Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç, “Meclis içerisinde bir uzlaşmayla bazı konuların gündeme getirilmesi ve anayasa değişiklerinin gerçekleştirilmesi gereklidir” dedi.
22. Dönem AK Parti Eskişehir Milletvekili Fahri Keskin'in oğlu Murat Keskin'in gerçekleştirilen düğün törenine katılmak için dün Eskişehir'e gelen ve nikah şahitliği yapan Arınç, bir gün konakladığı otelde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Arınç, yeni yasama döneminde Anayasa değişikliklerinin gündeme gelip gelmeyeceği konusundaki bir soruya karşılık, TBMM'nin üçüncü yasama dönemine 1 Ekimde başlayacağını anımsatarak, geçen dönemde yeni sivil bir anayasa yapılması için AK Parti'nin yaptığı çalışmanın sonuçlanmadığını, ancak bir iki maddede yapılan değişiklikleri de Anayasa Mahkemesinin iptal ettiğini söyledi. Bu iptalin gerekçesini henüz bilmediklerini, ancak TBMM'nin yasama ile görevlendirilmiş bir organ olduğunu anlatan Arınç, şöyle konuştu:

“Millet aldığı yasama yetkisini kullanacaktır. Özellikle Anayasa'nın bazı maddelerinde, artık tümünü söylemek istemiyorum, 2008-2009 ve bundan sonraki yıllara ait perspektif içerisinde değişiklikler yapılmasında bence de zaruret var. Bu zarureti biz görüyoruz, başka siyasi partiler de görüyordur umarım. Dolayısıyla Meclis içinde bir uzlaşmayla bazı konuların gündeme getirilmesi ve Anayasa değişiklerinin gerçekleştirilmesi gereklidir. Artık bundan sonra Anayasa'nın tümünün değiştirilmesi, yani yeni bir Anayasa yapılması yerine bu dönem içerisinde bazı maddelerde uzlaşmayla değişiklik yapılmasına büyük ihtiyaç var. Özellikle siyasi partilerin tabii olduğu mevzuatın geliştirilmesine ihtiyaç var. Görüldü ki bu dönemde sadece AK Parti hakkında değil başka partiler için de kapatma davası açılabildi. Bu, toplumda büyük bir gerileme yol açtı, Türkiye'nin ekonomisini, iç güvenliğini, dış politikasını tamamen etkiledi. Siyasi partilerin korunmasız kuruluşlar halinden çıkarılması gereklidir. Anayasa Mahkemesi Başkanının da işaret ettiği gibi siyasi partilerin tabii olduğu mevzuatın mutlaka çağdaş normlara kavuşturulması gereklidir.”

Bunun dışında dokunulmazlıkla ilgili olarak, TBMM'nin yasama gücünün kuvvetlendirilmesi açısında da Anayasa'da bazı değişikliklerin yapılması gerektiğine işaret eden Arınç, “Çünkü bildiğiniz gibi yasama, yürütme ve yargı kendi güçlerini korumak zorundadırlar. Bu süreç içerisinde görülmüştür ki TBMM'nin yasama görevine yönelik müdahaleler olmaktadır. Bu müdahaleleri ortadan kaldırıcı bir çalışmaya da ihtiyaç vardır” dedi.

“MECLİS BAŞKANI'NA İNİSİYATİF DÜŞÜYOR”

“Benim kendi düşüncem her siyasi parti kendi içerisinde bu konuda çalışmalar yapabilir” diyen Arınç, şöyle devam etti:

“TBMM Başkanının da geçmiş dönemlerde başarıyla uygulanmış bir modeli tekrar gündeme getirmesinde zaruret vardır. Bu da Anayasa Uylaşma Komisyonunun kurulmasıdır. Yani Meclis'te temsil edilen siyasi partilerin eşit sayıdaki temsilcileri meclis başkanı yada görevlendireceği bir başkan vekilinin başkanlığında bir araya gelirler, Anayasa'yı ellerinin altına alırlar ve uzlaşabildikleri maddeleri tespit ederler. Bu konuda müşterek imza ile Anayasa değişiklikleri yapılabilir. Uzlaşamadıkları konularda ise bireysel inisiyatif milletvekillerine geçer, gerekliyse Anayasa değişikliği de Meclis'te gündeme getirilebilir. Sonuç olarak Anayasa'nın özellikle birtakım hükümlerinin yeni, çağdaş normlara kavuşturulmasına ihtiyaç var. Onun için de Meclis Başkanına inisiyatif düşüyor. Siyasi partilere görev düşüyor. Önümüzdeki üç dönemde daha yasama çalışması yapacağız. Umarım bu dönem içerisinde bunlar gerçekleşir.”

“TSK'NIN GÜNDELİK TARTIŞMALAR DIŞINDA KALMASINI İSTİYORUZ”

Arınç, “CHP'nin son Yüksek Askeri Şüra (YAŞ) toplantısından ihraç kararı çıkmaması ile ilgili açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki bir başka soruya karşılık, CHP sözcülerinin özellikle son YAŞ kararlarını hedef alan açıklamalarını üzüntüyle karşıladığını söyledi.

