Medline Kütahya Hastanesi'nin uzman doktorlarından Aysun Kaya, bahar mevsiminde kabakulak, kızamık ve suçiçeği gibi döküntülü hastalıkların oldukua fazla görüldüğünü kaydetti.

Dr, Kaya, yaptığı açıklamada, "Hastalık nezle şeklinde haşlar; gözlerde sulanma, burunda akıntı ve hapşırmayla devam eder. Gece­leri öksürük nöbetleri görülür. Daha sonra bu ök­sürük, sık ve kusmaya neden olacak şekilde de­vam eder. Öksürük gürültülü ve tekrarlıdır. Çocuk, öksürüğün ardından inilti tarzında sesler çıkartır. Öksürük nedeniyle güçlükle nefes alıp veren ço­cuğun rengi morarabilir. Bu nedenle havale, geçi­ren çocuklar bile olabilir. Bu hastalığa yakalanan ve özellikle ilk 6 ayı içinde olan bebekler ciddi tehlikelerle karşı karşıyadır. Tedavi ve korunma için 2 hafta süreyle antibiyotik verilir. Ayrıca, rahat solunum için su buharı yapılarak, odanın havası nemlendirilir" dedi.

Döküntülü hastalıkların çocuklarda daha sık görüldüğünü anlatan Dr. Kaya, "Genel olarak kulak altındaki ve önündeki bezele­rin iltihaplanması ve şişmesi sonucu görülen bir hastalıktır. Bu şişlikler nedeniyle çocuk yemek yerken ve çiğnerken zorlanır. Ayrıca yüksek ateş, mide bulantısı, karın ve baş ağrısı ya da öksürük gibi bulgular da görülebilir. Ortalama 2 hafta ku­luçka süresi olan hastalıkta, bulaşıcılık süresi; yük­sek ateşle başlar ve kulaktaki şişlik kaybolana ka­dar devam eder. Parasetemol içeren ilaçlar ateş ve ağrıyı kesme amacıyla kullanılır. Hastalık döneminde, tükürük artıracak limon, sirke gibi ekşi be­sinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Virüsün sağır­lığa ve kısırlığa neden olduğu durumlar oldukça azdır.Kış ve bahar mevsimlerinde en sık görülen hasta­lıklardan biri de suçiçeğidir. 3-10 yaş arası çocuk­larda daha sık görülen bu hastalık, halsizlikle başlar. Birkaç gün düşmeyen ateş, nezle ve öksürük görülen diğer belirtiler arasında yer alır. Ardından vücudun farklı kısımlarında, içi su dolu pembe ta­necikler belirir, iki tanecikler kuruyuncaya kadar kaşıntıya neden olurlar. Ortalama 2-3 hafta kuluç­ka süresi olan suçiçeğinin. Bulaşma süresiyse tüm yaralar kabuklaşıncaya kadar devam eder. Hastalık süre­since çocuğun yaralarını kaşıyıp, koparmasına en­gel olunmalıdır. Bu amaçla doktor tarafından veri­len losyonlar sürülür. Tedavisinde parasetemol kullanılır. Aspirin ise kesinlikle verilmez. 1 yaşından sonra suçiçeği aşısı yapılarak bu hastalıktan korunulabilir" diye konuştu.

Aysun Kaya, hastalığın tedavisiyle ilgili olarak şöyle konuştu: "Herpesvirus tip 6'nın neden olduğu, iyi huylu, yaklaşık 3 gün süren ateşin arkasından ortaya çıkan pembe, makülopapüler döküntü ile karakterize bir çocukluk çağı hastalığıdır. Hastalık solunum yolu sekresyonları ile bulaşır. Dört yaşına kadar çocukların hemen hemen tamamı hastalığı geçirmekte ve ömür boyu bağışıklık kazanmaktadır. En sık ilk yaşın ikinci yarısında ve, İlkbahar ve sonbahar aylarında görülür.Belirgin bir neden olmadan ateş 39,5-40 dereceye kadar yükselir ve 3-5 gün yüksek kalır. Erken dönemde özellikle ateş yükselirken havaleler sık görülür. Yüksek ateşe karşın çocuk genellikle uyanık ve aktiftir. Genellikle üçüncü günde kandaki lökosit sayısının azalmasıyla boyun ve kulak arkasında lenf bezlerinde büyüme meydana gelir, dalak biraz büyümüş olabilir. Yaklaşık 3 günlük ateşli bir dönemden sonra ateşin normale dönmesinden hemen sonra döküntü ortaya çıkar. Döküntü gövdeden başlar, boyuna yayılabilir, 2 gün içerisinde, iz bırakmadan kaybolur. Kaşıntı yoktur, basmakla solar. Vakaların bir kısmında ishal görülebilir. Kuluçka dönemi 5-15 arasındadır."