YGS’nin ve adaya özgü soru kitapçığına ilişkin sınav yönergesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştayda dava açan avukat Bilal Kolbüken, ÖSYM’nin yanıtının dün saat 16.45’de Danıştay’a ulaştığını belirtti. 

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in, adaya özgü soru kitapçığı ile ilgili yönergeyi savunduğunu; bu yönergenin adayları ilgilendirmediğini, sınav görevlilerine yönelik olduğunu ifade ettiğini söyleyen Kolbüken, "Aslında ÖSYM Başkanı, Danıştay’ın sorduğu soruya yanıt vermemiş. Danıştay ara kararda, ’Adaya Özgü Soru Kitapçığı’na ilişkin sınav yönergesinin, yalnızca 2011 YGS’de mi, yoksa diğer sınavlarda da mı uygulanıp uygulanmadığı" soruyor. Bu sorunun yanıtı evet veya hayırdır ama böyle bir cevap yok. ’Yönergenin düzenleyici bir işlem olarak kabul edilmesi mümkün değildir, her sınavda benzer yönergeler yapılır’ deniliyor ve böyle bir davanın açılamayacağı belirtiliyor" dedi. 

Danıştay’ın, ÖSYM’ye yanıt vermesi için 15 günlük zaman tanımasını eleştiren Kolbüken, sınava hazırlanan adayların psikolojik durumu ve sürenin azlığı nedeniyle bu süre tamamlanmadan yanıtın verilmesi çağrısında bulunduklarını, ancak ÖSYM’nin yanıtı son güne bıraktığını, bunun da iyi niyetli bir tutum olmadığını söyledi. 

ÖSYM’nin, Danıştay’a gönderdiği yanıtta, adaya özgü soru kitapçığı uygulamasının kopya çekilmesini önlemek amacıyla uygulandığı belirtildi ve kitapçık üzerinde adayın adının ve fotoğrafının yer almasının, hangi adaya hangi kitapçığın verileceğinin önceden bilinmesi nedeniyle kopya anlamına gelmeyeceği kaydedildi. 

Avukat Kolbüken’in, Çankaya Atatürk Lisesinden 2009’da mezun olan ve 27 Mart 2011’deki YGS’ye giren müvekkili O.K.Ö. adına açtığı davanın dilekçesinde, "ÖSYM’nin ’Adaya Özgü Soru Kitapçığı’na ilişkin sınav yönergesinin, hukuk düzeninde değişiklik meydana getirmesi, kural koyması, ülke çapında uygulanması ve sınava giren tüm öğrencileri bağlayıcı olması nedeniyle düzenleyici işlem niteliği taşıdığı" belirtilerek, "Davalı idarenin, söz konusu sınav yönergesinin ve her adaya ayrı kitapçık uygulamasının, bu yönüyle mahkemenizce değerlendirilmesi ve eşitlik ilkesini ihlal ettiğinin anlaşılması halinde, elbette yönergenin de bu yönergeye dayanılarak gerçekleştirilen sınavın da iptali gerekmektedir" denilmişti. 

Öte yandan, ÖSYM yetkilileri, bundan sonraki sınavlarda, her bir aday için farklı kitapçık uygulamasının devam edeceğini, ancak kitapçıkların üzerinde adayın isminin ve fotoğrafının olmayacağı bir uygulamaya gidileceğini bildirdi. Yetkililer, bu uygulamada her bir kitapçıktaki soruların yerlerinin farklı olacağını ve farklı bir kod bulunacağını, sınav salonlarına gelinceye kadar hangi kitapçığın hangi adaya ait olduğunun bilinmeyeceğini anlattı.(aa)