Mahkeme, kadının eşi E.Ş.’ye güvenmemesini de kişilik haklarına saldırı kabul ederek, kocasına 3 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti. Yerel mahkemenin aldığı karar Yargıtay tarafından da onandı.

Konya’da oturan 34 yaşındaki H.N.Ş., 2007 yılında, Almanya’da yaşayan 46 yaşındaki E.Ş. ile evlendi. H.N.Ş., bir yıl sonra nafaka ve tazminat talebiyle boşanma davası açtı. H.N.Ş. boşanma gerekçesi olarak da, nikahtan sonra kocasıyla birlikte olmadıklarını, birkaç gün sonra eşinin Almanya’ya döndüğünü, kendisini götürmediğini ve ihtiyaçlarını karşılamadığını ileri sürdü.

6 ay sonra Türkiye’ye izne gelen eşinin, birkaç saat kendisiyle görüşüp ailesinin yanına gittiğini iddia eden H.N.Ş., kendisinin de ailesinin yanında yaşamak zorunda kaldığını ve masraflarını da ailesinin karşıladığını belirtti.

2’nci Aile Mahkemesi’nde görülen davada E.Ş. ise savunmasında, suçlamaları kabul etmeyerek, nikah yaptıktan sonra Almanya’ya döndüğünü, orada ev kiraladığını ve eşine para gönderdiğini, ancak onun alıngan olduğunu; hatta kendisine parası için evlendiğini söylediğini öne sürdü.

Tanıkları da dinleyen mahkeme heyeti, çiftin nikahtan sonra düğün yapmadığı, E.Ş. tarafından düğün salonunun tutulduğu, fakat H.N.Ş.’nin düğün yapılmasını istemediğini belirtti. Mahkeme E.Ş.’nin Almanya’da ev tuttuğunu, H.N.Ş’nin ise ’gidersem hayatım değişecek’ dediği; E.Ş.’nin Almanya’ya gittiği için eşinin ihtiyaçlarını karşılamadığının anlaşıldığını, ancak H.N.Ş,’nin daha kusurlu olduğu ve çiftin biraraya gelseler bile evlililik birliğini devam ettiremiyeceklerine karar verdi.

Heyet, H.N.Ş.’nin eşine güvenmediğini söylemesini, E.Ş’nin kişilik haklarına saldırı yapıldığını kanaat getirek, H.Ş.N.’nin istediği nafaka ve tazminat talebinin reddederek, eşine 3 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verdi.

H.Ş.N.’nin yerel mahkemenin verdiği karara temyiz etmesi üzerine Yargıtay 2’inci Hukuk Dairesi’de geçen yıl aralık ayında yerel mahkemenin kararını onadı.