Aydınpost ailesine katıldığım ilk günlerde, Büyükşehir Belediye Başkanı Çerçioğlu’ndan beklentilerimizi ifade etmiştim.

Aydın’lıların, Büyükşehrin avantajlarından nasıl faydalanacağını sormuştum.

Bu sorular anlamını hala korumaktadır.

Çerçioğlu yönetimindeki Büyükşehirden  Nazilli henüz herhangi bir hizmet görmedi.

İlçe belediyemizden de 30 Mart öncesi aldığımız hizmetleri alamamaktayız.

Sebebini araştırdığımızda, karşımıza ilçe belediyelerinin maddi imkanlarının yaklaşık %40’nın Büyükşehir belediyesine gittiğini öğreniyoruz.

Belediye Başkanı Haluk Alıcık’la yaptığım görüşmede belediyeye genel bütçeden aylık  1.900.000 tl geldiğini öğrendim.

Bu parayla belediye, kadrolu işçi ve memur maaşlarına 750.000 tl + emekli sandığı + SSK + muhtasar, taşören işçileri için 1.000.000 tl, Aydeme elektirik borçları ve bankalardan kullanılan kredilerin geri ödemeleri yapılacak.

Bu hesaba göre açık hayli büyük.

Tabi belediyelerin kira, emlak vergisi, tabela vs. gelirleri de var,  bunlar da çok fazla bir şey tutmuyor.

30 Mart öncesi ilçe belediyelerinin sattığı sudan önemli miktarda gelirleri oluyordu.

Şimdi su gelirlerinin yanı sıra hal, otagar, otopark ve büyükparkların kira gelirleri de Büyükşehire geçti.

Yani, ilçe belediyeleri hem genel bütçeden aldıkları paydan %40 az alıyorlar, hem önemli gelir kaynaklarını Büyükşehire kaptırdılar.

Haliyle maddi olarak sıkıntı içindeler.

Bu haliyle, ilçe belediyeleri “cenaze evi” gibi, Büyükşehir Belediyesi ise bu belediyelerden gelen mirasın şımarıklığı içinde…

Öyle ki;  belediye tesislerinde kullanılan su için sayaç takılmasını isteyecek boyutlarda.

Bitmedi, meclisteki üstünlüğüne dayanarak ilçelerde yapması gereken “haşeratla mücadele, mezarlıkların bakımı, defin işlemleri” gibi hizmetleri ilçe belediyelerine vererek yükünü “meccanen” taşıtmak istemektedir.

Bu anlayış ve uygulama böyle devam ederse, ilçeler için sıkıntı günlük hayatın bir parçası olacaktır.

Önerilerim;

İlçe belediyeleri Büyükşehir Belediyesinin insafına bırakılmamalıdır.

Öncelikle bu konuda ilçe belediye başkanları dinlenmeli ve sorunlarının çözümü, “görevler yetkiler  ve gelirler” açısından yasal düzenlemeye ihtiyaç duyuluyorsa, meclisin  bu yasal düzenlemeyi yapması sağlanmalıdır.

İlçe belediyelerinin genel bütçeden payı yükseltilmeli,

(AK Partinin bu konuda bir çalışmasının olduğunu, ilçe belediyeleri için genel bütçe payını %2,5 tan %4,5’a, büyükşehir payının ise %4’den %6’ya çıkarmayı planladığını bunu teşkilat mensuplarıyla yaptığı toplatıda dillendirdiğini biliyorum.)

Bu düzenleme acilen yapılmalıdır.

Ayrıca ilçe belediyelerine ilçede tüketilen sudan pay verilmelidir.

Büyükşehire devredilen büyük parkların ve içindeki işletmelerin kira gelirleri ilçe belediyelerine bırakılmalı,

Büyükşehir,  ilçelerde park bahçe veya benzer işletme yaparsa, bunların gelirlerini almalı ve söz sahibi olmalıdır.

Büyükşehirle imar bütünlüğü sağlansın derken,18 uygulamasıyla ilçelerde yaşayan vatandaşlar mağdur edilmemelidir.

İhtiyaç duyulan bu düzenlemeler yapılmaz, ilçeler büyükşehir yetkililerinin insaf ve merhametine bırakılırsa bu yangın her gün biraz daha büyüyecektir.

Seçilmiş belediye başkanları bu moralsizlik ve motivasyon eksikliğiyle iş yapacak cesareti kendilerinde bulamayacaktır.

Neticeyi kelam;

Bir tarafta cenaze evinin hüznüyle ilçe belediyeleri,

Diğer tarafta kalan mirasın şımarıklığıyla davranan Büyükşehir.

Yaşadığı şehre duyarlı sivil toplum örgütleri, basın yayın ve vicdan sahibi herkes bu konuda duyarlı olmalıdır.

Tabi öncelikle seçilmiş milletvekillerimiz.

Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınkonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım! 

 

facebook.png twitter.png

habericiuygulamalar.jpg