Sen uyuduktan sonra en yakın arkadaşın Caner ile görüşüyorum" sözleri üzerine onun boğazını sıktığını ileri sürdü. Kızılçelik, eşi hareketsiz kalınca bayıldığını zannettiğini söyledi.

Antalya’da bir giyim mağazasında tezgahtar Fatma Kızılçelik, 24 Nisan’da işe gitmeyince arkadaşları telefonla kendisini aradı. Ona ulaşamayan iş arkadaşları, durumu yakınlarına bildirdi. Yakınları eve girdiğinde, Fatma Kızılçelik’in cesediyle karşılaştı. Polis, boğazında tırnak ve sıkılma izlerine rastlayınca kendisi de bir mağazada tezgahtar olan eşi Osman Kızılçelik’i gözaltına aldı. Polis, yaklaşık 5 yıllık evli ve 3 yaşında ’Beren Su’ adlı kızları bulunan çiftin, bir yakınının düğün dönüşü yolda tartıştığını belirledi. Osman Kızılçelik’in evde devam eden tartışma sonucu eşinin boğazını sıkarak öldürdüğü, sonrasında ise çalıştığı mağazaya gittiği tespit edildi. 

ÖMÜR BOYU HAPSİ İSTEMİ

Tutuklanan Osman Kızılçelik hakkında ömür boyu hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Antalya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Savcılık iddianamesine göre cinayetin kredi çekme nedeniyle işlendiği ileri sürüldü. İddianamede Kızılçelik çiftinin uzun süredir şiddetli geçimsizlik yaşadığı, cinayetgecesi çiftin Fatma Kızılçelik’in annesi Selma Taşkıran’a 4 bin lira kredi çektiği için tartıştığı kaydedildi. İddianamede tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüştüğü ve Osman Kızılçelik’in eşi Fatma Kızılçelik’i boğarak öldürdüğü ifade edildi. 

Davanın ilk duruşmasında Osman Kızılçelik, öldürülen Fatma Kızılçelik’in yakınlarıyla tarafların avukatları hazır bulundu. Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu da davaya müdahil olmak için istekte bulundu. Ancak, bu istem reddedildi. 

"ARKADAŞIMLA ALDATMIŞ" 

Osman Kızılçelik, kredi konusunda başlayan tartışmanın, eşinin ’Seni sevmiyorum’ sözleriyle alevlendiğini söyledi. Mahkemeye 9 sayfalık yazılı savunma da veren Osman Kızılçelik, olay günü saat 07.30 sıralarında eşinin kendisine "Senden ayrılmak istiyorum" dediğini belirterek, şöyle konuştu:

"Ben ayrılmaya karşı çıktım. Bana bu kez yakın arkadaşım Caner’i sevdiğini söyledi. Erkek kuaförü olan Caner bazı günler bizde kalıyordu. Caner’le geç saatlere kadar tavla oynuyorduk. Böyle günlerde bizde kalıyordu. Eşim Caner bizde kaldığı günlerde ben uyuduğumda onunla görüştüğünü söyledi. Cep telefonuyla da Caner’le mesajlaşıyordu. Eşim bana ’Pezevenk durumuna düştün. Sen ne biçim erkeksin’ şeklinde sözler söyledi. O anda gözüm döndü. Daha fazla dinlemek istemedim. Elimle eşimin ağzını ve burnunu kapattım." 

"KIZINI SEVMEYE GİTMİŞ" 

Bir süre sonra eşi hareketsiz kalınca bayıldığını zannettiğini söyleyen Kızılçelik, şöyle devam etti:

"Sonra evden çıkıp kızımı görmek için kayınvalidemin evine gittim. Kayınvalidemin evinde bir süre kızımı sevdikten sonra sürücü kursunun direksiyon parkuruna gittim. Saat 10.00 sıralarında eşime telefon açtım, bakan olmadı. Sonra da çalıştığım alışveriş merkezine gittim."

Evdeki eşyaları olaya hırsızlık havası vermek için değil tartışma sırasındaki sinirinden dağıttığını ileri süren Kızılçelik, "Boğma eyleminden sonra eşimin yerini değiştirmedim. Eylemi gerçekleştirdikten sonra üzerindeki yorganı ben örtmüş olabilirim" dedi. Kızılçelik, yeniden yapılandırma suretiyle toplam 30 bin lira kredi çektiğini, bu paranın bir miktarını eşinin ailesine verdiğini ileri sürdü. Olayla ilgili Aileve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne ihbarda bulunulmasına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.