Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi Müzesi, bulduğu her iskeleti 'dinozor' veya 'canavar' zanneden onlarca kişinin akınına uğruyor.

Müze yetkilileri, bir yandan Anadolu’nun dinazor neslinin yok olmasından sonra oluştuğunu, bu nedenle burada dinazor iskeleti bulunmayacağını anlatmaya çalışırken, bir yandan da ’Müzeye gezmek için de gelin’ çağrısı yapıyor.

Türkiye’de alanındaki en kapsamlı müzeye sahip ve omurgalılar fosilbiliminde de (paleontoloji) tek otorite konumunda olan Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin kapısını her yıl yurdun dört bir yanından ’dinozor’ veya ’canavar’ iskeleti bulduğunu zanneden yurttaşlar çalıyor. İçinde Tabiat Tarihi Müzesi’ni de barındıran kuruma başvuranların önemli bir bölümünü ise maddi beklenti içinde olanlar oluşturuyor. Kurum yetkilisi akademisyenler, bir yandan başta çocuklar olmak üzere tüm yurttaşları müzeyi gezmeye ve milyarlarca yıllık tarihe yolculuk yapmaya çağırırken, diğer yandan da ’iskeletlerin dinozor olmadığını’ anlatmaya çalışıyor.

ANADOLU’DA ZATEN OLAMAZ

Merkez Müdürü Prof. Dr. Tansu Kaya, her ay pek çok yurttaşın kendilerine fosil bulduğunu söyleyerek başvurduğunu, ancak bunların büyük kısmının yakın zamanda yaşamış kedi, yaban kedisi, sansar, gelincik gibi hayvanlara ait iskeletler olduğunu belirtti. Bu hayvanların kemiklerinden bazılarının kaybolmasıyla ortaya çıkan iskelet şekillerinin ’dinozor’ ve ’canavarlara’ benzetilerek kendilerine başvurulduğunu belirten Kaya, "Anadolu, dinozorların yaşadığı dönemden çok sonra oluştuğu için burada dinozor fosili bulunmaz. Ayrıca fosil kayadan çıkar, topraktan çıkmaz. Tesadüfen başka bir işlemle çıkarılmadığı sürece de yüzeyde bulunmaz" dedi.

MAYDA: MİLYONLAR VERMİYORUZ

Araştırma Görevlisi Dr. Serdar Mayda da, Rize’den Doğu Anadolu’ya kadar pek çok yerden gerek yüz yüze, gerekse de telefon ve e-posta yoluyla birçok başvuru aldıklarını dile getirerek, "Bunlar fosil değil güncel iskeletler. Ama çoğu kişi ’dinozor’ olduğunda ısrar ediyor. Biz bu bilincin artırılması için özellikle ilköğretim çağındaki çocuklar olmak üzere herkesi müzemizi gezmeye davet ediyoruz" diye konuştu. Mayda, gerçek fosil getirenlerin ne gibi bir kazanç elde ettiğinin sorulması üzerine ise "Tahmin ediyoruz ki insanlar geçim sıkıntısından bunu bir çözüm yolu olarak da görebiliyorlar. Ancak biz milyonlar vermiyoruz. Çünkü bu fosillerin beklentilere uygun maddi bir karşılığı yok" değerlendirmesini yaptı.

KEDİ İSKELETİ ÇIKMIŞTI

Dinozor olduğu sanılan bir iskelet de İzmir Özdere’de bulundu. Özdere’deki yazlığında köpeğinin bir iskelet bulduğunu, bu iskeleti hiçbir hayvana benzetemediği için uzman desteği almak istediğini belirten İnşaat Teknikeri Esat Esen, elindeki örneğin incelenmesini istedi. Esen, "Biz bu iskeleti yazlığın bahçesinde nisan ayında bulduk. Köpekler bulunca belini kırmış. Daha sonra biz bir kabın içine koyup Ege Üniversitesi’nde çalışan bir tanıdığımıza ne olduğunu araştırmaya yardımcı olması için iskeleti verdik. Bir vatandaş olarak bu hayvanın ne olduğunu biz de merak ettik. O yüzden uzman desteği istedik" diye konuştu. Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde çalışan Araştırma Görevlisi Dr. Serdar Mayda DHA aracılığıyla incelediği iskeletin fotoğrafının bir kediye ait olduğunu, arka bacakları kaybolduğu için vatandaşların yanılmış olabileceğini ifade etti.