Emekli Hava İstihbarat Albay Hakan Büyük’ün Eskişehir’de bulunan evinde ele geçirilen Balyoz belgelerine ilişkin açılan İkinci Balyoz davası Silivri Cezaevi’nde görülmeye başlandı. Davanın 1 numaralı tutuklu sanığı olarak ifade veren Orgeneral Bilgin Balanlı’nın dilekçesini bağırarak okuması tartışmalara yol açtı. Hasdal’da olmayı düşmana esir düşmekten daha fazla üzücü bulan Balanlı, “Bundan sonraki savaşım TSK’yı hedef haline getirerek bu kirli ve alçak savaşı sürdüren sisteme ve insanlara karşı olacaktır” ifadelerini kullandı. 
 
Hakkında yakalama kararı çıkarılan Behzat Karataş yurtdışı görevinde olduğu için katılmadığı 28 sanıklı davanın ilk duruşmasında tutuklu 21 sanık hazır bulundu. Duruşmada ilk sözü alan Balanlı “TSK mensubu, somut delilere dayanmayan iddialar nedeniyle soruşturmalara tabi tutulmuş, tutuklanmış ve halen tutuklu olarak yargılanmaktadır” dedi. Balyoz davasının sahte dijital veriler kullanılarak TSK ve personeline oynanan bir oyun olduğunu ifade eden Balanlı savcılara hitaben “Bu komployu yapanların TSK personeline iftira atanları ortaya çıkarmak Cumhuriyet savcılarının görevidir” diye konuştu. 
 
‘Rütbeler elimizden alındı’ 
Yıllarca hayatı pahasına hizmet ederek aldığı rütbelerin ve makamların dava nedeniyle ellerinden alındığını savunan Balanlı “TSK’ye karşı yürütülen bu çirkin iftira kampanyası sonucu, gerçekleştirilen tasfiye operasyonu maalesef başarıya ulaşmış gibi gözükmektedir. Gerçekten başarılması halindeyse kaybeden TSK, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti olacaktır” dedi. 
 
Balanlı Eskişehir’de Hakan Büyük’ün evinde bulunan ve davanın açılmasına neden olan evrakı da “Eskişehir tertibiyle hava kuvvetlerinin hedef alındığı anlaşılmaktadır. Bu komplonun amacı 100’üncü kuruluş yılını kutlayan ‘kartalın başının koparılmasıdır” sözleriyle yorumladı. 
 
‘Suçlamalar iftira’ 
Üzerlerine atılı darbeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini de belirten Balanlı, “haksız ve hukuka aykırı olarak daha önceden verilmiş karar neticesinde tutuklandım” dedi. ‘Burada düşman’ belli değil’ diyen Orgeneral Balanlı şöyle devam etti: 
 
“Yüce Türk ulusu adına karar verenlerin bizi haksız ve hukuka aykırı olarak Hasdal’da esir eden zihniyetini görmek beni ve arkadaşlarımı düşmana esir düşmekten daha fazla üzmüştür. Çünkü bilirsiniz ki savaştasınız, karşınızda bir düşman vardır ve esir düşmüssünüzdür. İnsan savaşta bile düşmanına saygı duyar. Belki de bizim bilmediğimiz şey TSK’ya karşı kirli ve alçak bir savaşın sürdürüldüğüdür. Bundan sonraki savaşım, beni haksız ve hukuksuz olarak tutuklayan, TSK’yı hedef haline getirerek bu kirli ve alçak savaşı sürdüren sisteme ve insanlara karşı olacaktır” dedi. 
 
Bilvanis Çiftliği ile ilgili iddiaların haber haline getirilerek yayınlar yapıldığını hatırlatan Bilgin Balanlı “Genelkurmay Başkanlığı tarafından benimle ilişkilendirilen imzasız dijital verilerinin gerçek olmadığı açıklaması yapılmış olmasına rağmen bu resmi açıklama dahi adli makamlar tarafından dikkate alınmamıştır” şeklinde konuştu 
 
“Bir ülkede kanunların, mahkemelerin, savcıların ve hatta büyüklüğü ile övünülen adliye bilanalarının bulunması o ülkede hukukun ve adaletin var olduğu anlamına gelmez” diye konuşan Balanlı, bağımsız karar vermesi gereken mahkemelerde hukuksuzluğun olduğunu düşündüren uygulamaların olması bizlere üzüntü vermektedir” dedi. 
 
Duruşmada ıslık ve alkış 
Duruşma salonunda savunma yapan Balanlı’nın ifadelerine ıslık ve alkışlarla destek veren izleyicilere mahkeme başkanından tepki geldi. Balanlı konuşmasını yaptığı sırada izleyici sıralarından alkış ve ıslık sesi duyuldu. Başkan Ömer Diken, ıslık çalanların güvenlik görüntülerinden tespit edilmesi talimatını verdi. Bu sırada ıslık çalan bir kadın izleyicinin, “Buna gerek yok ben çaldım. Çıkıyorum” diyerek salondan çıktığı görüldü. Mahkeme başkanı, bir daha alkış olduğu halde tüm izleyicilerin salondan çıkarılacağı uyarısında bulundu. Bu sırada Balanlı’nın okumaya devam etmesi üzerine başkan “Bekleyin, okumayın” dedi. Balanlı, “Sözümü kesmeyin” diye çıkışınca mahkeme başkanı Diken, “Ben mahkeme başkanıyım, keserim. Siz de sesinizi yükseltmeyin“ diye uyardı. Balanlı, “Sesimi yükseltmiyorum. Tarzım böyle” deyince başkan, “Bağırmayın, normal bir metin gibi okuyun.” diye yeniden uyarıda bulundu.