Prof.Dr. Mübeccel Kıray Hocamızın,"Sosyoloji Ders Notları" adlı eserinde, insan ile doğada var olan diğer canlılar arasında 2 fark bulunduğu yazılıdır:

1-İnsan, alet üretir, 2-İnsan simge üretir.

İnsanın alet yapması, en basit tanımıyla, boyunun yetişmediği anda eline aldığı sırıkla ağaçtaki meyveye ulaşmasıdır, tekerleğin icadıdır, motorun keşfidir. Başka bir deyişle, organik enerjisine inorganik enerjiyi eklemesidir. İnsanın simge üretmesi, bir bakıma 'soyut'un yaşama hakim olmasıdır: İnsan, lisanı icat ederek, eskiden doğada gördüğü resmi tarifle anlaşmaya, iletişim kurmaya çalışmış, böylelikle "somut" olanı "soyut"a dönüştürmüştür.

Trafikteki ışıklar bir başka örneğimizi oluşturur. Yazılı edebiyat böylece ortaya çıkmıştır. Yaşadıkları dönemin koşullarına göre her insan topluluğu kendince bir dil, bir "lisan" üretmiştir, iletişim dünyası kurmuştur. Böylelikle başka insanlarla ve doğa ile temasını sağlıklı ya da sağlıksız sürdüregelmiştir. Kim bilir kaç milyar ışık yılı bir zaman diliminin kapsıyor yaşayageldiğimiz...

Kim bilir kaç trilyon ışık hızı bir mekandır içinde yaşadığımız... Nanoteknoloji tabirleriyle ne kadar gülünç olacağımız ortada. Fizik alimlerinin kullandığı terminoloji  karşısında aklımızın acizliği de hepimizin malumu... Hadi, okyanusta bir damla diyelim, anlaşalım. Şunun şurası, insanlık tarihinin "damla" kimliğinde bilebildiklerimizin matematik ifadesi daha 10-15 bin yıllarda.... Genel olarak bilinen tarih ise 2 bin kadar yıl.

Coğrafya itibariyle "DOĞU" dillerinin eserleri elbette "BATI" tarihinden daha az değerli değil, belki de daha bir yön verici. Batı dediğimiz Avrupa coğrafyası ve yaklaşık bilinen tarihine baktığımızda, kelimelerin köken bilimi karşımıza bir Latince gerçeği çıkarıyor. Günümüz Batı dillerinde yaşayan çoğu sözcüğün Latince'den şekillendiğine tanık oluyoruz. Aşk sözcüğü de bunlardan biri... Amor,Amare,Amavi sözcüklerini işaret ediyor sözlükler... Amare'den, sevmek'ten doğurmuşuz bir çok sözcüğü; Amour, demişiz, Amore demişiz, Amatör demişiz. Öyle ya,"Profesyonel" şekliyle dilimizde yer vermişiz "Amatör" yazdığımız kelimenin karşıtına. Severek, aşkla yapılanın karşıtı, meslek gereği yapılan olmuş. İnsanın simge üretme özelliği ortaya çıkmış, soyutlamış ya insan "aşk"ı üretmiş! Kimya bilimcileri ne der bilmem ama sanırım soyutlamış da soyutlamış, Anton Çehov'un,"İnsan Denen Garip Hayvan"ı... 

Amantes amentes demiş, Aşık olmak deliliktir demekmiş. Amor est vitae essentia demiş, aşk,hayatın özüdür demekmiş.Amor omnia vincit demiş, aşk her güçlüğü yener demekmiş. Bir de şart koşmuş Latinler; Si vis amari,ama!  Sevilmek istiyorsan önce sev! Bizdeki Türk Sanat Musikisi eserlerindeki "aşk" ve "sevmek" sözcükleriyle yapılan şarkıları anımsamak da sizin işiniz olsun! Aşk'a dair ne derseniz deyin,insan ve doğa sevgimiz hepimizin olsun.