Başbakan’ın kürtaj ile igili sözlerini ve kürtaj yasağı ile ilgili yasa çalışmasını protesto etmek için bu kez erkekler meydanlara çıktı. Dün Tünel’den Taksim Meydanı’na yürüyen erkekler, “Kürtaj haktır, Uludere cinayettir” sloganları attı.

Başbakan Erdoğan’ın kürtaj yasağı ve sezeryan doğumla ilgili açıklamalarına bir tepki de erkeklerden geldi. Kadınların kürtaj hakkını savunan erkekler dün Beyoğlu Tünel’de buluştu. Ellerinde “Kürtaj kadının hakkı”, “Sorumluluk sende kadınlara ahkam kesme” ve “Spermine sahip çık” yazılı dövizler taşıyan bir grup erkek, Taksim Meydanı’na kadar sloganlarla yürüdü.
Erkekler kürtaj için yürüdü

Foto galeri için tıklayın

Kadınlardan alkışlı destek

Yürüyüş sırasında Başbakan’a hitaben slogan atan grup, “Başbakan’a soruyoruz, Uludere varken katil kim? Kadın cinayetleri varken katil kim?, Töre varken katil kim?” dedi. “Erkek devlet hesap verecek”, “Sana ne Tayyip” ve “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” şeklinde slogan atan erkeklere yoldan geçen kadınlar da alkışlayarak destek verdi. Erkeklerin yanına gidip teşekkür eden bazı kadınlar gruba katılarak meydana kadar yürüdü.

Meydanda grup adına açıklama yapan Levent Pişkin, kürtaj yasa tasarısı geri çekilene kadar sokaklarda olacaklarını belirtti. Bu yasağın kadını toplumsal yaşamdan çekme politikası olduğunu savunan Pişkin, “AKP ve destekçileri daha fazla zorunlu hamilelik, daha fazla ucuz emek gücü istiyor. Vasıfsız genç çalışanların sayısının artmasını ve emeklilik hakkını elde edenlerin sayısının azalmasını istiyor. Sömürü düzenini çocuk ve genç işçi emeği üzerinden tekrar inşa etmek istiyor. Devlet cinsiyet eşitliği istemiyor. Sistematik bir şekilde durmaksızın artan kadın cinayetleri konusunda, devlet, en küçük bir politika geliştirmiyor. Tecavüzcülerin sırtını sıvazlıyor. Yargı makamları tecavüz ve cinsel şiddet suçlarına her gün yeni bir gerekçe uyduruyor. Kürtaj yasağı, kadına yönelik erkek ve devlet şiddetidir. Bu şiddete, bu suça ortak olmuyoruz” dedi.

“Onurum zedeleniyor”

Yürüyüşe katılan eylemcilerden Orhan Cerav, kendilerine dayatılan bir kimlik olduğunu belirterek, “Bize dayatılmaya çalışan bir kimlik var ve ben bu kimliği reddetmek için buradayım. Burada esas olmamın nedeni de benim adıma devlet bir takım kararlar alıyor ve bunu kadınlar ve bedenler üzerinden uygulamaya çalışıyor. Bu yüzden de hem cinsiyet kimliğimin hem de onurumun zedelendiğini düşünüyorum” diye konuştu.