ByLock yazılımı yüklemelerinin bir kısmının bluetooth üzerinden olduğu tahmin ediliyor. Sistemin ByLock üzerinden teke tek görüşmeler şeklinde olduğunu ve kullanıcıların birbirini bir rehber üzerinde görmediklerini ancak davet usulu ile iletişime geçtiklerini tahmin ediyorum. Bilişim Uzmanı Füsun Nebil, Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının kriptolu iletişim sağladığı iddia edilen ByLock programı ile  ilgili, "215 bin kişinin kullandığı tespit edilen anlık mesajlaşma sistemi  ByLock, tahminlerimize göre sanal mağazadan indirilmiyor. Kriptolu yazışılıyor.  Mesajı gönderen ve alan anahtar giriyor ve bu anahtarlar tutuyorsa iletişim  başlıyor." dedi.

Nebil, ByLock ile ilgili  bilgisinin yalnızca basından okudukları kadar olduğunu ancak bilişim  teknolojilerini bildiği için konuya ilişkin çeşitli değerlendirmeler  yapabileceğini söyledi.

Bir uygulama sistemi üzerinde bulunan kriptolu mesajlaşma programı  Bylock ile Kasım 2014'ten bu yana 18 milyonun üzerinde mesajın yayınlandığının  daha önce kamuoyuna açıklandığını anımsatan Nebil, yine basına yansıyan rakamlara  göre bu sistemi kullanan 215 bin dolayında hesabın bulunduğunu aktardı.

Nebil, "215 bin kişinin kullandığı tespit edilen anlık mesajlaşma  sistemi ByLock, tahminlerimize göre sanal mağazadan indirilmiyor. Kriptolu  yazışılıyor. Mesajı gönderen ve alan anahtar giriyor ve bu anahtarlar tutuyorsa  iletişim başlıyor." dedi.

Bir mesajlaşma uygulaması geliştirildiğinde öncelikle bunun reklamının  yapılacağına işaret eden Nebil, "15 Temmuz öncesine baktığımız zaman, ne yabancı  basında ne de Türkiye'de ByLock'un ne olduğu konusunda en ufak bir reklam, haber,  bilgi yok. Biz bilişim uzmanları da bu olaylara kadar öyle bir mesajlaşma  sistemini duymamıştık. Bu da bu mesajlaşma sisteminin özel bir amacı olduğunu  gösteriyor." diye konuştu.

"Gizli bir uygulama görüntüsü veriyor"

Kullanıcılarının ne şekilde haberleştiğini ancak tahminler üzerinden  anlatabileceğinin altını çizen Nebil, şöyle konuştu:

"İstihbarat yetkililerinin, 17-25 Aralık sürecinde bu yapılanmanın  ByLock üzerinden haberleştiğini tespit ettiğine dair haberler var. O dönemde  yazılımın işletildiği sunuculara sızılmış ve hem hesaplar hem de mesajlar bu  sunucudan indirilmiş. Şu anda yapılan tespitler, bu bilgilerin çözümlenmesi ile  ilgili gözüküyor.

Ben ByLock'ta sistemin teke tek görüşmeler şeklinde olduğunu ve  kullanıcıların birbirini bir rehber üzerinde görmediklerini ancak davet usulu ile  iletişime geçtiklerini tahmin ediyorum. Görselerdi birbirlerine 'key' yani  anahtar vermek zorunda kalmazlardı. Yani ancak birbirinin anahtarlarını bilen  insanların kullanacağı gizli bir uygulama görüntüsü veriyor."

Nebil, "İnternet üzerinde kimin ne yaptığını ancak IP adresi ile  bulabilirsiniz. Burada da indirilen bilgilerde, hesapların hangi IP adresi  üzerinden bağlandığı tespit ediliyor. Bu IP adresinin hangi operatör tarafından,  hangi kullanıcıya verildiği de biliniyor. Böylece o IP'den hareketle ilgili kişi  tespit edilmiş oluyor". bilgilerini paylaştı.

Mobil telefonlar üzerinden yapılan haberleşmelerde bu tespitin son  derece kolay olduğunu belirten Nebil, şöyle devam etti:

"Eğer wi-fi üzerinden ByLock kullanımı bir kurumdan (yani otel, kafe  ya da şirket) ise 2007 yılında yürürlüğe giren 5651 sayılı İnternet Kanunu  nedeniyle buralarda kullanım yapanlar kayıt altında. Loglar tutuluyor.  Dolayısıyla da ilgili kişinin bulunma olasılığı yüksek. Eğer loglar tutulmuyorsa,  zaten ilgili kurum ve yetkili kişi bundan sorumlu tutulur.

Ama bu bir ev ise ve 2-3 komşu kendi aralarında wi-fi paylaşımı  yapıyorlarsa, bu durumda hangi komşunun kullandığı anlaşılamaz. Böyle 1-2 olay da  biliniyor. Dolayısıyla bugün ByLock için bahsedilen listelerden turuncu olanlar  bu bölüme giriyor. Wi-fi paylaşımı, hele bilmediğiniz insanlarla paylaşım her  halükarda tehlikeli. Diğer insanların ne yaptığını bilmiyorsanız, bu çocuk  pornosu olabilir, banka dolandırıcılığı bile olabilir ya da burada olduğu gibi  ByLock gibi bir konu gündeme gelebilir."

