Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları  Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile  tarafların avukatları hazır bulundu.

Duruşmada, Adil Öksüz önderliğinde Ankara'daki villada darbe  toplantılarına katıldığı iddia edilen sözde yurtta sulh konseyi üyelerinden  dönemin Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı olan eski tuğamiral Ömer  Faruk Harmancık, esasa ilişkin savunmasını yaptı.

Harmancık, darbe girişiminden sonra itirafçı olan ve ilk etapta  "Şapka" kod adıyla gizli tanık olan eski kurmay albay Hakan Bıyık'ı "yalancılık"  ile suçladı. Bıyık'ın kendisini darbe toplantılarında, "En çok konuşanlardan  biriydi" şeklinde tanımladığını aktaran Harmancık, kendisinin "konuşma özürlü"  olduğunu ileri sürdü.

Darbe girişiminin askeri kanadındaki planlayıcıları ve icracılarından  oluşan yurtta sulh konseyi üyeliği hakkında da konuşan Harmancık, iddianamede  dahi konseyin nasıl oluşturulduğu ve kimlerden oluştuğunun kesin olarak tespit  edilemediğini iddia etti. Harmancık, "Yurtta sulh konseyi ne? Dernek mi, vakıf  mı? 15 Temmuz'u sevenler kulübü mü?" sözlerini kullanarak konsey üyesi olmadığını  iddia etti.

Yurtta sulh konseyi adının, itirafçı eski tuğamiral Halil İbrahim  Yıldız, Genelkurmay'dan yayımlanan sıkıyönetim bildirisi ve TRT'de okunan korsan  bildiri dışında başka bir yerde geçmediğini söyleyen Harmancık, "Bu konseyin  varlığından asla söz edilemez." dedi.

15 Temmuz'un, 27 Nisan 1960 darbesinden daha çok 12 Eylül 1980'deki  darbeye benzediğini söyleyen Harmancık, bu nedenle sözde konseyin 38 kişiden  değil 5 kişiden oluşturulmuş olabileceği iddiasında bulundu.

Duruşmaya öğle arası verildi.