Nuray BABACAN / ANKARA Hürriyet

Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, evlilikle eşi cinsel ilişkiye zorlamanın "tecavüz" sayıldığını, artık yeni bir dönemin başladığını anımsattı.

KADIN ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Hürriyet"e yaptığı açıklamada, tartışma yaratan davaların bir kısmının yeni yasal düzenlemeler yapılmadan önceki döneme ait olduğunu ve eski yasalara göre hüküm verildiğini söyledi. Çubukçu, aile içi şiddet, töre ve eşin cinsel ilişkiye zorlaması konularında 2005 yılından sonra önemli düzenlemeler yapıldığını anımsattı. Çubukçu, Hürriyet"e "Evlilikte cinsel ilişkiye zorlamanın tecavüz kapsamına alınan bir döneme girdik. Kimse eşini cinsel ilişkiye zorlayamaz, dövemez. Ancak boşanma davası açabilir. Davaları 2005 öncesi ve sonrası diye ayırarak incelemek gerekir" dedi. Çubukçu, şöyle devam etti:

ARTIK İKİ DÖNEM VAR Bu tür davalar Yargıtay aşamasına gelene kadar en az üç yıl geçiyor. Biz 2005 yılından sonra aile içi şiddete yönelik önemli düzenlemeler yaptık. Eğer mahkeme eski düzenlemelere göre davaya bakmışsa, böyle kararlar verebiliyor. Davanın tarihi önemli. Tahrik indirimi yaygın olarak başvurulan bir sistemdi.

GÜLDÜNYA ÖRNEK Ancak aile içi şiddete yönelik düzenlemeler yaptıktan sonra bakılan bu tür davaları inceledik. Hem mahkemeler, hem Yargıtay yasanın ruhuna uygun kararlar veriyor. Güldünya olayı onlardan biri. Töre cinayetleri, aile içi şiddet gibi konularda mahkemeler daha duyarlı, yasal düzenlemeler bu açıdan çok önemli sonuçlar doğurdu.

Aile içi cinsel ilişkiye zorlamanın tecavüz sayıldığı bir döneme girdik. Bir taraf ilişki istemediği zaman zorlanamaz, tehdit ve dayak uygulanamaz. Karşı taraf, sadece boşanma talebinde bulunabilir. Bu yüzden mahkemeler, son dönemlerde yaşanan bu tür olaylarda "ceza indirimi" uygulamıyor. Türk Ceza Yasası bu tür şiddete yönelik ağır cezalar içeriyor.

12 DAVAYI TAKİP ETTİK Bu davaları, iki dönem olarak değerlendirmek gerekir. 2005 sonrası ve öncesi davalarda belirgin bir fark var. Benim örnek olarak takip ettiğim 12 davada sonuçlar kadınlar lehine ve yeni yaptığımız düzenlemelere uygun sonuçlandı.