Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni bir anayasa tartışması yapıldığı bir dönemde başkanlık ve yarı başkanlık konusunda ’’Biz daha iyisi nasıl olur arayışındayız" dedi. Uludere'nin farklı bir zemine çekilmeye çalışıldığını kaydeden Erdoğan, "Hatayı kabul ettik. Yargı kararını versin, sonuçlarını halkla paylaşırız" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ATV'de katıldığı programda gazetelerin genel yayanı yönetmenlerinin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Başkanlık ve Yarı Başkanlık konusunda Başbakan Erdoğan, ’’Biz daha iyisi nasıl olur arayışındayız. Yeni bir anayasa tartışması yapıldığı bir dönemde bunun da ele alınmasının iyi olacağı düşüncesindeyiz.'' dedi. Erdoğan Başkanlık sisteminin ABD, Rusya'da nasıl çalıştığını, Fransa'da nasıl bir sistem olduğunu bilmenin sıkıntısı olacağını düşünmediğini söyledi.

Uludere olayıyla ilgili de açıklamada bulunan Başbakan Erdoğan bugüne kadar konunun üstünü örtmediklerini belirterek; ’’Uludere olayı farklı zeminlere çekiliyor. Adli süreç devam ediyor. Burası bir terör bölgesi. Bu bölgeden kaçakçılar gidip geliyor. Ben mesela görüntüleri izledim. Görüntülerde ne olduğunu anlamanız mümkün değil. Burada bir hata var. Hatanın yanında atılması gereken adımlar varsa onu da attık.’’ diye konuştu. Erdoğan, konunun istismar edildiğini soruşturma sürecinin neticesini bekleyeceklerini söyledi. Uludere olayıyla ilgili özür konusunun da istismar edileceğini ifade eden Başbakan, ’’Emin olun ki o ifadeyi kullansak dahi istismardan vazgeçmeyecekler. Biz tazminatı artırdık ama, biz kanın değerini parayla ölçmeyiz diyorlar. Burada bir hata var diyoruz. Bu olay salt bir kaçakçılık olayı değil.’’ diye konuştu. Uludere'nin farklı bir zemine çekilmeye çalışıldığını kaydeden Erdoğan, "Hatayı kabul ettik. Yargı kararını versin, sonuçlarını halkla paylaşırız" dedi.

'BARZANİ DE KANDİL'DEN RAHATSIZ'

Başbakan Erdoğan terör örgütünün Kandil karargahına yönelik Kuzey Irak Bölgesel yönetiminin tutumunun nasıl olduğu yönündeki bir soru üzerine ise şunları söyledi: "Olumlu gelişmeler var. Şuanda başta Mesut Barzani olmak üzere kendileri ile yaptığımız görüşmelerde olumlu adımları her ne kadar henüz istediğimiz noktada değilse terör açısından da belli olumlu adımlar atılıyor. Şu anda Neçirvan Barzani ile yaptığımız görüşmelerde de bu yaklaşımları görüyoruz. Olayın boyutları genişlemeye başladı. Mesut Barzani ciddi bir sıkıntı yaşadı ve ciddi bir duruş koydu. Bu duruş devam ederse Irak'ta yeni bir demokratik yapılanma ve açılım ortaya çıkacak. Önümüzdeki günler böyle bir şeye de gebe."

Başbakan Erdoğan, terör sorununun çözümüne ilişkin olarak parlamentoda uzlaşma sağlanmasının zor olduğuna vurgu yaparak, BDP'nin uzlaşma içinde yer alamayacağına dikkat çekti. Erdoğan, BDP'nin kendi başına hareket edemediğini savunarak, "İnanın, şuanda terör örgütünün parlamentodaki uzantısı, kendi iradesiyle çalışmıyor. Kendilerine gelen talimatlar çerçevesinde çalışıyor. Kendilerine gelen talimatlar çerçevesinde çalıştığı için bunlar demokratik hayata, bir İspanya'da olduğu gibi, bir İngiltere'de olduğu gibi, İrlanda'da olduğu gibi katılamıyorlar. Bunların asıl sıkıntısı burada. Ve bunların çok ciddi buradan derdi var, bunu da biliyoruz, onu da söyleyeyim. Böyle bir durum var. Ve biz sonunda ana muhalefet, iktidar birlikte bir çalışmaya başlasak; diğer muhalefet zaten ciddi bir yanlışın içinde olduğunu o zaman zaten görecek" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, kendilerinin sorunun çözümü noktasında hiçbir ön şartlarının, ön yargılarının olmadığını belirterek, CHP'nin samimi olması durumunda sorunun çözümüne yönelik çalışılabileceğini belirtti ve "Tek bizim oluşturmamız gereken ortak akıl. İktidar-ana muhalefet halledebilir ve bu konuda somut adımı beraber atalım" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptıkları görüşmeye değinen Başbakan Erdoğan CHP’nin kendilerine sunduğu pakette terörle ilgili tespitlerin yer aldığını ifade etti. Erdoğan terör ve PKK konusunun birbirinden ayrı değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Erdoğan CHP paketinin içerisinde toplumsal mutabakat ve akil adamlar komisyonu olmak üzere iki önerinin sunulduğunu belirtti. Atılan adımın ise olumlu bir yaklaşım olduğunu ifade etti. Erdoğan görüşmeyle ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tutumunu ise eleştirdi.

Özel Yetkili Mahkemeler tartışmasının MİT Müsteşarının ifadeye çağrılması ile başladığını ifade eden Başbakan Erdoğan; ’’Burada yargı her şeyi bir kenara koyup yürütme alanına girme gibi bir adım attı. Siz hangi şartlarda MİT müsteşarını dinleyebilirsiniz bu belli. Şüpheli sıfatıyla çağırırsanız burada her şey alt üst olur. Burada devletin tekerine çomak sokmak gibi olur. Bana bağlı olan müsteşarımı alırsanız ben durmam. Ha alacaksanız beni alın. Yargı kalkıp burada yardımcı olmak yerine bu kadar önemli kurumları bir şüpheye sevk ederse nasıl çalışacaklar. Ondan sonra siz çalıştıracak insan bulamazsınız. Bu ister istemez 'Biz devlet içinde ayrı bir devletiz' diyerek Cumhurbaşkanı'na kadar herkesi çağırırım diyebiliyor.’’ ifadelerini kullandı.
Erdoğan, aralarında gazeteci ve asker gibi tutuksuz yargılanabileceği mümkün olmasına rağmen tutuklu yargılanan insanlar bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Sezeryan konusuna da açıklık getiren Erdoğan bu konunun aynı zamanda bir nüfus planlaması olduğunu söyledi. Sezeryanla ilgili caydırıcı önlemler almak için çalışma başlattıklarını söyleyen Erdoğan, "Vücut benimdir istediğimi yaparım diyenlere karşı boğaz köprülerinde kendini atmak isteyene polis vatandaş müdahale etmek ve vazgeçirmek için çaba harcıyor. Burda asıl amaç canlıyı yaşatmaktır. Vücut senindir ancak cenin candır" dedi. Erdoğan, "Caminin bahçesine bırakılanı bakmak bizim görevimiz ise dünyaya geleni bakmak da bizim görevimizdir." dedi.