Doğan Yayın Holding"de yeniden yapılanma çalışmaları sırasında herhangi bir ticari kazanç olmaksızın, grup bünyesindeki şirketler arasında hisse devirleri gerçekleştirildi. Devirleri inceleyen Maliye Bakanlığı gelirler kontrolörleri, eşi benzeri olmayan bir şekilde, konuyla ilgili yasaları görmezden gelerek usulsüzlük olduğunu iddia etti ve Doğan Yayın Holding"e toplamı 3 milyar 755 milyon TL"yi bulan vergi aslı ve cezası kesti.

Kesilen cezaların incelemeyi yapan kontrolörlerin subjektif yorumlarına dayandığını belirten DYH"nin CFO"su Soner Gedik şu açıklamayı yaptı: “Kesilen cezanın üçte ikilik bölümü KDV ile ilgili usulsüzlüklerden oluşuyor. İlmühaberlerin hisse senedi yerine geçemeyeceği dolayısıyla vergi istisnasına tabi olamayacağı iddia ediliyor. Bu son derece haksız bir yorumdur. Gerekli itirazları yapacağız. Uzlaşamazsak dava açacağız”

Maliye Bakanlığı, Doğan Yayın Holding"e ceza yağdırdı. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, Doğan TV Holding A.Ş, D Yapım Reklamcılık ve Dağıtım A.Ş, Doğan Prodüksiyon Hizmetleri A.Ş. ile Alp Görsel İletişim Hizmetleri A.Ş."ye 2005, 2006 ve 2007 hesap dönemlerine ilişkin olarak yapılan vergi incelemelerine istinaden, toplam 3 milyar 755 milyon TL vergi aslı ve vergi cezası kesti. Kesilen cezanın 1.88 milyar TL"si vergi aslı, 1.88 milyar TL"si ise vergi ziyaı cezasından oluşuyor. Türkiye tarihindeki rekor vergi cezası ile ilgili tebligat önceki gün Doğan Yayın Holding"e yapıldı.

Yeniden değerlendirilmeli

Söz konusu vergi cezası ile ilgili soruları yanıtlayan Doğan Yayın Holding A.Ş. Mali İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Soner Gedik, yapılan hisse devirlerinde vergi kanunlarına uygun olmayan hiçbir durumun bulunmadığını, denetimi yapan kontrolörün subjektif yorumlarına dayalı ceza kesildiğini söyledi.

Söz konusu vergi aslı ve cezasının tekrar değerlendirilerek ortadan kaldırılması amacıyla Maliye Bakanlığı"na uzlaşma talebinde bulunacaklarını kaydeden Soner Gedik, “Uzlaşma talebimizle birlikte sözkonusu vergi aslı ve cezasının Maliye Bakanlığı"nda yeniden değerlendirileceğini ve tamamen ortadan kalkacağını umuyoruz. Şayet sonuç alamazsak haklarımızı yasal yollardan arama yoluna gideceğiz ve konuyu yargıya taşıyacağız” diye konuştu. Soner Gedik, subjektif bir değerlendirmeden dolayı Borsa yatırımcılarının da büyük zararına yol açan vergi cezası ile ilgili olarak sorularımızı yanıtladı:

Hisse senedi devri KDV"den muaftır

Soru: Kesilen cezanın büyük bir bölümü KDV ile ilgili. Burada kontrolörün iddiası şirket devrinde ilmübaherlere dayanılarak bir devir gerçekleştiği oysa bu ilmühaberlerin hisse senedi sayılamayacağı yönünde. Dolayısıyla hisse senetlerine tanınan KDV istisnasının ilmühaberler için geçerli olmadığı iddia ediliyor:

