Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü  sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki  polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin 3'ü firari, 44'ü tutuklu 47 sanığın  yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının konferans salonunda görülen  duruşmada, dava dosyasına giren delillerle ilgili, sanıkların ve avukatlarının  talepleri dinlendi.

Eski Kara Havacılık Okul Komutanı Tuğgeneral Ünsal Coşkun, duruşmada,  Harekat Merkezine verdikleri hava araçlarının görev içeriğine karışmadıklarını  iddia etti.

Görevin yerine getirilmesi sırasında lojistik ve personel sorunu  yaşanırsa müdahalede bulunduklarını belirten Coşkun, "Genelkurmay Başkanlığına 4  helikopter tahsisi söz konusu. Cumhurbaşkanı'nın İstanbul'da olduğunu ve konuşma  yapacağını biliyorum. Görevi bilsem, 'Marmaris'e neden gidiyorsunuz?' derdim. Bu  nedenle bir suikastten ve benim bunu azmettirdiğimden bahsedilemez." diye  konuştu.

Avukatı ise hakkında başka bir dava daha açılan Coşkun'un, bu davadan  ayrılarak Ankara'ya gönderilmesini talep etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski Başyaveri Albay Ali Yazıcı'nın avukatı  da müvekkilinin Ankara'da açılan davada tutuklu yargılandığına işaret ederek,  Muğla'daki davadan tahliyesini istedi.

Eski Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekibi üyesi Teğmen Muhammet Burak  İpek, delillerin ortaya çıkarılması talebinde bulunarak, "Benim ve ailem için  içerisi mi, dışarısı mı hayırlı olacak bilemiyorum. Bu konudaki takdir size  aittir." diye konuştu.

ŞEHİT POLİSİN ÖLÜMÜYLE İLGİLİ TARTIŞMA

Bazı sanık avukatları, şehit olan Marmaris Emniyet Müdürlüğünde  görevli polis memuru Nedip Cengiz Eker'in ölüm şekli ve saatiyle ilgili  çelişkiler bulunduğu iddialarını yeniden gündeme getirdi.

Bunun üzerine söz alan davanın savcısı, duruşmanın başlangıcında şehit  polisin ölüm saatiyle ilgili hastanenin protokol defteri ve güvenlik kamerası  kayıtlarını dosya halinde mahkemeye sunduklarını hatırlattı.

Savcı, "Bu konunun tekrar tekrar gündeme getirilmesini iyi niyetli  bulmuyoruz. Kesin ölüm nedeninin tespiti için yapılan iki otopsi raporunda da  polis memurlarının ateşli silahla hayatlarını kaybettikleri belirlenmiş. Bu  raporlar da dosyada mevcut." şeklinde konuştu.

İddianamede ifadeleri bulunan, "Kuzgun" ve "Şapka" kod adlı gizli  tanıkların mahkemede dinlenmesinin talep edilmesi üzerine Mahkeme Başkanı Emirşah  Baştoğ, gizli tanıklardan "Kuzgun"un İzmir'de devam eden darbe girişimi davasında  kimliğini açıkladığını söyledi.

Mahkeme Başkanı, iki gizli tanığın da ilerleyen zamanda mahkemede  dinlenebileceğini ifade etti.

ZEKERİYA KUZU'NUN CÜZDANINDAKİ BİR DOLAR

Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığının "üs imamı" olarak anılan eski  Astsubay Zekeriya Kuzu, dinlenmesini istediği tanıklar bulunduğunu söyledi.

MAK'ın yeniden yapılanması konusunda yaşanan anlaşmazlık nedeniyle  kendisinin "paralelci" olduğu iddiasının ortaya atıldığını savunan Kuzu, bu  konuyla ilgili Albay Mete Kuş'un dinlenmesini talep etti.

Kuzu, şöyle konuştu:

"Paralel yapı üyesi olduğum iddiasıyla ilgili Hava Kuvvetleri  İstihbarat Şubesi tarafından yazılı ifadelerim alındı. 'FETÖ üyesi olduğunu  düşünüyorum' diyen 5-6 kişinin mahkemede dinlenmesini istiyorum. Bu kişiler daha  önce 'Musa'nın Mücahiti' kitabını bulunduğum ortamda okumalarına karşı çıktığım,  bazı karikatürleri sosyal medyada paylaştığı için soruşturma geçiren astsubaylar.  Milliyetçi ve muhafazakar olduğum için cezalar aldım. Ege'de problemli sularda,  Türk-Yunan F16'larının çarpışması olayında Türk pilotu tek başıma silah  kullanmadan kurtarmıştım. Böylece olası bir savaşı önlediğim söylenmişti. Hatta  silahım olmadan aşağı inmem eleştirilmişti."

"Çiğli imamı" ifadesini ilk kez Muğla'daki ifade işlemleri sırasında  merkezde bir jandarma albaydan duyduğunu öne süren Kuzu, hakkındaki bu iddiayı  reddetti.

Cüzdanından bir dolar çıkmasına da değinen Kuzu, "Bir dolar meselesi  var bir de... Şartlar zorlaşınca cüzdanımı ele geçirdiklerini bilmediğim halde  'Bende de var.' dedim. Bir dolar dışında cüzdanımda iki farklı ülke parası daha  vardı. Bunlar oğlumun koleksiyonu içindi." iddiasında bulundu.

Kuzu, polislerin cüzdanını aldığı iddiasını da reddetti.

KUZU: KADERİN CİLVESİYMİŞ, BUNU YAŞAYACAKMIŞIM

Zekeriya Kuzu, kendisini FETÖ'cü olarak suçlayan kişilerin mahkemede dinlenmesini talep ederek, "Hakkımda daha önceden başlatılan soruşturma kapsamında çıkan kararların incelenmesini talep ediyorum. Kaderin cilvesi, bunu yaşayacakmışım. Astsubay rütbesinde hiçbir şeyde yetkisi olmayan, milliyetçi düşünceleri nedeniyle ceza almış biri olarak bugün tam tersi olarak suçlanıyorum. Zekeriya Kuzu adında hain terör örgütü yaftası yakama asılmış. Eski asker olarak, 12 Eylül'ü yaşamış biri olarak 52 yaşında bir insanım. Muhsin Yazıcıoğlu'nun kurtarılmasına gitmediğim için suçlandım. Sayın hakimim ifadelerim sırasında sebebi ne olursa olsun yanlış zamanda yanlış yerde olan biri eşi ve çocukları ile tehdit edilirse ‘Roma'yı da ben yaktım der'. İfadelerimde polisin ağzından çıkan ifadeleri kullandım. Herkesin birbirinden kaçtığı, avukatların bile beni savunmak istemediği bir dönemde benim FETÖ üyesi olmadığımı söyleyecek kişilerin tanıklık yapmasını istemiyorum. FETÖ'den zarar gören insanlar kandırıldığını söylüyor. Operasyonla ilgili ben de kandırıldım. Huzurunuzda her zaman tahliye talebim var takdirini size bırakıyorum" dedi.