Sayıları çok azda olsa bu şehir için kafa yoran her kesimden herkesin ortak görüşü;

AYDIN'IN İÇİNDE BULUNDUĞU DURUMDUR.

Duran hocam; çok güzel yazmış KÜME DÜŞEN SADECE AYDIN SPOR DEĞİL, AYDIN'IN KENDİSİDİR.

Yine Ali İhsan abimizin yazısı da Aydın'ın içinde bulunduğu durumla ilgilidir.

Bu köşe yazarı arkadaşlarımızın tespit ve teşhislerinin altına imza atmamak mümkün değil.

Ancak; içinde bulunulan durumun tek sorumlusu konusunda ki görüşlerine katılmıyorum.

Bu şehirde yapılan en büyük yanlışlardan biri; AYDIN HALKINI TANIMAMAK.

Ö. ÇERÇİOĞLU'nu hedef alarak yapılan muhalefet bu şehirde karşılık bulmuyor.

Aksine; Sn. Başkanın  reklamı yapılıyor.

Niye mi?

Büyükşehir'in en temel sloganı ne?

-HALK İSTER, BÜYÜKŞEHİR YAPAR.

Siz hiç halkın ağzından;

-Trafik sorunu nasıl çözülecek?

-Hava kirliliği ne olacak?

-Söz verilen alt geçitler, stadyum, baraj niçin yapılmıyor?

-Efeler ile kavga yüzünden; 2 yıldır eski garaj yeri ve eski nikâh salonun yeri virane gibi niçin bekliyor?

-Ilıcabaşı kentsel dönüşümü ne oldu?

Buna benzer şehir ile ilgili, söz verilenlerle ilgili bir kelime duydunuz mu?

Duymazsınız. Halk bu konularla hiç ilgilenmiyor.

Patates, pide, fide dağıtımından memnun.

Bu şehirde nabza göre şerbet veriliyor.

Halk ne ile yetiniyorsa o yapılıyor.

Burada yaşayanlar ; çok büyük atılım yapan illeri Kayseri, Konya, Gaziantep gibi şehirleri örnek almamışlar.

Zaten tren kaçmış.

Hadi, bu illeri geçtik.

Aynı gün büyük şehir olduğumuz; Denizli, Balıkesir, Ordu, Manisa gibi illerdeki gelişmeler bile örnek alınmıyor.

Yerel yönetim kısmı böylede,

Genel farklı mı?

Muhalefet yapanlar, sadece başkanın ismi üzerinden muhalefet yapıyor.

Gelişen ve modern kentleşmesini sürdüren kentler ile Aydın'ı karşılaştıran,

Büyük şehir nasıl olmalı, halka anlatan, var mı?

Yok. Gerçi anlatsan dinleyecek var mı?

O da belli değil.

Halkımız bunları anlatacaklardan da;

İş, torpil, tayin istiyor.

Ben bizzat 2 yıl; Merkez ve daha sonra Efeler ilçede; AYDIN İÇİN bir şey isteyeni görmedim.

Bundan dolayı; sadece sorumluları, yönetenleri suçlayarak, sorunları çözemeyiz.

Yöneticileri, yönlendiren yönetilenlerdir.

Bu bilimsel bir gerçektir.

Yönetilenleri iyi okuyup, bu yönde çalışmalar yapmadığımız sürece, yöneticileri suçlayarak sadece onların reklamını yaparız.

Bir arpa boyu da yol alamayız.

HALK İSTEMEZ,

HİÇ KİMSE DE HİÇ BİR ŞEY YAPMAZ.