Olaydan bir gün sonra basına Jandarma Genel Komutanlığı, Bölge ve Alay komutanlıklarının aksine "Olay inceleniyor. İdari soruşturma devam ediyor" yönünde beyanat veren Tümgeneral Doğu Silahçıoğlu ifadeye çağrıldı.
 
Şaibeli asker ölümlerinin yaşandığı 1991-1994 döneminde eski Tunceli İl Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu'nun 'intihar etti' denerek kapatılan dosyasının üzerindeki sır perdesini aralayacak bir gelişme yaşandı.
 
Çillioğlu'nun ölümüne ilişkin "idari soruşturma" yapılmadığı iddia edilirken, Albay Kazım Çillioğlu'nun yeniden açılan soruşturmasını yürüten Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili Özden Doğan, sırasıyla Jandarma Genel Komutanlığı, Jandarma Bölge Komutanlığı, Tunceli Jandarma Alay Komutanlığına yazı yazarak olay tarihinde açılan idari soruşturmanın tutanaklarını istedi. Yapılan yazışmalara verilen yanıtlardan idari soruşturma yapılmadığı sonucuna varılması üzerine, inceleme başlatıldı.
 
OLAYA İLİŞKİN HABERLER İNCELENDİ
 
İdari soruşturmanın "neden açılmadığı", "açıldıysa neden saklandığı" sorusuna yanıt arayan Malatya Özel Yetkili Savcılığı, olayın yaşandığı tarihte çıkan gazeteleri taradı.
 
Olaya ilişkin verilen haberleri inceleyen savcı, 05.02.1994 tarihinde (olaydan bir gün sonra), şimdi emekli olan Kurmay Albay Doğu Silahçıoğlu'nun basına bilgi verdiğini tespit etti.
 
SORUŞTURMA VAR MI YOK MU?
 
Bunun üzerine, "Olay inceleniyor. Olayla ilgili açılan idari soruşturma devam ediyor" yönünde basın beyanat verdiği belirtilen Silahçıoğlu, ifadeye çağrıldı.
 
100'ÜN ÜZERİNDE KİŞİ İFADEYE ÇAĞRILDI
 
Savcı Doğan, olayın yaşandığı tarihte Tunceli'de görev yapan Vali, Emniyet Müdürü, mit görevlisi, askeri personel ile gazetecilerin de aralarında olduğu yaklaşık 100 kişinin bilgisine başvuracak.
 
Türkiye'nin farklı kentlerinde yaşayan ve konuya ilişkin bilgisi olanlardan bazıları Malatya Adliyesi'ne gelerek ifade veriyor.
 
MEZARI AÇILDI
 
Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürütürken 1994 yılında lojmanında ölü bulunduktan sonra dış otopsisi yapılarak "intihar ettiği" sonucuna varılan Kazım Çillioğlu ile ilgili soruşturma dosyası, oğlu Gökhan Çillioğlu'nun müracaatı üzerine yeniden açılmıştı. Gökhan Çillioğlu, 2010 yılı sonunda savcılığa başvurarak babasının suikast sonucu öldürüldüğünü ileri sürmüştü. Ailenin başvurusu üzerine Erzurum'a gönderilen dosyayı inceleyen savcılık, görevsizlik kararı vererek dosyayı Malatya'ya göndermişti.
 
Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, olayın yaşandığı tarihte Tunceli Valisi olan Atıl Üzülgen ile birlikte dönemin cumhuriyet savcısı, kurmay başkanı, jandarma bölük komutanı, Çillioğlu'nun korumaları ve MİT görevlilerinin de aralarında yer aldığı birçok kişinin ifadelerine başvurulmuştu.
 
Savcılık ayrıca, Çillioğlu'nun otopsi raporunu da inceleyerek kesin ölüm nedeninin belirlenebilmesi için Düzce'de bulunan mezarının açılmasına karar vermişti.
 
Skandal belgeleri Yeni Şafak duyurmuştu
 
Dosyası intihar etti denilerek kapatılan Albay Çillioğlu'nun eksik ve tartışmalı 'otopsi raporu' ile 'kovuşturmaya yer yoktur' kararını Yeni Şafak 11 Nisan 2010 tarihli sayısında 'Albay'ın ölümüne oldu-bitti raporu' başlığıyla okuyucularına duyurmuştu. Adli Tıp'ın eksiklik ve çelişkilerini kanıtladığı belgelerde Çillioğlu'nun ölüm anı ve sonrasıyla ilgili skandal detaylar yer alıyordu.
 
