Türkiye Demokratik Sendikalar Konfederasyonuna (DESK) bağlı sendikaların yetkilileri, Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.
Türkiye’de ilk defa kamu çalışanlarının bu kadar uzun bir süredir zam alamadığını savunan Demokratik Ofis-Sen Aydın İl Başkanı Mahmut Kırlıoğlu, “Kişileri ve kurumları ayrıştırmadan kavga etmeden sendikacılık yapma niyetindeyiz. SGK, Diyanet, Tarım ve Orman, Ulaşım, Özel İdare, Yerel Yönetimler ve Belediye çalışanlarından oluşan, Türkiye genelinde yirmi binin üzerinde ve aydın’da dört yüzü aşkın üye sayısına ulaştık” dedi.
Demokratik Ofis-Sen Genel Başkan Yardımcısı Serkan Asil de, “Sendika ağalarını yok etmek istiyoruz. Çünkü, kamu çalışanları Türkiye’de ilk defa 18 aydır zam alamamış durumda sendikalar bunun bedelini ödemek zorundadır. Bütün sendikalar çok sessiz kimse sesini çıkarmıyor bizler, kamu çalışanlarının özlük haklarının iyileşmesi için çalışacağız” diye konuştu.
“SADECE BAŞBAKAN İÇİN DEĞİL GENEL İÇİN YANLIŞ”
Örgütlü toplumun her zaman iyi olduğunu savunan Başkan Çerçioğlu ise, geçmişte insanların düşünce suçundan veya şiir okumasından dolayı cezaevine girmelerini yanlış bulduğunu belirterek, “Türkiye’nin daha hızlı bir şekilde örgütlü hale gelmesi gerektiğini inanıyorum. Avrupa Birliği ülkelerine ve gelişmiş ülkelere baktığımızda hepsi örgütlü toplumlar. Onun için Türkiye’nin bu yolda daha çok adımlar atması gerektiği inancındayım. Sivil toplum örgütleri ve sendikalar özgürce düşüncelerini fikirlerini söyleyebilmeliler. Altını çizerek söylüyorum; geçmişte yapıldı şimdi ve gelecekte yapılırsa da yine yanlış. Sayın Başbakanı kastederek söylemiyorum, genel olarak söylüyorum. Geçmişte insanlar düşüncelerinden, dolayı şiir okumasından dolayı cezaevine girdi. Bu yanlış. Düşüncelerinden dolayı insanlar cezaevine girmemeli” şeklinde konuştu.
Geçmişte olduğu gibi bundan sonrada insanların düşünce suçundan dolayı cezalandırılmasının doğru olmayacağını savunan Çerçioğlu, şunları söyledi: “Bu olmaması gereken bir şeydir ve bunu demokratik bulmuyorum. Bugün de yine düşüncelerinden dolayı cezaevinde olan ve tutukluluk süreleri 3 yılı geçmiş olan kişilerin cezaevinde olmalarını da yanlış buluyorum. Türkiye’de insanlar düşüncelerini özgürce söyleyebilmeli. Bu düşüncelerinden dolayı insanlar tutuklanmalı, cezaevine girmemeli. İnsanlarımız ötekileştirilmemeli”