Rizeli Murat Ercan’ın kaleme aldığı, Lazika Yayın Kolektifi’nin yayınladığı 156 sayfalık roman yedi yaşındaki bir çocuğun hikayesini anlatıyor.
 
Lazca şarkıları geniş kitlelere sevdiren isimlerden biri Kazım Koyuncu’ydu... Yaptığı Lazca şarkılarla kimi zaman coşturdu kimi zaman hüzünlendirdi ama bize bu dili sevdirdi. Ardından da pek çok Laz şarkıcı çıktı. 
 
Laz Kültür Derneği’nin kurulması, etkinlikleri, horonları, enfes böreğiyle iyiden iyiye aşina olduk. Bu kültürüyle ilgili en yeni gelişme ise Türkiye’de ilk kez yayımlanan Lazca kitap oldu. Rize Ardeşen’de yaşayan 28 yaşındaki Murat Ercan Lazika Yayın Kolektifi’nden çıkan Daçxuri (Daçhuri) adlı romanıyla okuyucuları ilk kez bu dilde bir kitapla tanıştırıyor.
 
Türkçe düşün Lazca yaz olmuyor
 
Trafik kazası sonucu anne ve babasını kaybeden Mustafa adında yedi yaşındaki bir çocuğun öyküsünün anlatıldığı Daçxuri Türkçede ateş anlamına geliyor. Zonguldak’ta doğan ve Lazcayı akrabalarından öğrenen Ercan, ilkokulun ardından Rize’ye dönmüş. Yıllar sonra İstanbul Üniversitesi Tıbbi Biyolojik Bilimler bölümünden mezun olan Ercan, Rize Üniversitesi’nde çalışmaya başlamış.
 
Bu sayede Laz kültürü ve diliyle ilgili çalışmalara katılma fırsatı bulan Ercan, romanı 2008 yılında yazmaya başladığını anlatıyor: “Aklımda içinde Lazca diyalogların olduğu bir hikaye yazmak vardı. Bu bir romana dönüştü. O dönemde Lazca ile yakından ilgilenen İrfan Aleksiva ile tanıştım ve bu projemi anlattım. Laz Kültür Derneği’ne yollamamı söyledi. Dernektekiler benden tamamıyla Lazca bir roman yazmamı istedi. Beni cesaretlendirdiler. Ardından Daçxuri’yi yazmaya başladım. Laz gençlerinin dillerini terk etmelerine çok üzülüyorum. Bu kitap benim için fırsat oldu.”
 
Ercan, romanını bir buçuk yılda bitirmiş. Bu süre içinde sürekli kendini geliştirmeye çalışmış. Dil ve yazım hatasına düşmemek için dernekten yardım aldığını belirten Ercan “Özellikle bazı yerlerde Türkçe düşünmekten kaynaklanan anlatımlarımdaki yanlışlıkları düzelttim. Lazcanın zengin bir cümle yapısı var. Yazarken tam anlamıyla Lazca düşünmek zorundasınız. Aksi halde çok komik bir yazı çıkıyor ortaya” diyor.
 
Keşke birkaç kelime öğrenseniz
 
Daçxuri’nin hikayesi ise şöyle: Yedi yaşındaki Mustafa kaza sonrası ailesini kaybedince amcası ve yengesini suçluyor. İçine kapanıyor ve hiç konuşmuyor. Amcası ise onun tekrar konuşabilmesi için elinden gelen her şeyi yapıyor.
 
Mustafa’nın kendisine duyduğu nefretin farkına ise sonradan varıyor. Mustafa’nın intikam dürtüsü hep aynı hayalle bitiyor; Daçxuri (Ateş). Aslında hem romanın yazarı Ercan için hem de Türkiye için dillerin yaşatılması açısından bu kitap önem taşıyor. Türkiye’de uzun yıllar anadillerin varlığının hatırlanmak istenmediğini belirten Ercan, insanların artık uyandığını anlatıyor: “Türkiye birbirinden farklı halkların bir arada yaşama becerisi gösterdiği ender ülkelerden. Ben isterim ki bir Türk birkaç kelime Lazca ya da Kürtçe öğrenebilsin... Kitabı biraz da bu yüzden yazdım. İnsanlar birkaç kelime de olsa Lazca öğrensin. Daha iyi anlaşabiliriz bu sayede.”
 
Bu dil asla kaybolmamalı
 
Kitabın basıldığı Lazika Yayın Kolektifi Laz kültürünün gelişmesi için araştırmalar yapıyor. Hedefleri ise Türkiye’de bir Laz edebiyatı oluşturmak. 
 
Romanlardan çocuk masallarına, sözlükten tiyatro çalışmalarına kadar dilin kullanıldığı her alanda Lazca eserler oluşturmak istediklerini belirten Murat Ercan en büyük hayallerinin üniversite bünyesinde Laz Dili ve Kültürü Araştırma, Uygulama Merkezi açmak olduğunu anlatıyor: “Tıpkı diğer etnik dillerde olduğu gibi Türkiye’de Lazca da hızla kaybolma sürecinde. Bir milyonun üzerinde Laz yaşıyor ama bunun ancak 250 bin kadarı Lazca bilip konuşuyor.
 
Bu güzel zenginliğin geliştirilmesi ve kaybolmaması için anadillerde bölümler açılmalı. Seçmeli de olsa ilkokullarda anadil dersleri konmalı. Bundan korkmamalıyız. Biz yayınevi olarak tamamı Lazca tiyatro ve bir sinema filmi yapmayı düşünüyoruz.” 
 
stargazete