Gedik: Tarafımıza yöneltilen ana iddia, hisse devirlerinde, ilmühaberlerin hisse senedinin yerini tutmayacağı ve ilmühabere dayanılarak yapılan hisse devirlerinin KDV"ye tabi olacağı şeklindedir. Bu iddiaya bağlı olarak görülmemiş şekilde aynı hisse senetleri üzerinden 3 kez yüzde 18 oranında KDV istenmektedir. Oysa, KDV Kanunu"nun 17/4-g maddesinde açıkça belirtildiği üzere, hisse devirleri KDV"den istisnadır. Konunun öncelikle düzenlendiği Türk Ticaret Kanunu hükümlerinde, hisse senetleri ya da bunların yerini tutmak üzere çıkarılan ilmühaberler arasında hiçbir fark yaratılmadığı gibi, bunlar her yönden ve her konuda eşit haklara sahiptirler. Bu paralelde, geçici ilmühaberler konusunda Maliye Bakanlığı da Gelir Vergisi Kanunu VK 232 sayılı Genel Tebliği"nin 5"inci bölümünde, net bir açıklama yaparak Türk Ticaret Kanunu paralelindeki görüşünü ortaya koymuştur.

Görüleceği gibi, hisse devirlerinde hissenin senede ya da ilmühabere bağlanmış olması arasında hiçbir fark bulunmamaktadır. Hisse senedine ya da geçici ilmühabere bağlanmış hisse devirleri her durumda KDV"den istisnadır. Bu konuda benzeri nitelikte olmak üzere Maliye Bakanlığı"nın tebliğlerinde ve ayrıca Bakanlık yazılı görüşlerinde aynı hususlar tereddüte yer bırakmayacak bir açıklık içinde tekrarlanmıştır. Nitekim, tatbikatta da bu mevzuatla uyumlu bir şekilde ve çoğu yakın dönemde olmak üzere on milyarlarca doları geçen hisse devir işlemlerinde KDV uygulanmamış ve uygulanmaması da eleştiri konusu yapılmamıştır. Tekrar belirtmek gerekirse; yapılan işlemler Kanun, Tebliğ, tüm genel kabul görmüş vergi uygulamalarına, emsal yargı kararlarına ve doktrin görüşlerine uygun olarak gerçekleştirilmiştir.

Aynı grup şirketlerinin istisna hakkından yararlanmayacağına dair kanunda bir madde yok

Soru: Bir diğer iddiada ise Kurumlar Vergisi"ne atıfta bulunuluyor ve vergi istisnalarının grup dışı şirketlerin yönetim ya da hisse çoğunluğunun elde edilmesi halinde geçerli olabileceği belirtiliyor. Yani Doğan Grubu içinde gerçekleşen hisse devirlerinde yönetim bir başka gruba geçmediği için bu alalede bir satış olarak yorumlanıyor ve dolayısıyla vergisinin ödenmesi gerektiği savunuluyor.

Gedik: Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) 19/3-c maddesi hükmünde hisse değişiminde vergiye tabi olmayacak durumlar belirtilmiş. "Devralınan kurumun sermaye şirketi olması, iştirak hisseleri devredilen kurumun sermaye şirketi olması, devralan kurumun tam mükellef olması, devralan kurumun diğer şirketin hisselerini yönetim ve hisse senedi çoğunluğunu elde edecek şekilde devralması, iştirak hisseleri devredilen kurumun ortaklarına devralan kurumun kendi sermayesini temsil eden iştirak hisselerinin verilmesi, hisseleri devralınan şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin itibari değerinin ancak %10"una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi" şartlarını taşıması halinde, hisse değişiminden kaynaklanan kârların hesaplanmayacağı ve vergiye tabi olmayacağı KVK 20"nci maddesinde kesin olarak hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, aynı grup şirketlerinin bu hükümden yararlanmayacağına ilişkin hiçbir düzenleme mevcut değildir. Cezaların dayandırıldığı kanun maddesinde grup şirketleri ya da grup dışı şirketler diye bir ayırım yapılmamıştır. Ayırım yapılmadığı için kontrolörün iddiası tamamen yoruma dayalıdır. Dolayısıyla vergi inceleme raporlarında yer alan bu konudaki iddiaların kanuni dayanağı bulunmamaktadır. Bu iddialar objektif hiçbir kritere dayanmamakta, sadece vergi inceleme elemanlarının sübjektif yorumlarını ve kanun koyucu yerine geçerek ve norm ihdas ederek vergileme gayretlerini yansıtmaktadır. Denetim elemanları, bu dayanaksız yorumlarından hareketle 2 Ocak 2007 tarihinde Axel Springer Grubu"na yapılan hisse satışındaki değeri esas alarak, Kurumlar Vergisi hesaplama yoluna gitmişlerdir. Oysa hisse değişimi işlemleri yapılırken devredilecek hisselerin değeri mahkemelerce ve kayıtlı değer üzerinden tayin ve tespit edilmiştir.

