Türkiye Van’da kadınların kurtarma azmine de yakından tanık oldu. Kimi üniversite öğrencisi, kimi iş kadını kimiyse ev hanımı. Onları birleştiren şey ise her felaket karşısında gösterdikleri refleks. Evlerini, okullarını, işlerini, çocuklarını arkalarına bakmadan bırakıp felaket bölgesine koşan kadınlarımız 7.2 ile sarsılan Van’da kahramanlıklara imza attı. Kimini operatörün başında, kimini elinde kazma kürekle enkaz kazarken, kimini de Azra bebeğe ilkyardım yaparken gördük. “Enkaz altından her kurtardığımız canda yeniden doğmuş gibi olduk” diyen kadın kurtarma timleri, STAR’a Van depremini anlattı. İşte o “yardım meleklerinin” hikayesi:
 
Dünyanın en kutsal görevi
 
- AKUT’tan Selin Kağızman (24): Selin Kağızman, Yeditepe Üniversitesi öğrencisi. Uzun süre AKUT bünyesinde acil sağlık müdahalesi eğitimi aldı. Doğal afetlerde bölgelere koşan gençlerden biri. Selin, insan hayatını kurtarmanın dünyanın en kutsal görevi olduğunu söylüyor.
 
- BAKUT’tan Sibel Akova (30): Bursa Arama ve Kurtarma Ekibi, 12 kişiyle deprem günü Erciş’e koştu. Hepsi sertifikalı olan BAKUT üyelerinin tamamı gönüllü. Ekibin tek kadın üyesi Sibel Akova, eşi ve çocuğunu Bursa’da bırakarak depremzedelere yardıma koştu. Sibel, ev hanımı. Depremzedelere koştuğu için eşi ve çocuğundan büyük destek aldığını söylüyor.
 
Sevinç gözyaşları döktüler
 
- Dumlupınar Üniversitesi’nden Dilara Sain (20): Dumlupınar Üniversitesi’nin arama kurtarma ekibi 17 kişiyle Erciş’e geldi. O ekipten Dilara Sain, diğer arkadaşları gibi enkazlarda arama kurtarma çalışmalarına katıldı. Dumlupınar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğrencisi. Dilara da diğer sivil savunmacılar gibi her bir insanın kurtulduğunu görünce sevinçten gözyaşlarını tutamadığını söylüyor. Dilara, “İnsanlara yardım etmek kadar mutluluk verici bir şey yok. Hele bu bir insanın hayatını kurtarmak olunca hayata daha da anlam kazanıyor” diyor.
 
- UMKE Ordu’dan Serpil Ün (27): 81 ilde örgütlü olan Sağlık Bakanlığı’na bağlı Ulusal Medikal Kurtarma Teşkilatı’nda gönüllü görev yapan Serpil Ün, özel bir sağlık kurumunda çalışıyor. Doğal afetlerde, afetzedelere yardım edebilmek için UMKE’de gönüllü olan Serpil bu alandaki ilk hizmetini Erciş’te verdi. 
 
Yardım beklenirken evde oturamazdım
 
- GEA Arama Kurtarma Ekibi’nden Ebru Kahrıman(26): Depremin ikinci günü 25 kişilik bir ekiple yıkımı en şiddetli yaşayan Erciş’e geldi. Sismik ses ölçen cihazların operatörlüğünü yaparak enkaz altında birçok canlıya ulaşmayı başardı. Muhasebecilik yapan Ebru Kahrıman ilk büyük doğal afette harekete geçmek için her zaman hazır. Ebru her kurtardığı canla yeniden canlandığını ve kendisini yeniden doğmuşçasına mutlu hissettiğini söylüyor.
 
- İHH İnsani Yardım Vakfı’ndan Özlem Ercan (33): İHH’nın 38 kişilik gönüllü arama kurtarma ekibiyle depremin ilk günü Erçiş’e koştu. “Onlar burada can çekişirken ve kendilerine uzanacak eli beklerken evde oturamazdım” diyen İHH gönüllüsü Özlem Ercan depremden kurtarılan Ercişliler’in yaralarını sarmak için gece gündüz koşturduklarını söylüyor.
 
İki çocuğunu eşiyle evde bıraktığını anlatan ev hanımı Özlem Ercan, “Bitlis’ten geldim. Haftabaşından beri buradayım. İnsanların acısına ortak olmak onların yaralarını sarmak bana huzur veriyor” diyor.
 
AZRA BEBEĞE DE İLK MÜDAHALE ONLARDAN
 
7.2’lik Van depreminde onlarca arama kurtarma ekibi çalıştı. Türkiye Taşkömürü Kurumu, TSK Özel Kuvvetler, Polis Akut, Azerbaycan Arama Kurtarma, Jandarma Arama Kurtarma ile üniversitelerin arama kurtarma ekipleri...
 
Yüzlerce kişi enkaz altında yaşam mücadelesi veren depremzedelere umut oldu. Depremin simge ismi olan Azra bebeğe de (üstte) ilk müdahale kadın arama kurtarma ekipleri tarafından yapılmıştı.