Aydın ve çevresinde Kurtuluş Savaşı’nın nasıl şekillendiği ve Türk milletinin bağımsızlığına kavuşmasında Efelerin oynadığı rolün önemline işaret eden eski senatörlerden emekli savcı ve yazar Sadettin Demirayak, Aydın’ın ve Aydın Efelerinin milli mücadele döneminde üstlendiği rolü anlattı. Yazdığı hikâyeler, araştırma yazıları ve Efeleri anlatan iki kitabı ile dikkat çeken Demirayak, yaşadığı kentin şanlı geçmişini, vatan için şehit düşen binlerce Mehmet’in öyküsünü ve tarihten alınması gereken dersleri okuyucularla paylaştı. Demirayak, Aydın’ın Efeleri ile gurur duyması gerektiğini her fırsatta dile getirdi.
Kurtuluş Savaşı’nda Yunanlılar ile ilk silahlı mücadeleye Efelerin girdiğini söyleyen Demirayak, Kurtuluş Mücadelesi için dağdan inen Efelerin, üstün başarılarına rağmen Aydın halkının gözünde birer kahramana dönüşmesinin ise uzun yıllar almasını eleştirdi. Demirayak, Aydın’da sokak ve caddelerde efelerin ismine rastlanmaması, heykellerinin son yıllarda dikilmeye başlanması ve halkın hala onları çete olarak anmasının kabul edilebilir olmadığını kaydetti. Efe torununun bile dedesine sahip çıkmadığından yakınan Demirayak, “Kurtuluş Savaşında Kuva-yı Milliye ruhunu ortaya çıkaran bu vatan evlatlarına çok şey borçlu olduğumuzu kimse unutmasın” diye konuştu.
Yıllarca efelerin anlattıkları hikâyelerle büyüdüğünü söyleyen Demirayak, onların hayatını, mücadelesini ve vatan için yaptıklarını yazmayı kendine görev olarak addettiğini de sözlerine ekledi.
Efelerin milli mücadeledeki yerinin yeni nesle doğru olarak aktarılması için en büyük görevin Adnan Menderes Üniversitesine düştüğünün de altını çizen Demirayak, Üniversitenin bu görevi layıkıyla yerine getirdiğini söyledi. “Kurulduğundan bugüne Aydın’da Efeler’e bakış olumlu yönde değişti” diyen Demirayak, özellikle Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümündeki hocaların sürekli seminerlerle, şehitliklerde verdikleri derslerle, konferanslarla öğrencilerine Efeleri anlatmalarından övgüyle söz etti.
“Eskiden Efelerin heykelini dikmek isteyenlerin tehdit edildiği, Efelerin torunlarının bile kim olduklarını açıklamaya çekindiği bir ilde artık müzeler açılıyor, heykeller dikiliyor, kitaplar yazılıyor” diyen Demirayak bunların yeterli olmadığına dikkat çekerek tüm eğitimcileri Kurtuluş Savaşını ve bu mücadelenin önemli aktörlerini öğrencilerine eksiksiz olarak anlatmaya davet etti.