Amy Winehouse evinde yalnız başına ölü olarak bulundu. Şu anda milyonlarca hayranı yasta. Şimdi dünya starlarının “En yakın arkadaşımı kaybettim” diyen gözü yaşlı mesajlarına bakıp ne çok arkadaşı varmış diyeceksiniz. Ama “Madem bu kadar yakın arkadaştınız, nerdeydiniz bunca sene?

İstanbul’a inen uçağın kapısı açılıyor. Bir adet çıplak ayaklı Amy Winehouse iniyor. Otele o şekilde gidiyor. Her yan ayak izleriyle dolu. Konser iptal ediliyor ama o otelde kalıyor bir iki gün daha. Onunla birlikte gelen ekip İstanbul’un turistik yerlerini keşfediyor, yemeğe çıkıyor, gece mekanları dolaşıyor. Amy önceden bütün alkollü içkilerin boşaltıldığı “temizlenmiş” odasında yalnız. Tek başına.

Kendi kendine spa’ya falan iniyor. Hepsi o. Bir konuşanı, “N’aber nasılsın” diyeni yok. Yaşadığımız dönemin en büyük kadın vokallerinden biri o. Bir Aretha, bir Nina Simone’un varisi. Albümleri milyonlar satmış büyük bir ses. Böyle yapayalnız.
2008’de evine ziyarete giden Rolling Stone muhabiri önce bu dünya yıldızının yaşadığı çöp ev karşısında dehşete düşüyor, ardından yalnızlığı karşısında şoke oluyordu. Ne bir basın danışmanı, ne bir menajer ne bir dost, ne bir ağabey, abla, hiç kimse. Paparazzi’leri bira almaya gönderen, çöp evde yaşayan, kolları iğne izi içinde tek başına bir genç kadın.

İnsanlar “Bu kızı kolunda şırıngayla tek başına bulacaklar evinde bir gün” demeye başlamıştı.
Şırınga falan yok. Ama Amy Winehouse evinde yalnız başına ölü olarak bulundu. Şu anda milyonlarca hayranı yasta. Şimdi dünya starlarının “En yakın arkadaşımı kaybettim” diyen gözü yaşlı mesajlarına bakıp ne çok arkadaşı varmış diyeceksiniz. Ama “Madem bu kadar yakın arkadaştınız, nerdeydiniz bunca sene? İnsan arkadaşının yanında olmaz mı? Onu çöp evde yaşatır mı” diye sorsak haksız mıyız yani?
Ben inanamadım. Evet durumunu biliyordum ama gene de inanamadım. Belli ki tek şaşıran da benim. Dünya basını Winehouse öldükten bir saat sonra ayrıntılı biyografisini yayına verdi. “Obituary” denen anma yazısını belli ki önceden hazırlamışlar, o an gelince hemen servis etmek için.

Ben hiçbir şey hazırlamadım. Umudum vardı. Biri sahip çıkar diye düşünüyordum. Bir sevdiğinin sözünü dinler diyordum. Yanılmışım.

Hayatta olacaktı, efsane oldu...

Salata yiyerek beslenseydi, her gün düzenli spor yapsaydı, o yıl kim ünlüyse onunla bir iki düet yapmayı ihmal etmeseydi, her yaz başında ve yılbaşında birer albüm ya da şarkı piyasaya sürseydi, üçüncü dünya ülkelerinden çocuk evlat edinseydi, Hollywood’un genç ve şımarık görgüsüzleriyle takılsaydı, kendine üç beş spor araba, 20 milyon dolarlık malikane alsa, yanında bir menajer ve yalaka ordusuyla dolaşsa, hem film çevirse, hem kitap yazsa, hem hipster’larla, hem modacılarla kanka olsa, önüne gelen programa çıksa, reklamlarda oynasa, devlet başkanlarıyla, Kraliçe’yle falan arkadaş olsa daha mı çok sevecektik onu?

Bütün bunlar onu daha iyi, daha saygın biri mi yapacaktı? O zaman sesi daha mı güzel çıkacaktı? Şarkıları daha mı içten olacaktı?

Daha mı iyi söz yazacaktı?

“Hayır ama hayatta olacaktı” diyorsunuz biliyorum.
Hayatta olacaktı, efsane oldu...

Amy Jade Winehouse bunların hiçbirini yapmadı. Bunların yüzüne bile bakmadı. Kafasına göre takıldı. Bir sürü yanlış karar, 100 kadar konser, iki albüm, 24 şarkı ve milyonlarca hayran bıraktı arkasında.

