Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yerel seçim hazırlıklarında bugünkü durağı Sinop'tu. Başbakan Erdoğan'ın hem muhalefete hem medyaya böyle yüklendi...

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, Davos'tan yaşananlardan sonra, ''Türkiye ara buluculuk rolünü kaybediyor, etkisiz hale geliyor, yalnızlaşıyor, eksen kayması yaşıyor' diyenler olduğunu belirterek, ''Herkes şunu iyi bilmeli; Türkiye'nin bir yön sorunu, eksen sorunu yoktur. Türkiye'nin yönü de ekseni de hedefi de bellidir'' dedi.

Erdoğan, partisince Uğur Mumcu Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, kendilerine gösterilen sevgi, coşku, heyecan ve ahde vefa için teşekkür etti.

Alanda bulunanlara, ''Sizler bizleri mahcup etmediniz, bizden desteğinizi esirgemediniz, AK Parti'nin, Türkiye'yi yeniden imar etme hareketine var gücünüzle destek oldunuz'' diye seslenen Erdoğan, bu desteği boşa çıkarmama gayreti içerisinde olduklarını söyledi.

3 Kasım'da, 28 Mart'ta ve 22 Temmuz'da kendilerine bir emanet verildiğini ifade Başbakan Erdoğan, bu emaneti yere düşürmedikleri ve bundan sonra da düşürmeyeceklerini kaydetti.

Erdoğan, Türkiye'nin sıradan bir ülke olmadığını belirterek, şunları söyledi:

''İçerde ya da dışarda hiç kimse bu ülkeyi hor göremez, hiç kimse bu ülke insanını itip kakamaz, hiç kimse bu ülkeye ikinci sınıf ülke muamelesi yapamaz. Hiç kimse, özellikle bölgesel meselelerde Türkiye'nin içinde yer almadığı bir denklem kuramaz. İşte onun için 'küresel barış', 'medeniyetler ittifakı' diyoruz. Şu anda Türkiye Medeniyetler İttifakı'nın eş başkanı. Biri İspanya diğeri Türkiye. Ele ele Medeniyeteler İttifakı için çalışıyoruz. Bunun için Avrupa Birliği diyoruz.''

''TÜRKİYE'NİN ARTAN ÖNEMİ''

Bölgesel çözümsüzlüklere, çözüm aramada aktif rol oynadıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Biz Türkiye'ye inanıyoruz. Türkiye'nin etkinliğine, potansiyeline, gücüne inanıyoruz. Davos'ta yaşadığımız olaylardan sonra bazıları yazıp çizdiler (Türkiye ara buluculuk rolünü kaybediyor, etkisiz hale geliyor, yalnızlaşıyor, eksen kayması yaşıyor) dediler. O gün felaket tellallığı yapanlar, bugün Türkiye'nin artan önemini, güçlenen ara buluculuk rolünü, istenen, önemsenen misyonunu iyi görmeli, iyi anlamalı. Bildiğiniz gibi geçen hafta Filistin Ulusal Yönetim Başkanı Mahmut Abbas Ankara'daydı. Son gelişmeleri gerek şahsım gerekse Cumhurbaşkanımız ikili olarak kendisiyle ele aldık. Ardından Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek İstanbul'a geldi. Onunla da Orta Doğu'yu Sayın Cumhurbaşkanımız ile ayrı ayrı görüşme imkanı bulduk ve bunları derinlemesine müzakere ettik.''

''MASAYA OTURACAKSINIZ, MASAYA''

''Ekiplerimiz ülkeler arasında mekik dokuyor. Tüm taraflarla görüşmeler yapıyor'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ama birileri de çıkıyor diyor ki 'Efendim bunlarla görüşmeyin, bunları kovun bunlara 'go home' deyin. Bunlar geçmişte çok söyledi. Ama bunlarla netice alınmaz. Masaya oturacaksın masaya, ne gerekiyorsa masada söyleyeceksin. Herkes artık görüyor ve açıkça ifade ediyor ki Türkiye, bölgede desteği ve katkısı istenen, önemi daha da artan bir ülke haline gelmiştir. Türkiye, bölgede her sorunun aşılmasında kilit rol oynayana yapıcı katkısı aranan önemli bir aktördür. AB ile katılım müzakereleri yürüten, Kafkaslar'dan Balkanlar'a, Orta Doğu'dan Orta Asya'ya kadar derin ilişkilere sahip olan Türkiye, bölgesel ve küresel bir güç olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Herkes şunu iyi bilmeli Türkiye'nin bir yön sorunu, eksen sorunu yoktur, Türkiye'nin yönü de ekseni de hedefi de bellidir. Hiç kimse Türkiye'yi belli bir bölgeye, alana hapsetmeye, Türkiye'nin çok boyutlu ilişkilerini zafiyete uğratmaya çalışmasın. Türkiye kabına sığmayacak, köşesine çekilemeyecek, içine kapanamayacak kadar büyük bir ülkedir. Artık Türkiye'de farklı ülkelerin liderleri karşısında el pençe divan bir iktidar yok. Bunu böyle bilesiniz.''

''ESKİ HAL MUHALDIR''

Alanda bulunanların, ''Sinop seninle gurur duyuyor'' sloganlarının ardından Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yeter ki biz kendimize inanalım, potansiyelimizi gücümüzü iyi bilelim, öz güvenimizi yitirmeyelim. Artık, eski hal muhaldır. Küçük düşünmek gibi bir seçenek Türkiye'nin önünden kalkmıştır. Türkiye büyük düşünmek, büyüklüğüne tarihine, şanına yakışır bir duruş sergilemek durumundadır. Ne diyoruz; İstiklal Marşımız'da, Mehmet Akif ne diyor; 'Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım' Ne diyoruz Mehmet Akif'le, 'Bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz'. Biz, böyle bir milletiz. Dolayısıyla bu millet, şanına yakışanı yapacaktır. İşte AK Parti'nin yaptığı budur. İşte bunun için diyoruz ki sen Türkiye'sin büyük düşün.''


HABER 7