Ne mal sattık ne de cebimize para girdi

Soru: Söz konusu hisse devirlerini neden gerçekleştirdiniz? Bu devirlerden dolayı ticari bir kazanç söz konusu oldu mu?

Gedik: Şirketlerimizin yeniden yapılanmasının gerekli kıldığı hisse değişim işlemleri yapılmıştır. Zaten AB"ye uyum muktesebatına göre de bu devirler teşvik edilmektedir. Bu tamamen şirketlerin iç yapılarını düzenlemeye yönelik bir devirdir. Kiminin üretimi var, kiminin sadece gayrimenkulü var. Şirketler daha rafine olsunlar daha verimli olsunlar diye yapılır. Bizim yaptığımız ve ceza yediğimiz bu işlemde ne bir mal ne bir hizmet değişimi var. Üçüncü bir kişi ile ticaret var. Bu devir ile biz ne bir mal sattık ne de cebimize ekstra bir para girdi. Vergi elde edilen kazançlardan ortaya çıkar. İktisadi bir faaliyet yok, grubun servetinde bu hisse değişimleri ile bir artış yok ama vergi kesiliyor. Bir sürü hukukçuyla vergi uzmanı ile konuştuk. Bu konuda bir kişi bile çıkıp da "haksızsınız" demedi.

128 milyar $"lık hisse satışı bu kapsama girer

Soru: Sizin yaptığınız bu işlem tek midir. Türkiye"de hisse devri yerine ilmühaber devri yapanlar vergi mi ödemiştir?

Gedik: Hiç sanmıyorum. Geriye dönük incelendiğinde hiçbir ilmühaber yoluşla yapılan satışta vergi oluştuğunu görmedim. Son 4 yılda öyle tahmin ediyorum ki Türkiye"de 128 milyar doların üzerinde hisse devri gerçekleşti. Bunun büyük bir bölümü neredeyse dörtte üçlük bölümü hisse senedi devri olarak değil ilmühaber devri olarak gerçekleşmiştir. Bize karşı yapılan bu yorumdan sonra herhalde Türkiye"deki bu yönde yapılan tüm satışlar töhmet altında kalacaktır. Eğer Maliye elemanının bu yorumu doğru ise o zaman geriye dönük tüm satışlar incelenecek ve vergi kaybı var mı yok mu bakılacak demektir. Oysa bu yönde tatbikatta da bu mevzuatla uyumlu bir şekilde ve çoğu yakın dönemde olmak üzere on milyarlarca doları geçen hisse devir işlemlerinde KDV uygulanmamış ve uygulanmaması da eleştiri konusu yapılmamıştır. Tekrar belirtmek gerekirse, yapılan işlemler Kanun, Tebliğ, tüm genel kabul görmüş vergi uygulamalarına, emsal yargı kararlarına ve doktrin görüşlerine uygun olarak gerçekleştirilmiştir. Maliye Bakanlığı nezdinde bu raporların yeniden değerlendirilmesi ve düzeltilmesi için resmi olarak başvuruda bulunulacaktır. Hukukun, gelişen süreç içinde belirttiğimiz esaslar çerçevesinde işleyeceğine dair güven ve inancımız tamdır.