Türkiye de dahil milyonlarca hayranı onu sevdi onun şarkılarını dinledi, onun için endişelendi üzüldü. Ona kol kanat germek istedi.
Bu kadar şahane bir ses ve bu kadar kırık bir kalp bir araya gelirse zaten oturup dinlemekten başka şansınız var mı?

Winehouse bu işi zengin olmak için yapmadı. Yırtmak için yapmadı. Bugün eğlence dünyasında amaç bu. O şarkı söylüyordu. Para ya da kariyer umurunda değildi. “Ben sadece bir müzisyenim” diyordu. “Bu ünlü olma işini anlamıyorum. Bana göre değil.”

Amy’nin, paparazzilerin çekmeye bayıldığı perişan görüntüleri aslında o dünyanın kendi perişanlığıdır.
Şarkılarını dinleyin, sözlerini okuyun. Bu kadın orada işte. Tamamen gerçek olarak hem de. Hiç numara yapmadan... O şarkıların hiçbiri “Şöyle bir şey yazayım da satsın” diye yazılmamıştır. Zaten onu dinleyen de bunun için dinliyor. Bu kadın gerçek.

Ölüm satışları artırır

Ben bu “rock yıldızı trajedisi”ne bakınca genel olarak kırılgan insanlar görüyorum. Belki bu işten uzak dursalar sağ ve esen yaşayacak çoluk çocuğa karışacak uzun bir hayat sürecekler. Ama o güzel şarkıları, sözleri insanlıkla paylaşamayacaklar.

Şimdi ne mi olacak?

Ölmek satışları artırır. Amy’nin hiç yayınlanmamış kayıtları, yeni yeni derleme albümler, konserleri, onun anısına yapılan albümler çıkacak. Rapçiler, rockçılar, cazcılar onun şarkılarını söyleyecek ve albümler satmaya devam edecek.

Pek çok erken kaybolan rock yıldızının ardından olduğu gibi sektör para kazanmaya devam edecek. Biz de onu sevmeye... İster “su testisi su younda kırıldı” deyin, ister uyuşturucu çok zararlı diye yeşilaycı ibret nutukları atın, ister çocuklarınıza tükaka olarak anlatın Winehouse’u. Hiçbir şeyi değiştiremezsiniz.

Müzik dünyasının yalnız ve güzel ülkesi Amy Winehouse efsanedir artık.

‘Evinden çığlık sesleri geliyordu’

Amy Winehouse’ın ismini vermek istemeyen bir komşusu, polise verdiği ifadede, gece saat 02.00 sıralarında sularında duyduğu seslere uyandığını, genç sanatçının cuma gecesi sabaha karşı ölmüş olabileceğini öne sürdü. Komşu, “Sanki tuhaf bir seksi oyundan yükselen sesler gibiydi. Çığlık ve inilti sesleri geliyordu. Ayrıca evden bateri sesleri geliyordu” dedi. Amy Winehouse’ın evinde 200 bin Sterlin (550 bin TL) degerinde bir kayıt stüdyosu bulunuyordu. Komşusu, Amy’nin son gecesine dair, “Oldukça sakin bir kadındı. Bu sesleri duyduğumda şaşırdım, sanki o değil gibiydi. Ben de ağır bir madde kullandığını düşündüm” diye konuştu.

Annesi: Hala kavrayamadım

Genç sanatçının erken ölümü hakkında İngiliz Sunday Mirror gazetesine konuşan annesi Janis Winehouse ise, “Onunla son görüşmemizin üstünden daha bir gün bile geçmemişti. Onu son gördüğümde başka bir dünyada gibiydi. Bir gün öleceğinden hep korkuyordum. Ama bu kadar çabuk olacağını düşünmemiştim. Onun ani gidişini hala kavrayamadım” dedi.