“Buradan öyle bir mana çıkıyor ki belki CHP'liler bunu kastetmiyor olabilirler ama sözlerine biraz daha dikkat etmeliler, yani YAŞ toplantısında bir ihraç kararı çıkmamasından üzüntü duyan bir anlayış çağdaş bir anlayış, doğru bir anlayış değildir” diyen Arınç, şunları belirtti:

“YAŞ toplantısında hükümet ile Türk Silahlı Kuvvetler arasında bir sıcak ilişki olduğundan üzüntü duyan bir anlayışı, kurumların uyum içerisinde çalışmalarını sıkıntı duyan bir anlayışı, gerçekten üzüntü ile takip ediyoruz. Umarım CHP'li yöneticiler başta genel başkanı olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetlerini gündelik siyaset içerisinde değerlendirmeden, bu kurumun saygınlığını koruyacak bir üslubu benimserler. Kaldı ki YAŞ toplantıları Silahlı Kuvvetlerin rutin çalışmasıdır. Bu çalışmalar kendi içerisinde ne kadar disiplinli ve tutarlı olursa o kadar sağlıklı olacaktır elbette. Biz TSK'nın gündelik tartışmalar dışında kalmasını istiyoruz.”

ZIRHLI ARAÇ GÜVENLİK İÇİN

Arınç, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a emeklilik döneminde kullanması için alınan zırhlı araçla ilgili bir başka soru üzerine, şunları söyledi:

“Özellikle çok ön planda görev yapan ve güvenlik sorunu bulunan bazı devlet yetkililerinin özel korunma altında olduğunu hepimiz biliyoruz. İçişleri Bakanlığının, Valiliklerin uyguladığı yöntemler var. Belli görevlerde bulunan kişiler, emekli olduktan sonra kendi taleplerine bağlı kalmaksızın koruma altındadırlar. Bu koruma kendilerinin, evlerinin ve iş yerlerinin korunması şeklinde olur. Bu tamamen bir güvenlik sorunudur. Buna devlet karar vermiştir, ancak bu konunun ne kadar minimum düzeyde olacağını ne kadar daha üst düzeyde olacağını da bu işi takip eden birimler yapar.

Ben kendi açımdan söyleyeyim, Meclis Başkanlığında, göreve başladığım 2002 yılının son günlerinde ben de şahsıma tahsis edilmiş bir zırhlı aracı Meclis'te buldum. Bu 1992 model bir araçtı. Kullandığım zaman, bunun bir zırhlı araç olduğunu ve Olağanüstü Hal Bölge Valileri tarafından kullanıldığını, bunlardan birisinin Meclis Başkanlığına tahsis edildiğini öğrendim. Gerçekten çok ağır, hantal, çok benzin yakan, manevra kabiliyeti çok düşük bir araçtı. Ben kendi açımdan bir güvenlik sorunu görmedim, bunun çok masraflı bir iş olduğunu, kullanılmamasının daha yararlı olacağını düşündüm ve birkaç ay içerisinde bu aracı Maliye Hazinesine teslim ettim. Bana tahsis edilen zırhlı aracı kullanmadım, bugün için de kullanmıyorum, ancak bugün Meclis Başkanımız böyle taktir etmişler ki güvenlik açısından bir zırhlı araç alınmış, emekli olacak Genelkurmay Başkanı için tahsis edilmiş. Bunların yerinde olup olmadığını takdir edecek değilim. Mutlaka makamlar ve ilgili şahıslar güvenlik açısından böyle bir gereği uygun görmüşlerdir, bunları çok görmemek lazım. Ben kendi şahsi irademle bunu reddetmiştim ama bir başkaları güvenlik açısından bunu kullanabilir, onların bu takdirlerine de saygı duymak lazım.”

“AK PARTİ TARTIŞMASIZ LİDER PARTİ”

Arınç, “Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti hakkında verdiği kararın partiye yansıması nasıl oldu” şeklindeki bir başka soruyu şöyle yanıtladı:

“AK Parti'nin oy oranı yüzde 47'nin altına hiçbir zaman düşmedi. Halkımızın bir yıl önce AK Parti'ye tanıdığı, prestij, itibar ve güven halen devam ediyor. Kapatılma sürecinde bu desteğin devam ettiğini gördük. Özellikle kapatmama kararından sonra AK Parti'nin oylarının arttığını görüyoruz. Türk siyasetinde AK Parti çok önemli bir yer tutuyor, Türk siyasetinde boşluk yok. Bugün bir seçim olsa AK Parti'nin oylarını daha da artırarak yeniden iktidar olacağını da herkes görüyor. Esasen önümüzde 6-7 ay sonra mahalli seçimler var. Bu seçimlerde de AK Parti'nin başarılı olacağını göreceğiz.

Benim AK Parti dışında ki diğer bütün partilere bir tek tavsiyem olabilir; partilerinizin konumlarını, mesajlarını, söylemlerini, programlarını tekrar gözden geçirin. Bir alternatif olmaya çalışın ve halkımızın önüne farklı seçeneklerle, projelerle çıkın, o zaman belki oylarınızı artırmak ve AK Parti'ye karşı bir iktidar alternatifi olmak imkanınız doğabilir. Bugün için AK Parti tartışmasız lider parti olarak işlevini sürdürüyor.”