Elimizde mukteza var, grup içi satışlar da kanundan yararlanır

Soru: Cezanın dayandırıldığı kanun maddesinde grup içi şirketlere ait hisse devirlerinin istisnalardan yararlanmayacağına dair bir ifade olmadığını söylüyorsunuz. Acaba Türkiye"de buna benzer bir satış işlemi gerçekleşmiş midir. Doğan"ın yaptığı bir ilk midir ve bu kanunu kendi mi böyle yorumlamıştır?

Gedik: Elimizde 2007 yılında bu konuda bir başka grubun almış olduğu mukteza bulunmakta. O mukteza da grup içi şirketlerin hisse devirlerinin de Kurumlar Vergisi"ndeki istisnalardan faydalanabileceği vurgulanmış vaziyette. Oysa kontrolörün raporunda Kurumlar Vergisi Kanunu"nda yer almayan şartlar öne sürülmektedir. Genel kabul görmüş yaklaşımların ötesine geçilmiştir.

3.7 milyar TL"lik rekor vergi cezası neden kesildi?

İDDİA 1:

Doğan Yayın Holding bünyesinde yer alan Doğan TV Holding, D Yapım Reklamcılık ve Dağıtım A.Ş, Doğan Prodüksiyon Hizmetleri A.Ş ile Alp Görsel İletişim Hizmetleri A.Ş "nin hisse devirleri grup içinde yapılmış ancak bu devirler hisse senedi ile değil ilmühaberle gerçekleşmiştir. Oysa ilmühaberler hisse senedi hükmünde sayılamaz. Dolayısıyla KDV Kanunu"nun 17"inci maddesinde yer alan KDV"den istisna olan kıymetli eşyalar ve evraklar arasında da ilmühaber yer almadığı için bu devirlerde KDV istisnasının uygulanmış olması usulsüzdür.

İDDİA 2:

“Kurumlar Vergisi 19 ve 20"nci maddelerindeki hisse değişimi düzenlemesinin grup dışı şirketlerin yönetim ve hisse çoğunluğu elde edilecek şekilde devralınması halinde, ilgili şirketler, Kanundaki istisnadan yararlanabilecektir. Zaten yönetimi elinde bulundurulan şirketler arasındaki hisse değişimi işlemlerinde yönetimin değişmemiş olması nedeniyle Kanundaki şartların yerine getirilmediği kabul edilmeli ve bu nedenle hisse değişimi alelade bir iştirak satışı olarak yorumlanmalı ve dolayısıyla hisse değişim işlemi Kurumlar Vergisi"ne tabi tutulmalıydı.”

KDV Kanunu"nun 17. maddesi 4 G fıkrasında, hisse senetleri istisna listesinde yer alıyor

KANUN NE DİYOR?

"Külçe altın, külçe gümüş, kıymetli taşlar (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virconia) döviz, para, damga pulu, değerli kâğıtlar, hisse senedi, tahvil ile metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıkları (hurda metalden elde edilen külçeler dahil) teslimi, KDV"den istisnadır."

Gelir Vergisi Genel Tebliği Seri no 232, ilmühaberlerin hisse senedi olduğunu söylüyor

Gelİr Vergisi Kanunu"nunda 232 sayılı tebliğ ile ilmühaberlerin tanımı yapılmış ve hisse senedi yerini tutmak amacıyla çıkarıldığı, vergilendirilmesinde de hisse senetlerindeki vergilendirme hükümlerinin uygulanması gerektiği açıkça belirtilmiş. İşte o tebliğ:

“Bilindiği üzere geçici ilmühaberler anonim şirketler tarafından hisse senetlerinin yerini tutmak amacıyla çıkartılan menkul kıymetlerdir. Sahiplerine genel kurul toplantılarına katılmak, oy kullanmak, kâr payı almak gibi pay sahipliği haklarını kazandıran ilmühaberler, ilgili anonim şirketçe hisse senetleri düzenlenip ortaklara teslim edildiği anda geçerliliğini kaybetmektedir.

Dolayısıyla ilmühaberlerin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde, Gelir Vergisi Kanunu"nun hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.” / vatan