Ölüm sebebi 'Afaki'
 
"Ölü muayenesinde eksik tanımlamalar yapıldığı açıktır" denilen Adli Muayene Raporu'nun 'sonuç' bölümünde ise Çillioğlu'nun ölümünün hemen ardından hazırlanan rapor ve belgelerle ilgili eksiklikler şöyle sıralandı:
 
1-Cesede otopsi yapılmamış olması en önemli eksik olarak karşımıza çıkmaktadır
 
2- Olay yeri incelemesi usulüne uygun şekilde gerçekleştirilmemiştir
 
3- Başa isabet eden atışın kişi canlı iken yapıldığını gösteren herhangi bir tanımlama yoktur
 
4- Ölüme neden olacak başka bir etken bulunup bulunmadığı otopsi ile araştırılmamıştır.
 
5- Atış mesafesine ait değerlendirmeler, tam bir tanım yapılmamış olması ve gerekli belgelerden alınan örneklere ait analizlerin yapılmamış olması nedeniyle afakidir. Buna ait fotoğraflar tarafımıza sunulmamıştır.
 
6- Kişinin intiharına etken olacak herhangi bir hastalık veya toksit madde alımı olup olmadığı araştırılmamıştır.
 
ÇELİŞKİLİ RAPORLAR ADLİ TIP'TA
 
Düzce Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı, 3 Şubat 1994 tarihinde kafasından vurulmuş şekilde lojmanında ölü bulanan Albay Kazım Çillioğlu hakkında hazırlanan bütün belgeleri incelemeye aldı. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 3 Şubat 1994 tarihli Ölü Muayene ve Otopsi Tutanağı ile 4 Şubat 1994 tarihli 'Olay Yeri Tespit Tutanağı'nın yanı sıra Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından kaleme alınan 22. Şubat 1994 tarihli Kovuşturmaya Gerek Yoktur belgeleri inceleyen Adli Tıp, ilginç ifadeler içeren 3 Ocak 2011 tarihli ve Doç. Dr. Bora Büken imzalı bir Adli Muayene Raporu hazırladı.
 
ÖLÜM ZAMANI BİLE BELLİ DEĞİL
 
Söz konusu belgelerde olay yerinde parmak izi ve diğer kişilere ait biyolojik materyallerin incelendiğine dair herhangi bir kaydın bulunmadığı belirtilen Adli Tıp Raporu'nda "Ölenin ölüm zamanına ait değerlendirmeler standart adli tıbbi tekniğe uygun şekilde yapılmamış" denildi. Ölü muayenesinde belirtilen ölüm zamanının tanık ifadeleri ile uyumlu olmadığına da dikkat çekilen raporda, "Ölenin elbiseleri üzerinde standart adli tıbbi uygulamaya uygun etkili bir araştırma yapılmamış olduğu görülmektedir. Elbiselerdeki kan lekeleri tanımlanmamış, ölenin vücudundakiler ile karşılaştırılmamıştır" ifadelerine yer verildi.
 
Kaburgalar kırık kürek kemiği delik
 
Çililoğlu dosyasını 17 yıl aradan sonra açan Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın kararıyla açılan mezardan çıkarılan kemikler, otopsi için İstanbul'daki Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Mezarı açan görevliler, ilk incelemelerinde Çillioğlu'nun öldürüldüğü şüphesini güçlendiren bir gerçekle karşılaştı. Görevliler, ilk incelemede, Çillioğlu'nun iki kaburgasında kırık, kürek kemiğinde ise delik tespit etti. Çillioğlu'na ait olay yeri fotoğrafını Yeni Şafak yayınlamıştı. Olay yeri fotoğrafı, klasik otopsisi dahi yapılmadan dosyası oldu-bitti raporlarıyla 'intihar etti' denerek kapatılan Albay Çillioğlu'nun, ölümünden hemen önce darp edilerek lojmanının içinde sürüklendiğini ortaya koydu. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 03.02.1994 tarihli ve 1994/64 numaralı 'Ölü Muayene ve Otopsi Tutanağı'na göre Albay Çillioğlu'nun otopsisi tugay revirinde yapılmış. Merkez sağlık ocağından iki pratisyen hekim, bir zabıt kâtibi, otopsi yardımcısı iki er, bir hizmetli ve cumhuriyet savcısı tarafından imza altına alınan rapordaki "Dış bulgulara göre ölüm nedeni hemen saptandığından klasik otopsiye gerek bulunmadı, otopsiye son verildi." ifadeleri dikkat çekmişti.
 
yenişafak