1996 yılında yasama faaliyetine başlayan 20. Dönemde Meclise 252 dosya gelirken; bunların 168'i hakkında dönem sonuna erteleme, 21'i hakkında dokunulmazlığın kaldırılması kararı verildi. 37 dosya Başbakanlığa iade edilirken, 26 dosya ise görüşülmedi.

1999 yılında başlayan 21. Dönemde Meclise 247 Başbakanlık Tezkeresi sunuldu. Bunlardan 19'u hakkında dokunulmazlığın kaldırılmasına, 113'ü hakkında ise dokunulmazlığın kaldırılmasının dönem sonuna ertelenmesine karar verildi. Bu dönemde, Başbakanlık Tezkeresine ilişkin 110 dosya Anayasa-Adalet Karma Komisyonunda beklerken, 5 dosya ise iade edildi. 2002 yılında başlayan 22. Dönem parlamentosuna, 298 dosya geldi. Bunlardan 3'ü iade edilirken, tümü hakkında erteleme kararı verildi.

23. Dönemde Meclise gelen 409 dosyadan, 75'i hakkında dokunulmazlıkların kaldırılmasının dönem sonuna ertelenmesi benimsenirken, 76 dosya için oluşturulan 3 hazırlık komisyonu çalışmalarını tamamlayamadı. Milletvekillerini dinleyen hazırlık komisyonları, aradan geçen uzun süreye rağmen yeniden toplanıp dosyalarla ilgili karar veremedi. Geri kalan 258 dosya hakkında herhangi bir işlem yapılmadı.

Dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin dosyaların 244'ü, 21 DTP milletvekiline ait... AK Parti'li milletvekilleri hakkında 104, CHP milletvekilleri hakkında 48, MHP milletvekilleri hakkında ise 12 dosya bulunuyor. Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin bir dosyası var.

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün 14, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 3, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün 2, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in ise birer dosya ile dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin herhangi bir dosya bulunmuyor.

Dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin en fazla tezkere, 34 dosya ile DTP Mardin Milletvekili Emine Ayna'ya ait.

-DTP'LİLERİN DURUMU VE CHP'Lİ KART'IN BAŞVURUSU-

Yargılandıkları davalar nedeniyle savcılığa ifade vermeye gitmeyen DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş ve milletvekilleri Emine Ayna, Sebahat Tuncel ve Aysel Tuğluk'un durumu ile CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) yaptığı başvurunun kabul edilmesi nedeniyle, dokunulmazlık konusu yeni yasama yılında da Meclisin gündeminde yer almaya devam edecek.

Kart, ''Adil yargılanma hakkının engellendiği ve hak ihlali yapıldığı'' iddiasıyla yaptığı başvuruyu kabul eden AİHM'in, yapılan itirazla ilgili kararını Eylül ayında vermesini beklediğini söyledi.

''Öncelike fezleke sayısının bu kadar artmış olması, düşündürücü ve önemli'' diyen Kart, Anayasanın ''temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması''nı düzenleyen 14. maddesi kapsamında kalması sebebiyle, bazı DTP milletvekillerinin yargılamasına devam edildiğini hatırlatarak, bu milletvekillerinin dokunulmazlıktan yararlanmadığını kaydetti.

-''1994 TRAVMASININ DAHA AĞIRI YAŞANIR''-

Yaşanan duruma mutlaka bir çözüm bulunması gereğini savunan Kart, şöyle konuştu:

''Anayasanın 14, 76 ve 83. maddesi birlikte değerlendirilerek, yine dokunulmazlıkların genel sistematiği içinde, adaletli ve objektif ölçüleri getirecek bir anayasal düzenlemeye şiddetle ihtiyaç var. Türkiye ve Meclis, bu noktada zaman kaybetmemelidir. Bu konuda yeni dönemin en acil konularından biri budur. Çünkü bu yapılmadığı takdirde, DTP milletvekillerinin mahkumiyetinin Yargıtay tarafından onaylanması halinde, bu kişilerin milletvekilliği dönem sonu beklenmeden düşecektir. Bu ise Türkiye'nin 1994 travmasını daha ağır şekilde yaşaması demektir. Bu konuda Parlamento ve Hükümeti bir kez daha göreve davet ediyorum.

AİHM'de benimle ilgili dosyanın onanması halinde ise Hükümet, genel anlamda dokunulmazlıklarla ilgili olarak Anayasanın ''milletvekili seçilme yeterliliğini'' düzenleyen 76. maddesini esas alan ve bu kapsamdaki suçlar yönünden yargılama yolunu açan, daha teminatlı yargılamayı sağlayan süreci başlatması; en başta temiz toplum, temiz siyaset ve milletvekilinin saygınlığı açısından zorunlu hale gelecektir. Hükümetin bu noktada artık daha fazla olayı savsaklamaması ve sürüncemede bırakmaması gerekir.'' - haber 7