CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan'da sandıktan "hayır" çıkacağına inandığını dile getirdi.

Türkiye'de herkesin demokrasiyi sevdiğini ve demokrasinin güzelliklerini bildiğini, bunun için hayır çıkacağına inandığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Demokrasiye aykırı uygulamalar olduğunda, hep birlikte topluca itiraz etmesini de biliyoruz. Dolayısıyla demokrasiden vazgeçip, otoriter tek adam yönetimini kabul etmek doğru değil. Neden demokrasiden vazgeçelim, neden bütün geleceğimizi, tek bir kişinin iradesine bağlamış olalım? Dolayısıyla demokrasiyi savunduğumuz için, hayır çıkacağı konusu çok açık. Referandumla, anayasa değişikliğini oylayacağız. Bu anayasa değişikliği olsun mu, olmasın mı? Demokrasiden vaz mı geçelim yoksa demokrasiyi sonuna kadar savunalım mı? İşin özü budur."

"Koalisyonlarla Türkiye zaman kaybetti. Türkiye siyasi istikrar gelince ekonomik büyüme de olacak, yatırım da olacak deniliyor. Bunun için ne dersiniz?" şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Bunu söylüyorlar. Söylemler ne kadar doğru? Ona bakmamız lazım. 15 yıldır tek parti hükümeti var, iktidarda. 15 yıldır bütün bakanlar kendilerine ait, 15 yıldır parlamentoda çoğunlukları var. 15 yılda, Türkiye ne oldu. Hayır. Parlamenter sistem mi? Hayır. Türkiye iyi yönetilmediği için. Yönetim sisteminde değil yönetim anlayışında sorun. Her şey benim için olsun, ben sadece karar veririm, işi bilen kimseye danışmam, danışma gereğini de duymam diye yola çıkarsanız böyle bir tabloyla karşılaşırsınız. Türkiye, en düşük büyüme hızını bu dönemlerde yakalamıştır. En düşük büyüme hızını. İşsizlik bu kadar hiç olmamıştır."

'Erken seçime gerek yok'

Kılıçdaroğlu, "Evet ya da hayır da çıksa iddia ediliyor ki erken seçim olacak. Doğru mu?" sorusuna ise şu cevabı verdi:

"Erken seçim kararını TBMM verir. Yani bir kişi, erken seçime karar vermez, hayır çıktığı takdirde. TBMM'ye bir kanun teklifi veya kanun tasarısı gelir ya Bakanlar Kurulundan ya da iktidar partisinin milletvekilleri, bir kanun teklifi verirler, erken seçim isterler, çoğunluk iktidar partisinde, arzu ederse parlamento iradesini o yönde ortaya koyarsa, erken seçim olur. Eğer parlamento iradesini aksi yönde ortaya koyarsa, erken seçim olmaz. Milletin vekilleri oturup, erken seçime gidip gitmeme konusunda kendi iradelerini ortaya koyacaklardır. Bana sorarsanız, bana göre, evet bir erken seçime gerek yok. Erken seçim de büyük bir ihtimalle olmayacaktır. Nedeni de şu: Tek başına hükümetler. Bütün bakanlar, kendilerine ait. Cumhurbaşkanı kendilerine ait. Hangi gerekçeyle gidecekler. İstedikleri yasayı çıkarıyorlar, istedikleri kararı alıyorlar. Hangi gerekçeyle erken seçime gidecekler. Evet oyu çıkarsa başkanın parlamentoyu fesih yetkisi var zaten. İstediği zaman, buyurun beyler hep beraber seçime gidiyoruz diyebilir."

"Evet çadırına gidecek misiniz?" şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Niye gitmeyeyim. Sonuçta bizim vatandaşlarımız değil mi? Ben şunu asla demem, 'evet diyenler teröristtir' diye asla kullanmam." cevabını verdi.

'Hollanda ile bütün ilişkileri askıya alın dedik'

Avrupa'daki bazı gazetelerin Türkçe başlıklar kullanmasına ve Avrupa'nın referanduma ilişkin tutumuna ilişkin Kılıçdaroğlu, "Onlar aslında 'evet'e çalışıyorlar. Sağ gösterip sol vurmak istiyorlar. Bilinçli. Çünkü onlar da biliyorlar ki, dünya küçük. O manşet, Türkiye'ye taşınacak, Türkiye'de kullanılacak. 'Bak işte Batılılar bize karşı. O zaman buyurun gelin evet deyin'... Onlar da ona çalışıyorlar. Bunun için akıl kullanmaya, özel yorumlar yapmaya gerek yok." diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Bakanına izin verilmemesine tepki gösterdiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Tepki göstermemiz doğaldır. Türkiye Cumhuriyeti Bakanının başka bir ülkenin topraklarına sokulmaması ağır bir yaptırımdır. Ağır yaptırım olduğu için bunu içimize sindiremediğimiz için Hollanda ile bütün ilişkileri askıya alın dedik." dedi.