“Kürt vatandaşlarımın anneleri, aydınlar, yazarlar, sivil toplum örgütleri bu kanlı piyasa karşısında sesini yükseltsin. nasıl kirli bir oyunun, bir ticaretin yürütüldüğünü artık fark edin. Susmak onaylamaktır” dedi. Erdoğan, dün basın yayın kuruluşlarının sahipleri ve genel yayın yönetmenleriyle toplantının ardından şu açıklamayı yaptı:
 
CHP fırsatçılık yapıyor
 
CHP Genel Başkanı, saldırıdan dolayı doğrudan hükümeti sorumlu tutmak gibi bir kolaycılığın içerisine girmiştir. Dahası hükümeti istifaya çağırarak adeta terör örgütüne paye vermek, cesaretlendirmek, yüreklendirmek gibi son derece yanlış bir yola girmiştir. 12 Eylül halkoylamasının sonuçları ortadayken, 12 Haziran seçimlerinin üzerinden henüz 4 ay geçmişken hükümeti istifaya davet etmek, en hafif deyimiyle fırsatçılıktır.
 
MHP ateşe körükle gidiyor
 
MHP, aynı şekilde bildik söylemini, tahrik edici ve istismarcı üslubunu bir kez daha sergilemiş, yangına körükle gitme politikasını tekrar etmiştir. 
 
BDP  kanla arasına mesafe koymalı
 
BDP, özgür, demokratik, barış eksenli bir siyaset değil vesayet altında siyaset yürüttüğünü bir kez daha sergilemiştir. BDP’nin açıklaması, samimiyetten uzak olduğu kadar ölmeye ve öldürmeye programlanmış canileri teşvik eder mahiyettedir. Durumun bir savaş olduğunu ifade etmesi, ne denli farklı bir kabule, farklı bir kulvara girdiğinin de açık ve net tespitidir. BDP, artık gözünü kan bürümüş terör örgütü ile arasına mesafe koymalı, terörü açık ve net şekilde lanetlemeli ve barış için huzur için kardeşlik için siyasi mücadele vermelidir. Kanla arasına mesafe koyamayanlar, ellerindeki yüzlerindeki o kan lekesini ebediyen temizleyemezler, temizleyemeyeceklerdir.
 
Haksızlığa susan dilsiz şeytandır
 
Terör örgütü intihar ediyor, kendisi biterken, kendi militanlarını da dağa intihara gönderiyor. Artık Kürt vatandaşlarımın anneleri, aydınlar, yazarlar, sivil toplum örgütleri bu kanlı piyasa karşısında sesini yükseltsin. Nasıl kanlı bir oyun oynandığını, kan üzerinden nasıl bir istismar siyaseti yürütüldüğünü lütfen artık görün. Dağdaki militanların aklını, vicdanını, izanını yitirmiş, ölmeye ve öldürmeye programlanmış robotlara dönüştürüldüğünü artık görün. Sizin çocuklarınız kullanılarak nasıl kirli bir oyunun, bir ticaretin yürütüldüğünü artık fark edin. Susmak onaylamaktır. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.
 
Harekât neticenin adıdır
 
(Kara harekâtının ne kadar süreceğine ilişkin) Müsaade ederseniz detaylara girmeyelim. Detaylar konusunda şu anda bu harekât netice almanın bir adıdır. Onun için başlatılmıştır. Hedefimiz bu operasyonla belirlenen koordinatlarda ilk adımı atmak ve neticeye yönelik burada ne elde edebiliriz bunu görmektir.
 
Peşmergeyle işimiz var
 
(Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nden beklenti) Sayın Barzani’yle de görüştük. Kendileri aradılar ve Neçirvan Barzani’nin de buraya gelmesini özellikle kendisinden rica ettim. ‘Sizlerle de oturup bu süreci beraber değerlendirmemiz gerekiyor çünkü peşmergelerle birlikte yapmamız gereken işler var’ dedik. Bu süreç Türkiye’ye karşı sadece yapılmış bir terör eylemi süreci değildir, yaklaşık 30 sene oldu. Bu aynı zamanda Türk-Kürt kardeşliğine dayalı da bir eylemdir. Bunu birlikte aşmamız, başarmamız gerekiyor. Herhalükârda Türkiye Cumhuriyeti olarak bu kararlılığımızı ortaya koyuyoruz, koyacağız.
 
