Vali yardımcısına hastane ziyaretinde saldırı girişiminde bulunan, Uludere kaymakamını darp edenlerin asıl amacı ise devleti zaafa uğratmak.

Uludere’de 35 kaçakçının hayatını kaybetmesinin ardından yaşanan gelişmeler tartışılmaya devam ediyor. Uludere Kaymakamı Naif Yavuz’un linç girişiminden duyarlı vatandaşlar sayesinde son anda kurtulmasının öncesinde Şırnak Vali Yardımcısı’nın da hastane ziyaretinde saldırı girişimine maruz kaldığı öğrenildi. Acılı aileleri hastanede ziyaret ederek başsağlığı dilemek isteyen Şırnak Vali Yardımcısı’nın saldırı girişiminden son anda kurtulduğu belirtildi.

ORTAMDAN NEMALANMAK İSTEDİLER

Bugün Gazetesinin haberine göre; olay sonrasında devletin ağır davranması, bölgeye geç gidilmesi ve özür dilenmemesi gibi gerekçeler provokatörlerin işine yaradı. Şırnak halkının, geçtiğimiz ekim ayında kenti karıştırmayı amaçlayan PKK yandaşlarını sopa ve süpürgelerle çarşıdan kovalaması sonrasında provokatörler, Uludere olayı ile yine karışıklık çıkarmak istedi. Gergin zemini PKK propagandasına dönüştürmek isteyen provokatörlerin, cenazeler sırasında acılı ailelere danışmadan tabutların üzerine sözde PKK bayrağının renklerini simgeleyen bezler koydurduğu belirtildi. Başsağlığı ziyareti için bölgeye ve hastaneye giden devlet görevlilerinin linç girişimin altındada ‘devleti zaafauğratmak’ için kirli planlar olduğu deşifre ederken, linç girişiminden duyarlı vatandaşlar sayesinde kurtulan Kaymakam Yavuz da olayın tamamen provokatörlerin işi olduğunu söyledi.

Kendisinin cenaze evinde bir saat kaldığını, ailelerle birlikte dua ettiğini belirten Yavuz, bu süre zarfında bir şey olmamışken daha sonra provokasyonların başlamasının manidar olduğunu vurguladı. Yavuz, “Ben bir saat içeride kaldım. Vatandaşlar beni bağrına bastı. Cenaze yakınlarından tek bir söz dahi işitmedim.Hatta, cenaze sahiplerinden bana bir haber geldi; ‘Kaymakama yapılan bu saldırı, bir önceki saldırıdan daha çok bizi rencide etmiştir. Çok daha üzmüştür’ diye. Cenaze sahipleri beni aradılar. Üzüntülerini dile getirdiler. Onlar ve bölgehalkı beni provokatörlerin elinden kurtardı. Vatandaşların bağrına basması başkalarını rahatsız etmiştir. Bana vuranların hiçbiri Uludereli değildir.Dışarıdan gelen provokatörlerdir” dedi. Cenazelerin kendi cenazesi olduğunu ve iki gündür onların acısı yüzünden uyuyamadığını belirten Naif Yavuz, yaşanan provokasyonu da bölge halkına mâl etmenin yanlış olduğunu, bu işin huzur bozmaya çalışan bir avuç grubun işiolduğunu söyledi. KaymakamNaif Yavuz, “Cumhuriyet savcılığınca araştırılıyor. Basına çıkıp devlet nerede diye haykıranlar devletin oraya gitmesini hazmedemiyor. Kimseye kırgın değilim.Hatta bölge halkına müteşekkirim. Bölge halkı beni bağrına basmıştır.Onlar beni provokatörlerin elinden kurtardı” diye konuştu.

ULUDERE’DEN GİTMEYECEĞİM

 “Cenaze sahiplerine göstermiş oldukları metanetten, insanlıklarından ötürü” teşekkür ettiğini belirten Uludere Kaymakamı Yavuz, “Şahsım adına şükranlarımı arz ediyorum. Büyüklük gösterip bağırlarına basmışlardır bizleri” dedi. Yavuz, “Onlarla oturup ağladım. Eşimle birlikte ağladım. Bütün Uludere bizi çok iyi bilir. Sağlık açısından Allah’ıma çok şükür istediklerine ulaşamadılar. Çok iyiyim. Allah çocuklarıma bağışlamış. Bu olay nedeniyle başkabir yere tayinimsöz konusuolduama kabul etmedim. Uludere’deki hizmetlerimizi tamamlayıp öyle ayrılacağım. İkinci yılıma girmek üzereyim” diye konuştu.

‘O çocukların hepsi ile fotoğrafım var’

Değişik yerlerden provokatörlerin geldiği haberlerini aldıklarını vurgulan Kaymakam Naif Yavuz “Vatandaşımız zaten mağdur, herhangi bir olay olduğunda mağdur olacak olan yine cenaze sahipleri, yine suçsuz olan insanlar. Bu vesileyle bakanlarımızın beraber buraya gelmesinin uygun olmadığını düşündük ve oradaki insanlarla, bir grup ileri gelenleriyle konuşarak o insanları alıp başka bir yerde sayın bakanlarımızla görüştürmek istedik. Ailelerin ileri gelenleri bunu kabul ettiler. Bize öncülük ettiler. ‘Sayın Kaymakamım buyurun gidelim’ dediler” ifadesini kullandı.

BENİ ÇOK İYİ TANIYORLAR

Bu durumun bazılarını rahatsız ettiğini, basının yanında bağıranlar olduğunu, kendisini arayıp “Sakın buraya gelmeyin, burada işiniz yok” denildiğini belirten Kaymakam Yavuz, “Ben onlara da söyledim, ‘Bu cenaze benim cenazemdir’. Benim cenazeme hiç kimse ‘gelme’ veya ‘şu saatte gel veya gelme’ deme haddine ve hakkına sahip değildir. Ben isteğim cenazeme, istediğim zaman giderim. Çünkü o benim evladım. O çocukların hepsi ile fotoğrafım vardır. Aileleriyle hepsini tanıyorum. Onlar da beni çok iyi tanıyor” dedi.

Halkı kendim gibi görmüşüm

Yaptıkları hizmetlerin belli olduğunu dile getiren Naif Yavuz, tüm hizmetlerin, gençlerin daha kaliteli eğitim görmeleri için oluğunu, Uludere’deki okulların, fiziki olarak Türkiye standartlarının üstünde olduğunu ifade etti. Yavuz, son bir yıldır Uludere’de en ufak bir toplumsal olayın gerçekleşmediğine işaret ederek şunları söyledi:

ÇÜNKÜ BEN DE MUŞLU’YUM

“Bizim kim olduğumuzu çok iyi biliyorlar. Uludere’ye 20 milyon liralık hizmet gelmiştir. Uludere halkını ve çocuklarını kendim gibi görmüşüm. Çünkü ben Muşlu’yum. Muş’un köylerinde okumuşum.4 kilometre yolu yürümenin ne demek olduğunu çok iyi bilen bir insanım. Buna katlanmasınlar diye her köye bir öğretmen lojmanı yaptık. ‘Öğretmenlerimiz bizim gençlerimize sahip çıksın, orada kalsın’ diye.Valimiz Vahdettin Özkan’ın büyük katkısıyla mobilyasına varana kadar biz temin ediyoruz. Çok şükür şu anda öğretmenlerimiz oraya yerleşmeye başladı.”