11 Eylül'ün ardından bütün İslam dünyasının tehdit gibi, terörist gibi hedef tahtasına konulmaya çalışıldığını hatırlatarak, o dönemde Türkiye'nin bütün zeminlerde Müslümanlar üzerindeki bu baskıyı göğüslemeye çalıştığını anlattı.

Davutoğlu, İslam dünyasının yeni bir psikolojiye ihtiyacı olduğunu ve bunun da öz güven olduğunu belirterek, "İslam dünyasına sirayet etmiş olan aşağılık kompleksini yerle bir etmemiz lazım" dedi.

Salondan bazı tepkilerin gelmesi ve Türkiye'nin dış politikasının eleştirilmesi üzerine Davutoğlu, "Tereciye tere satmıyorum. Ben bir mesul makamdayım. Neyi niçin yaptığımızı anlatmaya ve burada Müslümanların derdini konuşmaya geldik. Irak'ta 1 milyon insan vefat ettiğinde de tepkide bulunduk. Felluce olaylarını hatırlayın" dedi.

Irak'ta da, Libya'da da gerekli tepkilerin verildiğini anlatan Davutoğlu, "Biz Irak'a da, Libya'ya da tepki verdik. Suriye'ye de tepki vereceğiz" diye konuştu.

Bir yönetim kendi halkına dönük aşırı silah kullanmaya başladığında tutum almak gerektiğini ve Suriye'de de durumun bu olduğunu kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Biz daha önce gösterilen tutarsızlığı yapamayız. Mısır'da demokrasi isteyip, Suriye'de demokrasi istememek olmaz. Türkiye'de demokrasi isteyip, Suriye'de demokrasiye karşı çıkmak olmaz. Kendimiz için ne istiyorsak Suriye için de onu istiyoruz, Mısır için de onu istiyoruz. Dünyanın her köşesindeki Müslüman için onu istiyoruz. Onun gerçekleşmesi için de gece gündüz çalışacağız. Kim ne derse desin. Hiçbir zaman zalimin yanında yer almayacağız. Bu böyle biline..."