Uğur Buran ailelerin acısına ortak oldu, evine döndüğünde de sahibi olduğu küçük dükkanından oyuncakları kolilere yerleştirip babasız kalan çocuklara gönderdi.

Soma'daki maden faciasının ardından arama kurtarma çalışmaları sürerken Eynez bölgesine gidenler arasında arama kurtarma, sağlık ekipleri, sivil toplum kuruluşu üyeleri, yardım kuruluşları gönüllülerinin yanı sıra madencilerin ailelerine destek olmak isteyen, tekerlekli sandalyesiyle tozlu yollarda mücadele veren fiziksel engelli Ahmet Uğur Baran da vardı.

Yardımsız su bile içemeyen Baran, madende çalışan, yaralanan veya ölen hiçbir yakınının olmadığını, yüreği yandığı için arkadaşlarının desteğiyle bölgeye gelebildiğini ve ailelerin acısını paylaşmaya çalıştığını  anlattı.

Faciadan birkaç gün sonra arama kurtarma devam ederken bölgeye gittiğini söyleyen Ahmet Uğur Baran, şöyle konuştu:

"İzmir'e döndüğümde normal yaşantıma adapte olamadım. Yüreğim oradaydı. Acıyı paylaşmamın da yeterli olmadığını düşündüm. Elimden geleni yapmaya çalıştım. Oraya gitmek fiziki yönüyle tabi ki zor oldu ama 300'den fazla çocuğun babasız kaldığını düşündüğünüzde fiziki zorluk size çok önemli gelmiyor. Benim de bir çocuğum var. O çocukları kendi çocuğumun yerine koydum ve yüreğim yaralandı."

- "Oyuncakları kendi çocuğuma götürdüğümü hissediyorum"

Facianın ardından tüm Türkiye'nin tek yürek olduğunu, Soma ve çevresine yardım malzemelerinin gönderildiğini ifade eden Ahmet Uğur Baran, "O çocukların maddi yardımdan farklı şeylere ihtiyacı var. Acılarını unutmaya ihtiyacı var. Oyuncak kolilerini hazırlayıp gönderdim. 18 aileye de kendim teslim ettim" dedi.

Soma ve Kınık'a yeniden gideceğini dile getiren Baran, Soma'nın Beyce köyünde altı yıl önce eşi tarafından terk edilen madenci Yüksel Cangül'ün yetim kalan çocuklarına da yardımcı olmak istediğini anlattı.

Babasız çocukların yüzünü oyuncakla az da olsa güldürmek istediğini kaydeden Ahmet Uğur Baran, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Engellileri dezavantajlı olarak görüyorlar. Yıllardır engelliler adına verdiğimiz bir savaş zaten var. Bizim insanımız çok iyidir, engellilerin yardımına koşar ama engelli birinin yardımı dokunabilir mi diye düşünmez. Bu portreyi değiştirmek istiyorum. İnşallah benim Soma için attığım bu küçük adım, engelli olmayanların büyük adımlarına neden olur. Benim için engelli olmak sizin mavi gözlü benim kahverengi gözlü olmam gibi bir fark. Aynı dünyaya ayrı bedenlerden bakıyor olabiliriz ama aynı nefesi alıyoruz. Benim yardım ettiğimi görünce insanlar şaşırıyor olabilir belki de benim de mutlaka bir şey lazım diye düşünüyorlardır."

AK Parti İzmir İl Sosyal İşler Engelli ve Yaşlılar Koordinasyon Merkezi Başkanlığı ve Sosyal İşler Başkan Yardımcılığını da yürüten Baran, siyasi faaliyetlerini sürdürdüğünü, ancak yardımları siyaset için değil, insanlık için yaptığını da sözlerine ekledi.