‘O gece uyuşturucu satın alırken gördüm’

Amy Winehouse’ın yakın arkadaşları, genç şarkıcının ölüm nedeninin alkol ve aşırı doz uyuşturucu olduğunu söyledi. İsmini vermek istemeyen bir tanık, The People dergisine yaptığı açıklamada, Winehouse’ı ölmeden önce saat 22.30 sularında kokain, eroin, esctasy ve ketamin maddeleri alırken gördüğünü ileri sürerek, “Cuma gecesi dışardaydık ama partiye evinde devam etmeyi planlamıştı. Ağır doz almayı kafasına koymuş görünüyordu” diye konuştu. Camden bölgesinden bir bar çalışanı da Amy’yi, bölgenin bilinen bir torbacısından kokain alırken gördüğünü açıkladı. Sanatçının arkadaşları Amy’nin ecstasy haplarıyla, aldığı fazla alkolü karıştırdığı için ölmüş olabileceğine inandıklarını ifade etti. Aynı zamanda amfizem hastası olan Winehouse’ın, buna bağlı nefes darlığı yaşadığı belirtildi. Bir arkadaşı Daily Mirror gazetesine kokain yüzünden değil, ecstasy haplarının tetiklemesi sonucu öldüğüne inandığını söyledi.




‘İçimde genç yaşta ölecekmişim gibi his var’

2008 yılının Aralık ayında News of The World’e konuşan Amy Winehouse’un menajeri Alex Haines, şarkıcının alkol ve uyuşturucu bağımlılığı ile ilgili açıklamalar yapmıştı. Winehouse’un alkol ve uyuşturucuya haftada 3 bin 500 pound harcadığından bahseden Haines, şarkıcıyı engellemenin mümkün olmadığından bahsediyordu: “Bence bütün bir yıl boyunca kendine zarar vermekten ve uyuşturucu kullanmaktan yorgun düşmeyecek gibi duruyor. Kendisi için en güzel zamanları baltalıyor...” Amy Winehouse’un “27’ler Kervanı”nı sık sık hatırlattığını söyleyen Haines, “Bana bir defa ‘Genç yaşta ölecekmişim gibi bir his var içimde’ demişti. Şimdi 24 yaşında, o yaşa gelmesine az kaldı” demişti. Brian Jones, Jimi Hendrix, Janis Joplin, Jim Morrison ve Kurt Cobain de 27 yaşında alkol ve uyuşturucu bağımlılığı ve intihar gibi nedenlerle hayata veda etti.

‘Büyük sesli narin kadın’



İngiliz şarkıcı Amy Winehouse’un ölümü dünya basınında da geniş yer buldu.

- The Guardian: Büyük sesli narin kadın: 14 yaşında kendi şarkılarını yazmaya başlayan Winehouse son zamanların en güçlü seslerinden biriydi.

- The Telegraph: Bülbülün susuşu: Sağlık ekipleri dün Winehouse’u Londra’daki evinde, saat 4 sularında, müdahale edilemeyecek bir durumda buldular.

- NY Times: Sorunlu bir hayat yaşayan İngiliz soul şarkıcısı hayatını kaybetti.

- Independent: Winehouse’un ölümüne inanmak çok zor. Kötü haber çay saatinde geldi.

- The Sunday Times: İngiltere’nin en önemli ve en yetenekli şarkıcılarından biri hayatını kaybetti.

- Le Monde: Avrupa turnesini rehabilitasyona girmek için iptal eden Winehouse için hiçbir çaba işe yaramadı.

- BBC radyosu Amy Winehouse’un hayranlarının, Londra’da bulunan evinin önüne şarap şişesi koyarak ünlü şarkıcıyı anmaya geldiklerini duyurdu.

Sevgilisi terk etmişti

İngiliz Daily Mail gazetesi, 2.5 milyon Sterlin’lik (7 milyon TL) evinde ölü bulunan Amy Winehouse’un kısa süre önce terk edildiğini hatırlattı. Genç şarkcının yönetmen sevgilisi Reg Traviss (34) yaklaşık 1 yıldır beraber olduğu Amy’nin rehabilitasyona girmesinde ısrarcı olmuş ancak ikna edememişti. Bu süreçte Amy sevgilisine evlenme teklif etmiş ancak uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle reddedilmişti. Reg Traviss daha sonra yine uyuşturucu kullanımı nedeniyle genç kadını terk etmişti. Daily Mail, Amy’nin bu ayrılığı atlatamadığını, çok ağır bir depresyon yaşadığını ve ölümünde bu depresyonun da etkili olmuş olabileceğini öne sürdü. Yönetmen Reg Traviss dün Amy Winehouse’un evinin bir duvarına yaslanmış halde, kederli bir ifadeyle görüntülendi. Amy’nin bir komşusu, Traviss’i yerlerde ağlarken gördüğünü öne sürdü.