Beyoğlu'nda bulunan edebiyatçı ve yazarların gittiği Refik Restaurant'a Nobel ödüllü Orhan Pamuk'un da sık sık uğradığı biliniyor. ABDÜLKADİR SELVİ ANKARA/İSTANBUL
İstanbul Terörle Mücadele ekiplerinin çökerttiği Ergenekon terör örgütünün Nobel Ödüllü romancımız Orhan Pamuk'u öldürmesi için tuttuğu eşcinsel tetikçi Selim A.'nın yazarın evi ve sık sık gittiği Beyoğlu'ndaki Refik adlı restoran çevresinde istihbarat ve keşif çalışmaları yaptığı ortaya çıktı. Suikast için restorantın önünde karar kılan Selim A'yı polis başka bir suçtan yakaladı.
Ergenekon örgütünü mercek altına alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Tererle Şube Müdürlüğü'nde kurulan özel bir ekip, aylar süren takiplerde silah üzerine ölme ve öldürme yemini ile tanınan emekil Albay Fikri Karadağ'ın yazar Orhan Pamuk'u öldürmek için tetikçi Selim A. ile Bursa'da anlaştığını tespit etti.

EVİNİN ÖNÜNDE NOTLAR ALDI

Polis Selim A'yı Pamuk'un oturduğu Cihangir'deki evinin etrafında istihbarat toplarken ve yazarın evde olup olmadığı günleri, evden çıkış saatlerini not ederken Beyoğlu'nda sık sık uğradığı Refik adlı resturant çevresinde keşif yaparken takip etti.

HRANT DİNK SUİKASTİ GİBİ

Orhan Pamuk'u, gazeteci Hrant Dink gibi infaz etmek üzere tetiğe basma noktasına gelen Selim A'nın suikast için Refik Restaurant'ın önünde karar kıldığı telefon takibine takıldı. Bunun üzerine harekete geçen polis ilginç bir yöntemle zanlıyı yakaladı. İstanbul Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ekipleri, sıkı bir şekilde takip ettikleri Selim A.'yı Ergenekon örgütü hakkında bağlantılarını açığa çıkarmadan kimlik kontrolü görüntüsü altında, arandığı bir suçtan dolayı gözaltına aldı. Tetikçi böylece operasyondan 1.5 ay önce tutuklanarak etkisiz hale getirildi.


Suikastin parası eroinden

Veli Küçük'ün liderliğini yaptığı Ergenekon terör ögütünün tetikçi Selim A.'ya Pamuk suikastı için verilecek olan 2 milyon doları uyuşturucu geliri ile sağladığı tespit edildi. Örgütün doğrudan uyuşturucu ticareti yapmadığı ancak PKK ile bağlantılı uyuşturucu ticareti yaptığını tespit ettiği Almanya ve Hollanda başta olmak üzere yurtdışında yaşayan Kürt kökenli işadamlarından baskı ve tehditle “tahsilat” yaptıkları belirlendi.