İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ifadesi alınan Eren Bigül, asıl hedefinin polis karakolu olmadığını, önce İzmir Fuarı ve Balçova Ata Caddesi’ndeki bir bara saldırı yapmayı planladığını ancak son anda vazgeçtiğini söyledi.
DEAŞ Propagandası ve Silah Merakı
Sosyal medya hesapları incelenen Bigül’ün, DEAŞ’ın eylem ve propaganda içeriklerini takip ettiği, örgüt elebaşı Bekir el-Bağdadi’nin konuşmalarını dinlediği ve evinde silahlarla ilgili eğitim videoları çektiği belirlendi.
İfadesinde “Silahlarla ilk temasım 7 yaşında babamla oldu. Daha sonra poligonda atış yaptım. Silahlara meraklıyım.” diyen Bigül, bıçak koleksiyonu yaptığını da itiraf etti.
“Ahiret Hayatına Geçmek İstiyordum”
Maskeli gezmekten hoşlandığını dile getiren saldırgan, son aylarda intihar eylemi düşünmeye başladığını belirterek, “Bir an önce ahiret hayatına geçmek istiyordum, okula gitmek istemiyordum” dedi.
Saldırı Hazırlığını Anlattı
Saldırıdan önce evde el yapımı patlayıcı hazırladığını kabul eden Bigül, torpilleri çelik bilyelerle güçlendirdiğini ve sustalı bıçak ile makas gibi malzemeleri çantasına koyduğunu anlattı. Saldırı sabahı silahını alarak karakola gittiğini söyleyen Bigül, apartman boşluğunda kısa süre düşündükten sonra kararını kesinleştirip polis merkezine yöneldiğini ifade etti.
“Pişmanım”
Saldırının detaylarını aktaran Bigül, “Karakolda oturan iki polis memuruna ateş ettim. Daha sonra çıkan çatışmada el yapımı patlayıcıları da kullandım. Bana ateş edilmemesi için bunları fırlattım. Pişmanım.” dedi.
Olayın Ardından Gözaltılar
8 Eylül’de gerçekleşen hain saldırının ardından 27 kişi gözaltına alındı. İlk etapta 16 şüpheli serbest bırakıldı. Geriye kalan 11 şüpheliden aralarında saldırgan Eren Bigül’ün babası Nuhver Bigül ile İran uyruklu Khalegh Noorıborojerdi ve Suriye uyruklu Mahmud Algatı, Cuma Tabbas, Fıras Seyıd Abdurrahman ve Muhammed Elhazzam’ın da bulunduğu 7 kişi tutuklandı. 1’i çocuk 4 kişi ise adli kontrolle serbest bırakıldı.