Göl suyundaki doğal değişim nedeniyle bu süreçte göle girilmemesi, göl suyunun içme ve kullanma suyu olarak kullanılmaması ve hayvanlara içirilmemesinin sağlık açısından önem arz ettiği, gölden avlanan balıkların tüketilmesinde ise olumsuz bir durumun söz konusu olmadığı kaydedildi. 
     Aydın Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, geçen ay yaşanan hava sıcaklıklarındaki ani artışla Bafa Gölü'nde fiziksel bir değişimin bilimsel ve teknik açıdan araştırılması için Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş'un oluruyla Aydın İl Çevre ve Orman Müdür Vekili başkanlığında, Adnan Menderes Üniversitesinin ilgili fakülteleriyle DSİ 21. Bölge Müdürlüğü ve İl Çevre ve Orman Müdürlüğünden ikişer kişiden oluşturulan bir komisyon kurulduğu belirtildi. 
     Komisyonun yaptığı incelemeler ile göl ve göle bağlantılı kanallar üzerinden alınan su örneklerinin yapılan laboratuvar incelemeleri sonucunda, gölün bulanık ve ''kıvamlı bezelye çorbası''na benzer görünüme sahip olmasına yol açan etkenin, bir bitkisel organizma türü olan mavi-yeşil alglerden kaynaklandığının tespit edildiğinin kaydedildiği açıklamada, ''Su örneklerinin incelenmesinde, suda bulunan fitoplanktonun yüzde 98'inin 'Nodulariaspumigena' denilen mavi-yeşil algden ibaret olduğu gözlemlenmiştir'' bilgisine yer verildi. 
     
     -''BALIK ÖLÜMLERİ ARTABİLİR''- 
     
     Göldeki oksijeni tüketerek canlı yaşamını tehdit eden bu alglerin artışında, su sıcaklığı, ışık yoğunluğu, besin tuzlarının konsantrasyonunun etkili olduğunu ve bu nedenle alglerin hangi dönemde ne kadar artacağının yıldan yıla bu faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterdiğinin ifade edildiği açıklamada, literatürde, gölden alınan sediment örneklerinde yapılan araştırmalar sonucunda gölde M.Ö dönemlere kadar uzanan dönemde, doğal döngü içerisinde bu tür olayların yaşandığının tespit edildiği bildirildi. 
     Açıklamada, iklim koşulları dikkate alındığında bundan sonraki yakın süreçte, şiddetli rüzgarlar, ani ve uzun süreli hava sıcaklığı düşüşleri gerçekleşmediği takdirde, gölde su sıcaklığının giderek artışına paralel olarak, bu olumsuz durumun artış göstermesinin beklendiği belirtilerek, şunlar kaydedildi: 
     ''Bu sıcaklık tabakalaşmasının bir sonucu olarak göl içinde ve tabanında ölen bütün canlılar ve göle dışarıdan karışan organik maddelerin parçalanma ve ayrışmaları sonucunda göl tabanından itibaren yaklaşık 3 metre derinliğe kadar sudaki tüm oksijenin yok olması ve bu durumun eylül ayı ortalarına kadar sürmesi muhtemeldir. Bu durum toplu balık ölümlerinin görülmesi beklentisini artırmaktadır.'' 
     
     -''SUYU KULLANMAYIN, AVLANAN BALIKLAR TÜKETİLEBİLİR''- 
     
     Bafa Gölü'nde yaşanan durumun her ne kadar doğal bir olay olsa da ortamdaki canlı hayatını olumsuz etkilediğinden, olma sıklığı ne kadar azaltılabilirse, su ortamındaki canlı hayatının daha uzun süre korunabileceğine de işaret edilen açıklamada, göl suyunun kullanımının ve gölden avcılık yapılmasının insan sağlığına etkileri konusunda da şu uyarılarda bulunuldu: 
     ''Bu şekilde yüksek oranda nodularia toksinlerinin Bafa Gölü'nde bulunmasının, suyu kullananlar ve suda yüzenler için alerjik reaksiyonlara, deride döküntü ve kaşıntıya ve sindirim sisteminde bozukluklara neden olabileceği ihtimali nedeniyle önlem olarak yöre halkının göle girmemesi, suyu içme, yıkama suyu veya kullanma suyu olarak kullanmaması ve hayvanlarına içirmemeleri önem arz etmektedir. 
     Yapılan bilimsel çalışmalarda bu organizmaları tüketen balıklarda ölüme rastlanılmamıştır. Bu bağlamda gölden avlanan balıkların tüketilmesinde olumsuz bir durum söz konusu değildir.''