Geçtiğimiz hafta ilimiz iki lideri ağırladı.

Başbakan sayın Ahmet Davutoğlu ve MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli.

Bahçeli pazar günü geldi.

O gün aynı zamanda “Anneler günüydü.”

Miting alanındaki kalabalık tatmin edici değildi.

MHP mitingden umduğunu bulamadı.

Mitinge gelenlerde aynı durumdaydı.

Onlarda beklentisine cevap bulamadı.

Bu kadarını söylemek yeterlidir sanırım.

MHP ilimizde iyi performans göstermemektedir.

20011 seçimlerinde aldıkları oy oranını korumaları zor.

Yerel seçimlerde MHP’ye oy veren seçmen, bu seçimde kararını gözden geçirecek gibi.

Genel Başkanın ve mitingin MHP’ye faydası olmadı diyebiliriz.

7 Hazirana kadar değişim olur mu ?

Bunu bilmiyoruz.

Bekleyip göreceğiz.

Daha zaman var.

Sayın Davutoğlu Aydın’a, Perşembe günü Muğla mitinginden sonra geldi.

Miting alanına gelişi yaklaşık bir buçuk saat gecikti.

Davutoğlu, Başbakan olması hasebiyle Aydın’a eli boş gelmedi.

Önümüzdeki süreçte Aydın’a yapılacak yatırımlarla geldi.

Bunların başında Antalya’ya uzanan “Otoban ve Hızlı Tren” ,

İncir üreticisi için ihracat teşvikinin verilmesi vardı.

Cumhuriyet dönemi iktidarları tarafından ilk defa bir hükümet, incir üreticisinin elinden tutuyor desek abartmış olmayız.

Yine “Hava limanı, Didim Milas hava alanı yolunun duble yol olarak”  yapımı da vardı.

Vaatlerin değişik alanlardan olması ve özellikle ulaşım yatırımları dikkate alındığında Aydın için kapsamlı bir kalkınma öngörüldüğü anlaşılıyor.

Bu güne kadar vatandaşa vadettiklerini yaptığı dikkate alındığında ilimizde, önümüzdeki 4 yılda büyük hamleler yapılacak demektir.

Davutoğlu’nun Rahmetli Başvekil A.Adnan MENDERES vurgusu, miting gününün 14 Mayıs’ta (DP:iktidara geldiği gün) yapılması ve “Milli irade” ye verdiği öneme bağlamak daha doğru olur.

Kurulduğu günden beri AK Parti “Milli İrade” konusunda hassas davranmaktadır.

Türkiye geçmiş, MENDERES - ÖZAL dönemlerinde yerli “Vesayetçilere” karşı direnirken AK Parti dönemleri, “Hem yerli, hem Küresel vesayetçilere” karşı direnmektedir.

On iki yıllık iktidar dönemleri, yaptıkları yatırımların yanı sıra, bu vesayetçilerin kuşatmasını kırmakla geçti diyebiliriz.

Bu bakımdan sayın Başbakanın “Milli İrade” vurgusu küçümsenmemeli, MENDERES vurgusu doğru okunmalıdır.

Aydın’a gelip de “Yeter söz milletindir” diyen hareketin liderinden bahsetmemek abestir.

Bazı insanlarımız Menderes vurgusunu abartılı bularak şöyle diyorlar;

“Kardeşim Menderes diyorsunuz ama, Menderes’in köyünde bile onun asılmasına zemin hazırlayan CHP çıkıyor”

Bütün bunlar oldu diye “Milli İrade” taraftarlarının Rahmetli MENDERES’in mücadelesinden bahsetmemesi doğru olur mu?

Elbette olmaz!

MENDERES ve DP’nin mücadelesi siyasi tarihimizdeki önemini hep koruyacaktır.

Bazı zamanlar seçmen eğilimleri değişebilir.

Bazen yaşananlar unutulabilir.

Seçmenin itibar ettiği aktörler insanların kafasını karıştırabilir.

Ama hakikat hep orada duracak ve arayanların bulmasını bekleyecektir.

Bana göre bugün Aydın’lı seçmenin kafası karışıktır.

Buna rağmen, inanıyorum ki; “Milli İrade”den yanadır.

Seçmenin kafası kimi zaman “Yaşam tarzı”, kimi zaman “Ayrılıkçı terör” sebebiyle karışmıştır.

Bu kafa karışıklığının bittiği günler elbette gelecektir.

Sorun doğru tarif edilir ve insanlara “İtimat” telkin edilirse “Korkular ve kaygılar” aşılacaktır.

Bakalım sandıktan 20 gün sonra ne çıkacak?

Aydın’da seçmen nasıl karar verecek ve ne diyecek?

Bekleyip göreceğiz.