Bağış yaptığı yazılı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, hükümetin AB politikasına yönelik eleştirilerini bugünkü gazetelerde okuduğunu belirterek, "AB ile ilişkiler konusunun tıkandığını kaydeden Kılıçdaroğlu'nun, AB yolunda yapılan çalışmaları tam anlamıyla duymadığı hissine kapıldığını" ifade etti.
Bağış şunları kaydetti:

"CHP'nin AB konusundaki görüşünü tam olarak anlayabilmiş değiliz. Genel Başkan seçildiği kongrede, CHP bakımından AB süreci İstiklal Savaşımıza, ayrıca KKTC'de Sayın (Derviş) Eroğlu'nun kazanmasına paralel gösterilmişti. Şimdi de 'üyeliğe karşı değiliz ama...' diyorlar. Bu konuda MHP'nin AB görüşü ile özdeşleşmiş, hatta onun gerisinde kalmış bir görüntü veriyorlar. Daha henüz birçok konuda olduğu gibi AB süreci ve onun gerekleri konusunda da kendi yönelimini ve kararını verememiş olan, muhtelif açıklamalardan işin esasından dahi bihaber olduğu açıkça görülen CHP ve onun lideri, hangi perspektiften AK Parti hükümetinin performansını değerlendiriyor ve kendi kendini öğretmen olarak tayin edip karne verme hakkını kendinde görüyor? Önce CHP ve liderinin AB konusundaki bilgi derecesinin ve görüşlerinin saptanması gerekir. Bu konuda da kendilerine yardımcı olmaya hazırız."

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci görevine atanmasından bu yana geçen sürede yapılan çalışmaları içeren notu Kılıçdaroğlu'na göndereceklerini anlatan Bağış, bu raporun objektif bir gözle incelenmesi durumunda, Türkiye'nin AB ilişkilerindeki performansını başarısız olarak nitelendirmenin haksızlık olacağının görüleceğini dile getirdi.

AB sürecinin hükümetin tek başına, kendi çabasıyla gerçekleştireceği bir süreç olmadığını bildiren Bağış, "Bireysel olarak, evde sokakta herkesin AB standardı, demokrasi, adalet, hukuk, ekonomik kalkınma, serbest girişim kurallı piyasa zemininde birleşmesine bağlı bir süreçtir. Bu süreçte her kesimden, her sektörden, her siyasi görüşten AB sürecine inanmış samimi katılımcılara ihtiyacımız var. Bu vesileyle, AB sürecimizde bizim yapmadığımız, ama kendisinin eksiklik olarak gördüğü hususlar varsa bunları da bize iletmesini istirham edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"Kullanma ve kullanılma üzerine inşa edilen siyaset tarzını CHP ve Kemal Bey iyi bilir" diyen Bağış, kendilerinin demokrasi ve özgürlükler için, milletin daha çağdaş standartlara ulaşması için en önemli aracın AB olduğunu zaten beyan ettiklerini belirtti.

Bağış, şöyle devam etti:

"Ama şundan dolayı çok mutluyum... Bizim fişi çekme ifademiz Kemal Bey'in hükümetimizin AB sürecinde diklenmeden dik duran yaklaşımını anlaması için vesile olmuş. Gerektiği takdirde AB'ye ihtiyacımız yok mesajını verebilecek noktaya geldiğimizi Kemal Bey de kabul etmiş. Gizli gündemden bahsediyor. Biz 8 yıldır iktidardayız. 8 yılda gizli gündem mi kalır. Her şey ortada. Bizim bütün gündemimiz özgürlükler ve demokrasi. Biz 8 yılda bunu ispat ettik, ama CHP 80 yılda ortaya yağ ve mazot kuyruklarından başka bir gündem koyamadı.

İnsan şunu sormadan da edemiyor... Acaba Avrupa Birliği gizli gündemleri açığa çıkaracak bir araç olduğu için mi CHP bu sürece şüpheyle bakıyor? Merak etmesin onların gizli gündeminin açığa çıkması için Avrupa Birliği'nden korkmasına gerek yok. Zaten çalışma arkadaşlarının ağzında bakla ıslanmıyor. Bilinçaltlarındaki düşünceleri hemen açığa çıkarıyorlar. En iyisi gelsin kongre sürecine giden süreçteki cesaretini bu kez demokrasi ve özgürlükler konusunda göstersin.

Yanlış kılavuzlar tarafından yönlendirildiğini AB sürecine verilen destek oranından da görüyoruz. Su anda Türk halkının AB üyeliğine olan desteği, son yaptırdığımız anketlerde yüzde 65 civarında. Onların anketleri daha doğru da olabilir. Önemli olan eğer onlarınki doğruysa, halk AB sürecini desteklemiyor deyip demokrasi ve özgürlükleri ret mi edecekler, yoksa bunlara daha fazla sarılıp AB heyecanını artırmaya mı çalışacaklar?"

A.A.