Genç nüfusa sahip Türkiye"de self servis denilen ATM ve kioskların kullanımlarının arttığını söyleyen NCR"ın CEO"su Bill Nuti, “Bankacılık işlemlerinni yanında perakende, seyahat ve eğlence alanındaki çözümlerimizi de getireceğiz. Uçağa cep telefonuna gelen barkodu okutup biniliyor. Film ve DVD"ler kiosklardan indiriliyor. Türkiye"de işimizi büyütmek istiyoruz” dedi.

ATM ve kiosklardan ödeme işlemleri Türkiye"de de yaygınlaşırken, bankacılıktaki çözümler, perakende, seyahat gibi alanlarda da kullanılmaya başlıyor.

NCR"ın geliştirdiği yeni teknolojilerle cep telefonundan uçak check-in"leri yapmak mümkün hale geliyor. DVD ve filmler de kiosklardan indirilebiliyor. ABD"li bilişim ve ödeme sistemleri şirketi NCR"ın CEO"su Bill Nuti, Türkiye"de işlerini büyütmek istediklerini, sadece bankacılık değil, perakende, eğlence, seyahat ve konaklamak sektörlerine yönelik çözümler sunacaklarını söyledi.

Cepten check-in yapılacak

Nuti, “Türk toplumu, self servis teknolojileri konusunda ilginç bir örnek teşkil ediyor. Nüfus genç ve bundan dolayı dijital teknoloji kullanıcı sayısı yüksek. Sistemlerimizin ileri düzeyde kullanıcısı var. Self servis gençlere çok cazip geliyor” dedi.

Mağaza çıkışında ödeme anlamına gelen self check-out teknolojisini Türkiye"ye getirdiklerini kaydeden Nuti, “Fırsat gördüğümüz diğer sektör seyahat. Türkiye"de mobil check-in alanında önemli potansiyel var. Check-in işleminizi mobil telefonla yapabiliyorsunuz. Bu teknolojide telefonunuza iki boyutlu bir barkod SMS olarak geliyor. Bu barkod girişte okutularak uçağa binilebiliyor. Henüz Türkiye"ye getirmedik” diye konuştu.

Film indirilen kiosklar

Bir buçuk yıl önce başlattıkları eğlence faaliyetleri hakkında da bilgi veren Nuti, şunları anlattı: “Şu anda ABD"de dijital medyada 7 bin dağıtım noktamız var. Yakında buralarda taşınabilir belleğe ya da mikro hafıza kartına film indirilebilecek. ABD"de dokuz havaalanında dijital indirme kioskları kurmuş durumdayız. Uçağa binmeden önce kiosktan aktarma kablosuyla telefonunuza ya da bilgisayarınıza film indirebiliyor. Eve gittiğinizde cihazınızı televizyonunuza bağlayabiliyor ve filminizi izleyebiliyorsunuz. Böylece medya "taşınabilir" hale geliyor. Şu anda ABD"de uygulanıyor. Türkiye"ye de getirmek istiyoruz ancak henüz bir tarih yok.”

Türkiye"de işini büyütecek

Türkiye"de NCR"ın işini büyütmesine olanak sağlayacak yeni fırsatları araştırdıklarını dile getiren Bill Nuti, şöyle konuştu: “Türkiye"deki işimizi büyütmek istiyoruz. Bütün sektörlere bakıyoruz. 2010 yılı büyük ihtimalle şirket için buradaki en iyi ikinci yıl olacak. Pazarda en büyük paya sahibiz. ATM"lerdeki başarımızı sürdürürken, aynı başarıyı finansal hizmetlerin diğer alanlarına, şube otomasyonu, mobil, online ve çok kanallı sistemlere de taşıyacağız. Perakendecilik sektöründeki penetrasyon düzeyimizi artırmalıyız. Seyahat, konaklama, eğlence gibi sektörlerde de varlık gösteriyoruz.”

Türkiye bazı yönlerden Avrupa"dan ileride

BILL Nuti, Türkiye"nin çok hızlı büyüyen bir pazar olduğunu da vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye, makro ekonomik sorunlarının üstesinden gelme konusunda büyük bir başarı gösterdi. Geleceğe yönelik büyük bir potansiyel taşıyor. Türkiye"de tüketici teknolojik açıdan ileri bir konumda. Bankaların ATM"leri nakit çekim noktasından öte, bir çeşit şubesiz bankacılık hizmeti veriyor. Türkiye pazarı mevduat otomasyonu, banknotların geri dönüşümü yönünde hızla ilerliyor. Türkiye bazı yönlerden Avrupa"dan daha ileride. Ama Türkiye"de 27 bin ATM var. Diğer ülkelere kıyasla bu düşük. Yaygınlık için pazarın daha fazla ilerleme kaydetmesi gerekiyor.”

ATM paylaşımı olumsuz etkilemedi

TÜRKİYE"de geçen yıl başlayan bankaların ATM paylaşımının işlerini olumsuz etkilemediğinin de altını çizen Nuti, şunları kaydetti: “Dünyanın her yerinde bankalar ATM"lerini paylaşıyor. Yıllar içinde deneyimlerimiz ATM paylaşımının bizim işimizi etkilemediğini gösterdi. Sonuçta bankaların ATM kullanım oranları artmış oluyor. Krizden etkilenen bankalar 2010"da olumlu sürece girdi. Varlıklarını yeni şubeler açarak değil, ATM sayılarını artırarak genişlettiler.”

Hanife BAŞ / Hürriyet