Obama ile görüştüm
 
(Irak’ın kuzeyinde tampon bölge) Bunlar üzerinde durulması yanlış şeyler. Ben birliktelikten bahsediyorum. Irak’la beraber, müşterek yürütülmesi gereken bir operasyon, harekâttan bahsediyorum. Daha önce biliyorsunuz, bizim kurulmuş olan 3’lü mekanizmalarımız var. Bunların hepsinin devrede olması gerekiyor. Şu anda zaten bu konu da devrededir. Sayın Obama’yla da geç saatte yaptığımız görüşmede bunları konuştuk. BM’de yaptığımız görüşmede 3’lü mekanizmayı çalıştırma hususunda burada herhangi bir farklı durum sözkonusu değil. 3’lü mekanizma çalışmaktadır. 
 
Türkiye’nin gücünü hazmedemiyorlar
 
(Türkiye düşmanları) Türkiye son 9 yıl içinde gerek ileri demokrasi, gerek ekonomide çok farklı bir süreci yakaladı. Bu gelişmeler belli çevreleri içeride ve dışarıda rahatsız etmekte. Türkiye’nin şu anda elde bulundurduğu pozisyonu hazmedemeyen çevreler var. Bunları isimlendirmenin şu anda hiçbir anlamı yok. Türkiye’nin böyle bir güç devşirmesini hazmedemeyenler acaba içerde ne yapabiliriz, nasıl parçalayabiliriz, böyle bir gayretin içine giriyorlar.
 
Tavrımız farklı olacak
 
Fakat ne yazık ki Avrupalı dostlarımız terör örgütünün önde gelenlerini kendi ülkelerinde hala barındırıyorlar. Bunları biz hükümet başkanlarına devlet başkanlarına da söylediğimiz halde beklediğimiz neticeleri ne yazık ki bugüne kadar alamadık. Ama bundan sonraki tavırlarımız bu konularda çok daha farklı olacaktır.                  
 
Propaganda terörün oksijenidir
 
 Başbakan Erdoğan, basın yayın kuruluşları sahipleri ve yayın yönetmenlerine yaptığı konuşmada terörün propagandasının yapılmamasını istediğini belirterek, şunları söyledi: “Bugün toplantıda ifade ettim, IRA terörü farklı bir zeminde, farklı anlayışla yürütülmüş bir terördür ve bu terör karşısında İngiltere eski Başbakanı Thatcher ‘Propaganda, terörün oksijenidir’ ifadesini kulanmıştır. Fakat terör ortak paydasında, propagandanın ne denli önemli olduğunu ifade etmesi bakımından ‘oksijen’ ifadesinin kullanılması çok çok önemli. Terör örgütü, 3 kişinin, 5 kişinin katledilmesinden ziyade tüm Türkiye’ye, tüm dünyaya korku salmak gibi bir gayenin içinde. Medyanın, terörün bu hedeflerine hizmet etmemesi, bilerek ya da bilmeyerek terörün propagandasını yapmaması hususunu birlikte değerlendirdik. Elbette bir müdahale arzusu içinde asla değiliz. Bir reyting ve tiraj kaygısı içinde olayları abartarak vermek, burada bir rekabete girmek, topluma korku pompalamanın dışında bir amaca hizmet etmez. Çatışma dili, savaş dili, tahrik edici, kin ve öfke duygularını körükleyici üslup, bu ülkenin birliğine hizmet etmez. Bu ve benzeri konuları toplantıda etraflıca ele aldık. Medyamız, bu meselede gerçekten duyarlı bir tutum sergiledi, sergiliyor. Biz bu duyarlılığın daha da artırılması için önerilerimizi paylaştık.”