütüne olan inanç ve güvenimizle bekliyor, Ülkemizin gerilim ve çatışmalardan uzak tutulmasını diliyoruz " denildi.
Bu arada Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Kuşadası Şubesi tarafından yapılan açıklamada ise Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı, İstanbul Üniversitesi önceki rektörü ve diğer bazı aydınların, Ergenekon Davası nedeniyle, gece evlerinden alınmasının herkeste 12 Eylül rejimini çağrıştırdığı ileri sürüldü. ÇYDD Kuşadası Şube Başkanı Kemal Özbey, "Hukukun ölçülük ilkeleri yok sayılarak, 83 yaşındaki bilge insan İlhan Selçuk'un hiçbir kaçma kuşkusu olmadığı ve devletin tahsis ettiği iki polisle korunduğu bir
durumda, uğradığı bu gece yarısı baskınını açıklamak olanaksız. Bu olay, birçok muhalif aydına gözdağı verme yöntemi olarak değerlendirildiğinde ise ürkütücü bir tablo ortaya çıkmaktadır. Adalete ve Hukuka güvenimiz sonsuzdur. Ancak, aşırıya kaçan ve intikam düşüncesini çağrıştıran bu tür uygulamaların, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nde, hele de AB'ye girme çabaları sürerken çok yanlış ve zarar verici buluyoruz. Dileğimiz, gözaltına alınanların, işlemleri tamamlanarak özgürlüklerine bir an önce
kavuşmalarıdır. Hepimiz, Laik Cumhuriyetimizin ve Cumhuriyet Gazetemizin destekçisi olduğumuzu duyuruyoruz " dedi.