TV NET'te yayınlanan Başkent programına konuk olan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, gündemdeki konuları değerlendirdi.

Bakan Günay, 34 kişinin hayatını kaybettiği Uludere'de yaşanan olayın aydınlığa kavuşması için ellerinden geleni yaptıklarını ve üzerinin örtülmeyeceğini söyledi. Günay, Uludere'de hayatını kaybedenlerin yakınlarının yaralarını sarmak için gayret içinde olduklarını belirterek, "Bunun mutlaka çok derin araştırılması, ihmal mi kasıt mı ortaya çıkarılması lazım. O bölge halkına 'biz bunun hesabını sorduk kardeşim' diyebilmeliyiz. Kenarı Dicle'de bir kurt kapsa koyunu adli ilahi Ömer'den gelir sorar onu. Eğer Ömer makamında biz oturuyorsak biz bunun hesabını mutlaka sormamız gerekir" dedi.

ÖRGÜT YOK, DEMEK DERİNLİĞİNİ GÖSTERİR

Hrant Dink davasında alınan kararın kimsenin içine sinmediğini belirten Günay, "Zaten yargıç da söyledi vicdanlarını tatmin etmediğini. Türkiye'nin ortak kanaati burada bir örgütlenme vardır. Bunlar Danıştay cinayetine kadar gider, bir bütündür. Bunlar Türkiye'deki demokratik yapıyı işlemez hale getirmek, Türkiye'yi bir iç karışıklığa götürmek konusunda özel seçilmiş kurbanlardır. Çok derin örgütlenme vardır. Örgütü yok saymak buradaki örgütün ne kadar derin olduğu ve nüfuz ettiği konusunda kaygılarımı çok güçlendirdi" dedi.

CHP YERİNİ TARİF EDEMEZ BİR KONUMA GELDİ

28 Şubat'ın, 12 Eylül'ün yargılanması gibi konularda, CHP'nin yerini tarif edemez bir konuma geldiğini belirten Bakan Günay, "Orada derin bir kafa karışıklığı var. Birbiriyle yüzde yüz zıt olan fikirlerin olduğu bir parti" dedi. 12 Eylül'ün sorumlularının 90 yaşına gelseler de yargılanacaklarını kaydeden Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama şöyle bir şey de anlaşılıyor. Onlardan ibaret kalmayacak. Sadece Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya değil onlarla suç ortaklığı yapan, kanunsuz emirlerde bulunan danışma meclis üyeleri var. Üniversite hocaları var. Emniyetçiler var" dedi. Günay, bu kapsamda AK Parti'li iki eski bakanın da adının geçtiğinin hatırlatılması üzerine, "O dönemde bir takım suç sayılan eylemlere katılmışlarsa herkes bir biçimde tarih önünde, millet önünde bir hesap vermelidir. Bu saatten sonra yatarlar mı, çıkarlar mı bununla çok meşgul değilim."

12 EYLÜL'LE ÖZEL DAVAM VAR

Kendisi de 12 Eylül mağdurlarından olan Bakan Günay o günlerle ilgili bir hatırasına da şöyle anlattı: "Bir yıl civarında tutuklu kaldım. Benim tutuklulukta çok özel bir olayım var. Şubat gibiydi karlı bir günde babam vefat etti. Ne babamın son günlerinde başında bulunabildim ne de cenazesinde bulunabildim. Benim için önemli olan o kısmıdır ondan sonraki kısmı hiç önemi yok. Benim davam o yüzden daha derindir. Benim davamın hesabını herhangi bir insani mahkeme göremez. O karlı kış gecesini hiç unutmam. Sabaha kadar pencere önüne oturmuştum. İşte babamla yaşadıklarımı düşünmüştüm. Ben o mahkemeyi asıl büyük mahkemeye ahirete bıraktım."

 

 Yeni Şafak -