Cem Garipoğlu'nun amcası işadamı Hayyam Garipoğlu 32. Gün"de Mehmet Ali Birand ve Rıdvan Akar"ın konuğuydu. Münevver"in babası ile karşı karşıya gelmek istemeyen Hayyam Garipoğlu ikili çıkmayı kabul etmedi. Amca Garipoğlu yeğeni hakkındaki sorulara stüdyoda cevap verdi. Baba Süreyya Karabulut'sa bir başka odada bu yanıtları pür dikkat dinledi.


32. Gün'ün aynı konuda ancak iki farklı konuğu vardı bugün ne var ki onlar aynı stüdyoyu paylaşmadı.. Biri cinayete kurban giden Münevver'in babası Süreyya Karabulut, diğeri 100 gündür hala izi bile bulunamayan zanlı Cem Garipoğlu'nun amcası tanınmış işadamı Hayyam Garipoğlu.. Garipoğlu söze başsağlığı dileyerek başladı:
Hayyam Garipoğlu: Mekanı cennet olsun. toprağı bol olsun. nur içinde yatsın onu sevenlere ailesine Allah sabır versin. Acılarının bir an evvel dinmesini dilerim.

Birand: Başsağlığı diledi.

Rıdvan Akar: Kabul edecek misiniz?

Süreyya Karabulut: Şimdi bakın siz de babasınız. Benim canım gitmiş. Başsağlığını kabul etmem için benim kızımın katillerinin bulunması adaletin önüne çıkarılması gerekir.

32. Gün aynı konuda, iki farklı konuğu ağırladı.. Ne var ki onlar aynı stüdyoyu paylaşmadı..İlk giren Hayyam Garipoğlu'yldu yeğenine çağrıda bulundu:

“Keşke böyle bir şey olmasaydı. Hepimiz üzüldük. Sen de teslim ol. Adaletin kestiği parmak acımaz. Cezanı çeki ki herkes rahatlasın. Bütün Emniyet arıyor. Biz aile olarak zaten bulunsun istiyoruz. Yakalanacak. Cezasını da çekecek”

Süreyya Karabulut: Vicdan sömürüsü yapmasın. Madem kafası yerden kalkmıyor. Ticari hayatı zedelenmiş söylesin mertçe yiğitçe alacak yeğenini suçluları adalete teslim edecek.

Soru: Ama bulamıyorum diyor.

Karabulut: Yalan söylüyor. Ben canımı feda ederim. ben diyorum ki 17 - 18 yaşındaki genç delikanlının yardım almadan bunları yapması mümkün değil.

Hayyam Garipoğlu da bu söze karşı geldi, "Cem kimin umurunda" diye yanıtladı.

Garipoğlu: 148 tane eve gece veyahut gündüz kimine gece baskın yapıldı. Korusa babası korur, korusa ben korurum. korusa aile korur. Hiçbiri bir şey bilmediğine göre kim korur? Cem kimin umurunda.Cem zaten cinayet işlemiş adam..

Karabulut: Yani sonuçta ekonomik güç olmadan bu çocuk kaçabilir mi? İnanmıyorum ben böyle bir şeye inanmak da istemiyorum?

Soru: Sizce Türkiye'de mi dışarıda mı?

Garipoğlu: Bilmiyorum. Bilsem zaten söylerim hiç tahmin edemem. aileden hiç kimseyi aramadı. Hatta ben hapishanede babasını ziyaret ettim. O da bana soruyor. Abi Cem"den haber var mı? diyor.

Hayyam Garipoğlu, Her gün yayınlanan Münevver cinayeti haberlerinden de rahatsızlık duyduğunu dile getirdi. Açık açık "Gizli bir el bunu yaptırıyor" dedi.

Garipoğlu: Bana göre gizli bir el var bunu gündemde tutuyor.

Soru: Kim o?

Garipoğlu: Siz medyacısınız. Sizin bulmanız lazım. Bana göre kesinlikle bir gizli el bunu başka hesaplar için bunu gündemde tutuyor.

Soru: Kim bu güçler? Siz bir senaryo ortaya atıyorsunuz?

Garipoğlu: Hayır ben senaryo atmıyorum.siz bulun bunu. ben bilmiyorum.

Karabulut: Ben kimsenin ağzıyla birisinin cebiyle cüzdanıyla hareket edebilir miyim? Benim kendi kızım gitti. Onun kanından kim rant sağladıysa kemin eli değdiyse eli kırılsın.

Hayyam Garipoğlu, vahşi cinayetten bir gün sonra o villaya gitmişti.. Gördüklerini de anlattı.

Garipoğlu: Ben gittim baktım... Kapı kolunda kan vardı...

Karabulut: Anne-baba diyor ki yok gömleğinde kan vardı evet gömleğinde kan vardı. Medyanın baskısıyla baba içeri girmedi. Suç vardı. Suç olmasa kimse içeri atılamaz.

Ve Hayyam Garipoğlu'ndan pişmanlık dolu sözler

Garipoğlu: Siz şaşkınsınız da biz sizden bin defa defa şaşkınız. Çünkü yaşayan biziz. cüzamlı hale geldik. Kardeşleri yarın öbür gün evleneceği zaman ne diyecekler? Ya onun abisi adam kesti diyecekler bu öyle bir leke ki hayatımız boyunca yaşamımız boyunca silinmeyecek bir leke oldu bu. Ama maalesef şimdi bu konuda başımız eğri..