Kadınların erkeklerin yüzüne bakıp, yalan söyleyip söylemediğini çok daha kolay anladığı ortaya çıktı

Bir insanın yüzüne baktığınızda hangi haleti ruhiye içinde olduğunu anlarsınız. Çünkü yüzünüz sizi hemen ele verir. Sevinç, üzüntü, korku, endişe ve öfke öncelikle yüze yansır. Yüz tıpkı bir tiyatro sahnesine benziyor ve ancak duygusal zekâ düzeyi yüksek olanlar bu sahneyi kullanmasını biliyor.

İşte bu önemli konuyu anlatmak için geçtiğimiz ay Adli Tıp Kurumu'nda bir 'Yüz' sempozyumu düzenlendi. Sempozyumda gördük ki; aslında bir yüzün bin bir türlü hali var.

Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Belce'ye göre bir insan sevindiğinde birçok kas bir arada çalışıyor, ağız açık ve ön planda. Öfkede göz-kaş ve burun garip bir ifade alıyor. Korkuda yüz geriliyor. Sürprizde gözler açılıyor ve büyüyor, kederde kaşlar çatılıyor. Beş kıtada ve 37 farklı kültürde yapılan araştırmalar sonucunda neşe, keder, sürpriz, iğrenme, korku ve öfke gibi temel duyguların evrensel olduğu kanıtlanmış. Hangi ülkenin insanı olursanız olun bu duygulara karşı yüzünüzün takınacağı tavır hep aynı. Sadece bir gülümseme ile 'mutluyum, hoşuma gitti' demek mümkün. Başını öne eğme ve aşağıya doğru bakma, birçok toplumda utanma ve pişmanlık duygularının klasik işaretlerinden. Memnuniyet, başarı, gurur, küçümseme, bir şeyden rahatsız olma ve aşağılama gibi diğer duygular ise kültürlere göre değişkenlik gösteriyor.

Sadece bir kaşımızın duruşunda küçük bir değişiklik yapmak bile beden dilimizin anlamını tamamen değiştirebiliyor. Peki bir insanın yalan söylediğini nasıl anlarsınız? Ahmet Bey'e göre, karşısındakiyle konuşurken gözlerini kaçıran, alnı kırışan ve burnun kızaran kişi yalan söylüyor. Ancak 'yüzsüz' olarak tabir edilen ve kişiliği ile yüzü arasında bağlantısını koparmış olanlar için bu durum geçerli değil. Zaman içerisinde duygularımızı bastırmayı da öğreniyoruz. Mesela kar üzerinde yürürken düşen bir arkadaşımıza katıla katıla gülerken söz konusu patronumuz olduğunda gülmemizi bir şekilde frenleyerek maskelemeye çalışırız. Bebeklerde yüz ifadelerinin gelişimi zamanla ortaya çıkar ve emekleme-yürüme gibi olgunlaşır. Bu arada hemen hatırlatalım; kadınların doğal sezgileriyle yüze yansıyan duyguları deşifre edebilme becerileri erkeklerden çok daha fazla gelişmiş. İşin daha ilginç yanı, sevinciniz ya da öfkeniz yani duygularınız ne kadar yoğunsa yüzünüze yansıması da o denli belirgin oluyor. Duygular el, kol ve vücut hareketleriyle de ifade edilebiliyor ve en az bunlar kadar göz teması ve ses tonunun büyük önemi bulunuyor.

Erkeklere özel yüz maskesi

Dünyada özellikle Almanya'da bitkisel kozmetik ürünlere, fonksiyonel gıdalara ve baharatlara gösterilen önem artınca, önceden 'kocakarı ilacı' olarak ötelenen yöntemler bir anda ön plana çıktı. Hal böyle olunca, ancak baharatçı raflarının en ücra köşesinde kendine yer bulabilen bitkisel bakım ürünleri, eczanelerde başköşeye yerleşti. Özel sular, kremler, maskeler derken karşımıza pahalı uluslararası markalarla boy ölçüşen yerli markalar çıktı. Bunlardan biri de erkeklere özel cilt bakım maskesi üreten Destek markası. İçeriğinde temizleyici ve besleyici minerallerin yanı sıra halis muhlis Türk kili, tatlı badem ve kayısı yağı var. Bu özel kil maskesini denemek isteyenler için tek kullanımlık paketler de hazırlanmış. Eczanelerde ve baharatçılarda satılıyor. Cildi temizleyen, besleyen, leke ve sivilce gibi sorunları çözen Destek cilt maskelerinin içeriğinde salyangoz salgısı da bulunuyor. Salyangoz, kabuğu kırıldığında ya da çatladığında bu özel salgısı sayesinde hemen tamir edebiliyor. Bunu, salgısının içeriğinde yer alan allantoin maddesi sağlıyor. Destek kil maskesi de allantoin maddesi sayesinde kırışıklıkları önlüyor, çatlakları iyileştiriyor ve cildi yeniliyor. Destek markasının sahibi Kenan Sakin, aslında emekli bir banka müdürü. Yıllardır şifalı bitki ve fonksiyonel gıda tedarikçiliği yapıyor. Şimdi ise bu tecrübesini kozmetik sektöründe değerlendiriyor.

Hedef: Yüz okuyabilen makine

İnsan yüzü ile ilgili araştırmalarına devam eden bilim adamı Paul Ekman, yıllardır bilgisayarlı görüntüleme uzmanı bir araştırmacıyla birlikte çalışıyor. Bu cihaz (yalan dedektörü) bir insanın yalan söyleyip söylemediğinin ortaya çıkmasına yardımcı olacak. Ama asıl hedef, yüz okuyabilen makineler geliştirmek. Şayet Ekman ve araştırmacı arkadaşı bu işi başarabilirse çok işimize yarayacak. Mesela bir kahve otomatına gittiğinizde herhangi bir harekette bulunmadan yüzünüzün ifadesinden, sizin hangi tür içeceği istediğinizi bilebilecek. Size ise keyifle içmek kalacak.

Zaman / Cumartesi