Şili"deki madencilerin kurtarılması Zonguldak"ta, 5 aydır cesetleri çıkarılmayan iki işçinin ailesine buruk bir sevinç yaşattı. Ölen madenci Dursun Kartal"ın eşi Gülhizar Kartal, “Biz devletimiz var diye seviniyoruz ama kimse bize yardımcı olmuyor. Şili"ye sesleniyorum benim eşimin parçasını olsun bulsunlar. Belki canlı...” dedi.

Dün bütün dünya Şili"de, 33 madencinin yerin 700 metre altından mucizevi kurtarılışlarına tanık oldu. Sevinç çığlıkları arasında aileriyle buluşan işçiler 69 gündür yerin altında, yaşam sığınağı adı verilen bölmede yaşıyorlardı.

O sığınıkta yaşamaları için gerekli olan her şey vardı: Oksijen, su, yiyecek, telefon sistemi... Öyle ki, çıkarılmaları gecikse bile burada aylarca yaşayabilirlerdi.

Peki maden rezervi açısından dünyanın önemli ülkelerinden biri olan Türkiye"de böyle bir kaza olsaydı ne olurdu? Yerin 700 metre altında mahsur kalan işçilerimiz 69 gün dayanabilirler miydi? VATAN, bu sorunun yanıtını ararken Türkiye"deki durumu net bir şekilde ortaya koyan fotoğraf dün Zonguldak"tan geldi.

Ölüleri bile çıkaramadık hâlâ

Zongultak"ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında 17 Mayıs"taki meydana gelen grizu patlamasında 30 madenci göçük altında kalmıştı. Günler sonra 28 madenci ölü olarak çıkarıldı, Engin Düzcük ile Dursun Kartal adlı 2 madencinin cesedi ise çıkarılamadı. 2 madencinin cesedi ise çıkarılamadı. Madencilerden bazılarının kurtarılmayı beklerken gazdan zehirlenerek öldükleri anlaşılmıştı.
Eğer Şili"deki gibi bir sığınak olsaydı, Karadon"da da ölü sayısının daha olması kaçınılmaz olurdu. Beş aydır göçük altındaki cesetleri çıkarılmayan Engin Düzcük ile Dursun Kartal"ın aileleri, dün Şili"deki kurtarma anının görüntülerini göz yaşlarıyla seyretti.

Aileler isyan ediyor!

Çaycuma ilçesine bağlı Saltukova beldesinde yaşayan Dursun Kartal"ın eşi Gülhizar Kartal, eşinin cenazesinin 5 aydır maden ocağından çıkartılmamasına isyan etti. Eşinini cenazesinin bir parçasının bile bulunmasına razı olduklarını anlatan Kartal, “Biz devletimiz var diye seviniyoruz ama kimse bize yardımcı olmuyor. En azından bayrama kadar parçam gelsin, bir dua okuyayım” dedi. Şili"deki kurtarma ekibinden cenazelerinin çıkarılması için yardım isteyen Kartal, “Oradakilere sesleniyorum benim eşimin parçasını olsun bulsunlar. Belki canlı... Şili"deki aileler bizim kardeşlerimiz, bize yardımcı olsunlar” diye konuştu.

"Şili madencilerine değer veriyor"

Engin Düzcük"ün eşi Hayriye Düzcük de Şili"de madencilere verilen değeri gördüklerinde üzüntülerin daha da arttığını söyleyerek, şöyle devam etti: “Facianın ardından 5 ay geçmesine rağmen cenazemizi alamadık. Artık cesedin ne şekilde olduğunu bile bilmiyoruz. İstenmesi durumunda cenazeler çıkarılır ama bizi oyalıyorlar. Dua edecek bir mezarımız olsun istiyoruz. Gitmediğimiz yer, söylemediğimiz söz kalmadı. Şili"deki insanlar 2 ay orada durmuş gibi bile çıkmadılar. Bile bile insanları orada çürütüyorlar”

Bakan: 3 günde çıkarırdık!

Şili"deki maden kazasında mahsur kalan işçilerin yeryüzüne çıkarılması hakkında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, ""Böyle bir kaza bizde olsaydı, madencilerimizi üç günde çıkarırdık"" dedi. Bakan Dinçer, Karadon"da ölen 33 madenci için de, “Güzel öldüler” demişti.