Bingöl'de 3 yıl boyunca tehdit edilerek, cinsel istismara maruz kalan 16 yaşındaki E.E.'nin ailesi sessizliğini bozdu. Sanıkların en üst sınırdan cezalandırılmasını isteyenaile, "Halen olayın şokunu yaşıyoruz, neye uğradığımızı şaşırdık, hayatımız karardı" dedi.

Bingöl'de 3 yıl boyunca aralarında mahalle esnafının da bulunduğu şahısların cinsel istismarına maruz kalan lise 2. sınıf öğrencisi E.E.'nin babası ve ağabeyi konuştu. Toplum içerisinde rencide edilmemek için isminin açıklanmasını istemeyen E.E.'nin ağabeyi A.E., kardeşinin 3 yıl boyunca tehditlere maruz bırakılarak, cinsel istismara uğradığını söyledi.

"BABAM ÇIKSIN ÖYLE ANLATACAĞIM" DEDİ, KABUS ORTAYA ÇIKTI

Kardeşinin darp edildiği iddiasıyla karakola gittiklerini ve olayın orada ortaya çıktığını ifade eden A.E., "Kardeşim bir gün eve geldiğinde tehdit edildiğini ve bu yüzden okula gidemediğini söyledi. Babam da karakola gitmediği için kızdı ona. Sonra birlikte kardeşim darp edildiği şikayetiyle karakola gittik. Kardeşim babamın yanında konuşmak istemedi, 'babam çıksın öyle anlatacağım' dedi ve başından geçen olayı polislere anlattı" dedi.

"İLK SALDIRI MAHALLE BAKKALINDAN"

Kardeşinin ilk kez mahalle bakkalı olan evli ve 3 çocuk babası K.B. tarafından cinsel istismara maruz bırakıldığını ileri süren A.E., "Mahalledeki bakkal, evimizin hemen karşısında. Kapı komşumuz olan bu zat, tehdit ve şantajla çocuğa yıllarca cinsel istismarda bulunmuş. Ben bakkalı da diğer ikisi sanığı da tanıyorum" diye konuştu.

"KUŞ ALMAYA GİTTİ, TEHDİT EDİLDİ"

Sanıklardan G.Ç.'den kuş almaya giden kardeşinin bıçakla tehdit edildiğini iddia eden A.E., "Çocuk ifadesinde anlatıyor. Kuş almaya gittiğinde bıçakla tehdit edildiğini, 'eğer bağırırsan tavuk çalmaya geldiğini söylerim' demiş ve çocuğu bu yönde korkutarak, cinsel saldırıda bulunmuş" ifadelerinde bulundu.

"EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILSINLAR"

Bu olaya karışanlardan ikisinin çirkin saldırıya rağmen dışarıda ellerini kollarını sallayarak gezdiğini ifade eden A.E., "Olaya karışanların en üst sınırdan ceza almalarını istiyoruz. Çocuğun verdiği isimler arasında adliyede serbest bırakılanların da tutuklanmasını istiyoruz. Bu toplum içerisine çıkmasınlar, bugün bizim canımız yanmış yarın başkasının canı yanmasın" dedi.

"OĞLUMUN HAYATINI SÖNDÜRDÜLER"

Olayın ortaya çıkmasın ardından ailece yıkıldıklarını belirten baba H.E. ise olayın duyulmasının ardından toplum içerisine çıkamadıklarını söyledi. Oğlu E.E.'nin eğitimhayatında oldukça başarılı olduğunu belirten Baba H.E., şunları kaydetti:

"Oğlum, her gün düzenli olarak okula gidiyor ve oradan eve geliyordu. Evde sürekli ders çalışıyordu ve çok başarılıydı. Oğlum çok başarılıydı, biz okuyup meslek sahibi olmasını beklerken, bu olay geldi başımıza. Oğlumun da bizim de hayatımızı söndürdüler. Aile olarak yıkıldık, toplum içerisine çıkamaz hale geldik. Tanıdık çevrelerin yüzüne bakamıyoruz."

"EN ÜST SINIRDAN CEZA ALMALARI İÇİN UĞRAŞACAĞIZ"

Aileyi yakinen tanıdığını ve davayı gönüllü olarak sahiplendiğini belirten avukat Serhat Atlı ise şunları söyledi:

"Çocuğun yaşı küçük, 15 yaşın içerisinde. Bu olaylar gerçekleştiğinde çocuk 15 yaşın altındaydı. Bu işle ilgisi bulunan herkesin en üst sınırdan ceza alması için elimizden geleni yapacağız. Ayrıca, Bingöl'de yaygın olarak bulunan internet kafeler denetlenmeli. Bingöl'deki internet kafeler çocuklarla dolu. Maalesef buraları kullanan küçük yaştaki çocuklar, internet ortamının tehlikesinde bulunuyor. Kafelerin denetiminden sorumlu ilgili kuruluşların bu alanlardaki denetimlerini arttırması gerekiyor."