ZONGULDAK"ta, 10 yaşındayken trenden düşerek iki bacağını da kaybeden 47 yaşındaki Sevim Sarısoy, 7 yıl önce eşinden boşandıktan sonra tek başına bakımını üstlendiği 9 yaşındaki oğlu Emre"yi okutabilmek için mücadele veriyor.

Oturduğu prefabrik evde ellerinin üzerinde emekleyerek oğlunu okula hazırlayan Sarısoy, en büyük idealinin onu üniversiteye göndermek olduğunu söyledi. 3 ayda bir aldığı 750 TL engelli maaşıyla geçinmeye çalıştıklarını belirten Sarısoy, “Hiç olmazsa bir tekerlekli sandalye verilsin” dedi.

Sevim Sarısoy, 10 yaşındayken bindiği trenden, Zonguldak Tren İstasyonu"na yaklaşırken seyir halindeyken inmek isteyince düştü. Sarısoy"un trenin altında kalan sağ bacağı diz üzerinden koptu, kopma noktasına gelen diğer bacağı da aynı yerden ameliyatla kesildi. 2 bacağını da kaybeden Sarısoy, 1997"de evlendiği Adem Sürücü ile 5 yıl süren evliliğini şiddetli geçimsizlik nedeniyle bitirdi. Eşinden boşanan Sarısoy, oğlunun bakımını da 2 yaşından itibaren tek başına üstlendi.

ENGELLİ MAAŞI İLE YAŞAM SAVAŞI

Bir yardım derneğinin Tepebaşı Mahallesi"nde yaptırdığı 2 odalı prefabrik eve yerleşen Sarısoy, 3 ayda bir aldığı 750 TL"lik engelli maaşı ile geçimini sağlarken, Tepebaşı İlköğretim Okulu 2"nci sınıf öğrencisi olan oğlunu da okutabilmek için mücadele veriyor. Ellerinin üzerinde emekleyerek oğlunun kahvaltısını, yemeğini hazırlayan Sarısoy, kıyafetlerini giymesinde, ödevlerini yapmasında yardımcı oluyor. Her sabah öperek oğlunu okuluna gönderen Sarısoy, en büyük idealinin oğlunu üniversiteye göndermek ve başarılı bir birey olarak topluma kazandırmak olduğunu söyledi. Boşandıktan sonra büyük zorluklarla karşılaştığını söyleyen Sarısoy, oğlu dünyaya geldikten sonra farklı bir hayatın içine girdiğini, onu yaşatmak için bütün zorlukları aştığını anlattı. Sarısoy, şöyle konuştu:

“En büyük idealim oğlumun üniversiteye gittiğini görmek. Onu başarılı biri olarak topluma kazandırmak istiyorum. Bütün mücadelem bu. Bacaklarım olmamasına rağmen, her sabah erkenden kalkıp büyük bir keyifle oğlumu okula hazırlıyorum. Ödevlerinde de elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Oğlum benim yaşama kaynağım.”

Bacaklarını kaybettikten sonra Ankara"daki bir hastanede protez bacak taktırmak için girişimde bulunduğunu, ancak bunun için çok büyük mücadele vermek ve zaman ayırmak gerektiğini belirten Sarısoy, “Ben protezi kullanmak istemiştim, ayağa kalkmak istemiştim. Ama 1-2 yıl sürekli hastaneye gitmem, eğitimler almam gerekiyordu. Çocuğum var. Sadece kendimi düşünmem lazımdı o zaman. Çocuğumu başkasına vermem lazımdı. Çünkü kolay bir şey değil. Adım atmasını, dengede kalmayı öğreniyorsun. Protezleri takması çıkarması var. Takıldığı zaman 4-5 yıl uğraşsaydım ve bana destek verilseydi en azından şimdi ayakta durabilirdim. Ama hem ailemden, hem de eşimden bu konuda bir destek görmedim. Çocuğumu da kimseye veremedim” diye konuştu.

"HİÇ OLMAZSA BİR TEKERLEKLİ SANDELYE VERİLSİN"

1994 yılında annesini yüksek tansiyondan kaybettiğini söyleyen Sarısoy, “Annemi kaybettiğim için Anneler Günü benim için buruk geçecek. Ama oğlum var. Onu okutup, hayata hazırlamak istiyorum” dedi.

Aldığı maaşın evin ve oğlunun okul masrafları için yeterli olmadığını söyleyen Sarısoy, kendisine hiç olmazsa bir tekerlekli sandalye verilmesini istediğini söyledi.

DHA