ByLock'un bir süredir FETÖ mensubu olmaya dair en önemli kanıt  sayıldığına işaret eden Nebil, "Sunucusunun Litvanya'da bulunduğu söyleniyor.  ByLock ile ilgili basında 15 Temmuz öncesinde bilgi yok." dedi.

Nebil, ByLock yazılımı yüklemelerinin bir kısmının bluetooth üzerinden  olduğunun tahmin edildiğini belirtti.

"ByLock kullanan herkesin izine ulaşmak mümkün"

Türkiye Bilişim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İlker Tabak da  ByLock'un, Türkiye’de kullanımı yaygın olan WhatsApp, Viber gibi bir haberleşme  ve mesajlaşma programı olduğunu söyledi.

Kullanıcıların cep telefonlarına kolay bir şekilde ByLock programını  yükleyebildiklerini belirten Tabak, yüklemek için kişinin, "programın nereden  yükleneceği" bilgisine sahip olması gerektiğini aktardı.

Programın bir web sitesi üzerinden indirilebilecek şekilde planlanmış  olabileceğini ifade eden Tabak, FETÖ'nün haberleşme ağı olarak bilinen ByLock  gibi herhangi başka bir programın da şu anda kullanılabiliyor olabileceğini ifade  etti.

Cep telefonuna indirilen ve kullanılan uygulamaların tespitinin  yapılabildiğini dile getiren Tabak, "Programı kim indirdi, hangi numaralı telefon  bunu indirdi diye bu yazılımın, programın kaynağındaki sunucu bilgisayarlarda bir  arşiv tutuluyordur. Ayrıca indirilen telefona erişilirse orada yapılacak bir  incelemede 'hangi uygulamaların yüklendiği, yüklendikten sonra ne kadar süreyle  çalıştırıldığı, ne zaman bilgisayardan ya da telefondan kaldırıldığı' gibi  birtakım bilgiler de o cihazların içinde bulunabilir. Derin incelemelerle ByLock  kullanan herkesi?n i?zi?ne ulaşmak mümkün." şeklinde konuştu.

Tabak, bu tür programların iletişim kanallarında kullandığı birtakım  kapılar ve şifreler olduğunu belirterek, "Dolayısıyla uygulamada özel bir şifre  kullanıldı mı, kullanılmadı mı diye bakılarak bir analiz yapılıp, sonuca  ulaşılabilir." dedi.

Cep telefonlarının seri numaralarından da ByLock kullanıcılarının  tespitinin mümkün olabileceğine dikkat çeken Tabak, şöyle devam etti:

"Bir bilgi bir yerde paylaşıldığında veya iz bıraktığında buna erişmek  mümkün. Yapılan görüşmeler silinse bile, diyelim ki silindi, bunlar sonuçta  birtakım sunucuların belleklerinde, disklerinde saklanan bilgiler ve her ihtimale  karşı yedeği alınıyor. Bizler de gerektiğinde yedekleme yapıyoruz. Aldığınız  yedekleri temizlemezseniz, oradan bile bu geçmişe dönük bilgilere ulaşılabilir.  Ayrıca derin analizlerle, çalışmalarla 'Bu disklerde daha önce neler vardı, neler  yoktu' bilgisi çıkabilir."

Vatandaşlara da güvenlik uyarısında bulunan Tabak,  "Vatandaşlarımız  birçok uygulamayı indirdiği zaman, verisinin, bilgisinin paylaşılmasını da kabul  ediyor. Programlar indirilirken 'İzin ver' diye bir buton var. Bunların çoğu  okunmadan kabul ediliyor. Öyle olunca bunlar çeşitli dolandırıcılık yöntemlerine  de alet olabiliyor. Burada toplanan veriler bir şekilde başkalarının eline  geçebiliyor. Olabildiğince lisanslı ürün kullanmak gerekli." ifadelerini  kullandı.

FETÖ mensuplarının deşifre edilmesinde referans oldu

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından başlatılan  soruşturmalar sırasında, bir şüphelinin cep telefonunda bulunan ByLock  programının, soruşturmanın derinleştirilmesiyle FETÖ mensupları tarafından  haberleşmede kulanılan kripto bir yazılım olduğu ortaya çıkmıştı.

2014 aralık ayından önce bir oyun programının mesajlaşma ara yüzü  olarak kullanılan uygulamanın, bu tarihten sonra FETÖ'nün Ar-Ge bölümü tarafından  güvenlik katmanları eklenerek Türkçeleştirildiği ve örgüt içi haberleşmede  kullanılmaya başlandığı belirlenmişti. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) uzmanları  tarafından şifreleri kırılan ByLock uygulaması, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin  soruşturmada, örgüt mensuplarının deşifre edilmesinde en önemli referanslardan  biri oldu.