Aydın Halk Eğitim Merkezi"nde düzenlenen Eğitim-Bir-Sen Aydın Şubesi 3. Olağan Genel Kuruluna Vali Yardımcısı Halil Canavar, AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem, İl Milli Eğitim Müdürü Ertuğrul Dindar, Has Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen, Memur-Sen"e bağlı sendikaların başkan ve yöneticileri ile Eğitim-Bir-Sen Aydın Şubesi delegeleri katıldı. Genel kurulda iki dönemdir Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanlığını yürüten Mehmet Şiirnkaya ve Memur-Sen İl Başkanı Süleyman Alkoç başkanlıklarında hazırlanan 2 liste yeni yönetimi oluşturmak için yarıştı.
Türkiye"de demokrasi için büyük mesafe anlamına gelen önemli bir Anayasa değişikliği yapıldığını anımsatan AK Partili Milletvekili Mehmet Erdem, 12 Eylül Referandumuna destek veren Memur-Sen"e bağlı tüm sendikaların üyelerine teşekkür etti. Türkiye"nin demokrasi yolculuğunda demokrasiyi ileriye götürmek isteyen Adnan Menderes ve Turgut Özal gibi liderlerin ortaya çıktığını belirten Erdem, “Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan"da yüreğini ve hayatını ortaya koyarak büyük bir demokrasi mücadelesini ortaya koymuştur. Milletimizde buna karşılık olarak Başbakan Erdoğan ve AK Parti"ye sahip çıkmıştır. Dünya ve Türkiye"de bir şeyler oluyor. Bunları hep birlikte göreceği ve Türkiye"yi layık olduğu yere el birliği ile taşıyacağız. Bundan sonra kimse Türkiye"yi demokrasi yolculuğunda asla geriye götüremeyecek. Bunda AK Parti kadar ülkenin menfaatleri için çalışan sivil toplum örgütleri ve meslek kuruluşlarımızın da katkısı var. Ülkenin sorunlarını biliyoruz. Birliğe ve beraberliğe ihtiyacımız var. Bölücülüğü ve ayrımcılığı zihinlerinde benimsemiş olanlar bu ülkeyi geleceğe taşıyamazlar. Bu ülkedeki 72 milyonu bir olarak görmek lazım. Miller olarak bunu başaracağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.
Eğitim-Bir-Sen kongresinin tüm eğitim camiasına hayırlı olmasını dileyen Vali Yardımcısı Halil Canavar da, “Ekonomik ve sosyal haklar Anayasa tarafından güvence altına alınmıştır. Bu hakların kazanılmasında sendikalar büyük bir rol oynamıştır. Sendikalar olmasaydı ekonomik ve sosyal haklar olmazdı. Ekonomik ve sosyal hakların olmadığı yerde de sendikal faaliyetler zorunlu hale gelir. 12 Eylül 2010"da yapılan halk oylanmasıyla sendikal haklar bakımından büyük kazanımlar elde edilen önemli bir Anayasa değişikliği gerçekleştirildi. Ben bundan sonraki süreçte ekonomik ve sosyal haklar bakımından Türkiye"nin çağdaş muasır medeniyetler seviyelerine ulaşacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Genel kurulda yapılan konuşmaların ardından mevcut Memur-Sen İl Başkanı Süleyman Alkoç ve mevcut Eğitim-Bir-Sen Aydın Şube Başkanı Mehmet Şirinkaya başkanlığında hazırlanan iki ayrı liste divan başkanlığına sunuldu. Her iki aday listenin de teker teker tanıtılmasının ardından seçimler öncesi Alkoç ve Şirinkaya ile yönetim listesinde yer alan delegeler birlik ve beraberlik mesajı vererek, el ele fotoğraf çektirdi.
Genel kurulun son maddesini oluşturan seçimlerde ise sendikaya üye 150 delegenin tamamı oy kullandı. Yapılan sayım sonuçlarına göre mevcut Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Şirinkaya"nın listesi 62 oy aldı. Kullanılan 1 oyun geçersin sayıldığı seçimlerde delegelerin 87"sinin oyunu alan Memur-Sen İl Başkanı Alkoç başkanlığındaki liste Eğitim-Bir-Sen"in yeni yönetimini oluşturdu.
Süleyman Alkoç başkanlığındaki Eğitim-Bir-Sen Aydın Şubesi"nin yeni yönetimi şu isimlerden oluştu: Bilal Aycan, Göksel Baran, İsmail Yiğit, Sami Yalçın, Nural Çam, A. İhsan İrmek, Muzaffer Arslan, İbrahim Sevinir, Cemal Ağırol, Mustafa Ural, Alaaddin Yalçınkaya, Fatma Aycan, Tevfik Aksoy, Mehmet Öztaş, Mustafa Sarıtosun ve M. Adil Özoylumlu.
Sonuçların açıklanmasının ardından bir teşekkür konuşması yapan Süleyman Alkoç, Mehmet Akif İnan öncülüğünde bir grup eğitim çalışanının 14 Şubat 1992 tarihinde kurdukları Eğitim-Bir-Sen"in 19 yaşına girdiğine dikkat çekerek, “Meselemiz davaya hizmet etmektir. Esasen bu minvalde her şey bizim için bir araçtır. Bu nedenle bu hayatta gerçek bir durak görmediğimiz için nereye vardığımız değil, nasıl yürüdüğümüz mühimdir. Doğru yürüdüğümüzden, yürümeye çalıştığımızdan ve her şeyden önce niyetimizden eminiz. Demokratik ülkelerde her şeyin yerli yerinde olduğu, kurumun hızla geliştiği, çevreye güzel bir etki sağladığı ve çalışanların başarısıyla gözle durumlarda bile başarı çıtasını daha yükseğe taşıyacağına inan bir ekibin ortaya çıkıp aday olması olağan bir durumdur. Bir kurum içinde iktidar olmak ne kadar mühim bir durumsa, muhalefet ikliminin oluşmasına katkı da bulunmak da o kadar önemli ve gereklidir. Kendimizi bu manada zorunlu ve sorumlu hissettiğimiz için aday olduk. Esasında bu dönem zaten sendikamız içerisinde üye olarak kalmayı plan yaparken; ekibimin heyecan ve birikimine rehberlik etme adına bu görevi kabul ettim. Eğitim sendikacılığı bir tek adam işi değil bir ekip işidir. Bu konuda geçmişte yaşadığım sendikal deneyimler bana bunu çok doğru öğretti. Bu yüzden sizden şahsım adına değil ekibim adına görev talep ettim ve bu yılda birlik ve beraberlik içerisinde hedeflere ulaşacağımızı inanıyorum” ifadelerini kullandı.