MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, AK Parti
Kadın Kolları tarafından hazırlanan bildiride Kürtçe ifadelere yer verildiğini
belirterek, "Bu ülkede ırkçılığın, Anayasa düzeyinde getirilmesini isteyenler
var. Cumhuriyet savcılarını göreve çağırıyoruz" dedi.

Vural, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın Rize'de yaptığı konuşmalara cevap verme ihtiyacı duyduğunu
söyledi.

Erdoğan'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye atfen "haddini bil"
diye seslendiğini belirten Vural, "Allah'a şükür biz haddini bilenlerdeniz.

Haddimizin sınırları Türk Milletinin birliği, inancı, milli ve manevi değerleri
ve menfaatidir. Asıl haddini aşan Sayın Başbakan sizsiniz. Bu milletin
bütünlüğüyle, milli kimliğiyle, değerleriyle oyun oynuyorsun. İnanç hortumculuğu
yapıyorsun" diye konuştu.

Vural, Başbakan Erdoğan'ın "Sayın Bahçeli yanındakilere dikkat et"
dediğini de anımsatarak, "Sayın Başbakan bir yandan milletin içine bir yandan da
MHP'nin içine fitne fesat sokmaya çalışıyor. Allah akıl fikir versin, bir insanın
içinde ne varsa ağzından da o akar. Başbakan, şecaat eylerken sirkatin söylüyor.

Fitne fesat sokmayın, fitne fişekçiliği yapmayın Sayın Başbakan" dedi.

Fitneyle ilgili hadis ve ayet okuyan Vural, bir hadisi şerifte "Fitne
uykudadır; fitneyi uyandırana Allah lanet etsin" denildiğini, Bakara ve Enfal
surelerinde de yine fitnenin yasaklandığına dikkati çekti.

-"CUMHURİYET SAVCILARI NEREDESİNİZ?"-

Oktay Vural, AK Parti Kadın Kollarınca hazırlanan bildiride, Kürtçe
ifadelere yer verildiğini, bunun da Anayasa ve yasalara aykırı olduğunu
söyledi.

Vural, "Başbakan Erdoğan 'beraber yürüdük biz bu yollarda' dediği
milleti bıraktı; AKP ile DTP artık yol arkadaşlığı yapıyor. Bu, AKP'nin karpuz
siyasetinin delilidir. AKP siyasal Kürtçülüğün mihmandarı olma konusunda yazılı
bir şekilde siyaset yapıyor. Cumhuriyet savcıları neredesiniz? Bu ülkede
ırkçılığın Anayasa düzeyinde getirilmesini isteyenler var. Cumhuriyet savcılarını
göreve çağırıyoruz" diye konuştu.

"AYAĞINI HAVAYA MI KALDIRMIŞTIR?"

MHP'li Vural, "AK Parti'nin, günümüzde en büyük milli güvenlik sorunu
haline geldiğini" ileri sürerek, şöyle devam etti:
"Büyük Türk milletinin önünde namusun ve şerefin üzerine and içtin. And
içtiğin değerleri aşındırmıyor musun, yeminini aşındırmıyor musun? Sayın Başbakan
ettiğin yemini bir daha oku. Sayın Başbakan, yemin ederken bir ayağını havaya mı
kaldırmıştır acaba? Geçerli değildir mi demek istemiştir? Sayın Başbakanı ettiği
yeminine ve bu milletin çizdiği sınırlara, hadleri bilmeye davet ediyoruz. MHP
olarak, bu haddi bildirmeye ve bu konuda size haddinizi bildirmeye devam
edeceğiz."
Vural, Başbakan Erdoğan'ın "Norşin" isminin Nutuk'ta da bulunduğuna
ilişkin sözlerine de değindi. Nutuk'ta "Ne mutlu Türküm diyene" sözünün de
bulunduğunu anımsatan Vural, bu sözün de söylenmesini istedi.

-"BÖLÜCÜLERE AÇILIM, MİLLETE KAPALIM"-

Rize'de, sorunlarını iletmek isteyenleri ve işsiz kalanların Başbakan
Erdoğan'ın korumaları tarafından uzaklaştırıldığını ileri süren Vural, "Bu
millete kurşun sıkanlarla mutabakat arıyorsun: Kandil'dekilere hürriyet, Rize'de,
bir başka yerde işini kaybetmiş olanların derdini anlatmaya tehdit ve baskı.

Senin demokrasi anlayışın bu. Korumalarınla gidip bu milleti susturmak nereye
kadar? Bu millet sandıkta konuşacak. Bunun da hesabını soracak. Milletin birlik
ve bütünlüğüne kurşun sıkanlar, bölücüler konuşsun, hak arayanlar, iş arayanlar
sussun. Sayın Başbakan bunu istiyor. Demokratik açılım bu. Bölücülere açılım,
millete kapalım. Sayın Başbakan bizi susturamayacaksınız. MHP ve Sayın Bahçeli,
kabusunuz olmaya devam edecektir Sayın Başbakan" diye konuştu.

Vural, AK Parti'li bazı kadın milletvekillerinin "tecavüz suçu
işleyenlere verilecek cezalara ilişkin" çalışmaları hakkındaki soruları da
cevaplandırdı.

Oktay Vural, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de 7 yıldan bu yana muhafazakar, demokrat olduğunu söyleyen bir
parti iktidardadır. Ama bunların döneminde bütün cinsel suçlar artmıştır. Çünkü
milletin ortak kimliğiyle ve değerleriyle oynanmıştır, aile terbiyesi, milli
terbiyeyle oynayan bir siyasal iktidar vardır. Muhafaza ettiği hiçbir değer
kalmadığı için maalesef toplumda, toplumsal cinnet hali ve ahlaki çizgiden
uzaklaşma eğilimi vardır."

Vatan