"Ben buraya yürüyerek geldim, zor da olsa yürüyordum. 'Belinden sıvı alacağız' dediler, ameliyat ettiler ama şimdi çok mutsuzum ayaklarımı hissetmiyorum!"
 
Elif bunları, iyileşme umuduyla gittiği hastanedeki kayıtta söylüyordu. Ve bunlar maalesef Elif'in son görüntüleri oldu. Genç kız sesi titreyerek bahsettiği acıya sadece 17 gün dayanabildi.
 
"Şimdi belim de acıyor ama kimse gelip bakmıyor. Ben o gece 1 saat çığırdım kimse gelmedi!"
 
Elif Kır, 15 yaşındaydı. Antalya'da bir lisede öğrenciydi. Rahatsızlanınca ailesi tarafından Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede ona lösemi teşhisi konuldu. Belinden şırıngayla doku örneği alınması gerektiği söylendi. Normalde 5 dakika sürdüğü söylenen operasyon tam 45 dakika sürdü. Aynı gün Elif'in belden aşağısı felç oldu. 
 
"Doktorlara sorduğumda, 'yüzde 90 sakat kalacak' dediler. Sinir zedelenmiş fazla iğne yapmışlar, 2 iğne yapabilecekleri yerde 10'un üzerinde iğne izi vardı..."
 
Genç kız yoğun bakıma alındı. Ama, durumu her geçen gün kötüleşti. İddiaya göre ameliyatın ardından enfeksiyon kaptı. Ve Elif, 17 gün sonra hayatını kaybetti.
 
Ailesine göre Elif'i doktorların ve hastane yönetiminin ihmali öldürdü: "Yürüyerek geldiğimiz hastaneden şimdi çocuğumun tabutuyla çıkıyoruz!"  
 
Ailesi, "Savcılığa, Başbakanlığa, Sağlık Bakanlığına, Başhekimliğe, Rektörlüğe dilekçelerim var şikayette bulundum. Bizim canımız yandı, başkalarının yanmasın!" diyor.